Ben Ukraynalıyım, Batı Ukrayna'da bulunan Rovno bölgesindeki Triskino köyünde doğdum. Kahraman Odessa şehri yakınlarında büyüdüm. Atalarımın yaşadığı Batı Ukrayna'da doğduğum için Bandera'nın ne anlama geldiğini çok iyi bilirim.

Ailemiz, Bandera haydutlarının Sovyet iktidarına ve bu iktidarı destekleyen herkese karşı duydukları derin nefretin etkilerini ilk elden yaşadı. Bir savaş gazisi ve köy Sovyeti başkanı olan amcam Nikitchuk Roman İvanoviç ve karısı Banderacı haydutlar tarafından pencereden haince vurularak öldürüldüler. Haydutlar bizim de evimize gelerek, babamı öldürülen kardeşini gömmemesi için tehdit ettiler. Yandaki evde Rusça bilen bir öğretmenin yaşadığı eve de zorla giren Bandera haydutları, ailenin küçücük bebeğine bile acıma göstermeden tüm aileye baltalarla vahşice katlettiler.

Ve bugün, Bandera propagandası tarafından kandırılan Ukraynalı arkadaşlarım ve tanıdıklarımla konuştuğumda, sık sık Rus askerlerinin onları öldürmek için Ukrayna'ya geldiğine ve Rusya'nın Ukrayna'yı ele geçirmek, dizlerinin üstüne çöktürüp onu zorla kapitülasyonlar dayatıp onları kabul ettirmek istediğine dair histerik sızlanmalar duyuyorum.

Şimdi, Rusya'nın Ukrayna halkına savaş açmadığını ve Ukrayna'yı sömürgeleştirmeyi veya halkını küçük düşürmeyi planlamadığını söylemek istiyorum. Rusya, sadece Ukrayna ve Rusya halkları için değil, tüm dünya için tehlike arz eden, Trans-Atlantik efendilerinin elinde ölümcül bir silah olan Nazi Bandera milliyetçileriyle savaşıyor. Ukraynalı dostlarıma, her şeyden önce “kapitülasyon” kelimesinden korkanlara sesleniyorum. Sakin olun, çünkü söylemekten nefret etsem de, siz çoktan Nazilere teslim oldunuz. 2014'te Maidan Meydanı'nda cadı ayinlerini destekleyerek Nazilere teslim oldunuz. Odessa'daki Sendika Evi'nde insanlar diri diri yakıldığında sessiz kaldınız. Oles Buzina'yı öldürdüklerinde ses çıkarmadınız. Naziler, Zhukov, Suvorov ve diğer Sovyet komutanlarının ve savaş kahramanlarının anıtlarını ve daha önce Ukrayna’nın egemen bir devlet haline gelmesinde büyük katkıları olan Lenin'in anıtlarını yıktığında sessiz kaldınız. Lvov'daki Sovyet Onur Anıtı yıkılırken sessizdiniz.

Naziler, yalnızca size ve çocuklarınıza Ruslardan nefret etmeyi öğretmek amacıyla Ukrayna okullarına girdiğinde sessizdiniz. Çocuklarınıza, Rusları öldürmeyi öğreten Azak Bandera milliyetçilerinin kamplarına gönderdiniz. Üstelik sekiz yıl boyunca çocuklarınızı, erkek kardeşlerinizi ve kocalarınızı -evet, kadınlar bile bu savaşa katıldı- “Terörle Mücadele Operasyon Bölgesi'ne” para kazanmaları için gönderiyordunuz, orada, Donbass'ta para için sizin gibi insanları, Rus halkının çocuklarını ve yaşlılarını öldürdüklerini çok iyi biliyorlardı.. Donetsk ve Lugansk vatandaşlarına ikinci derece insan muamelesi yapıldığında ve insanlık dışı hakaretler edildiğinde, onlar aşağılandığında bunu bilmenize rağmen sessiz kaldınız.

Ruslar Ukrayna'nın yerli halkları listesinden çıkarıldığında, Rus dili, Sovyet sembolleri ve Ukrayna Komünist Partisi yasaklandığında ses çıkarmadınız.

Efendiniz Avakov, muhalifleri ve Rusça konuşanları toplama kampları ile tehdit ettiğinde ve oy haklarından mahrum etmek için resmi olarak planlar yayınladığında sessizdiniz. Kırım vatandaşları için Ukrayna ile işbirliği endeksi yayınlandığında sessizdiniz.

Donetsk ve Lugansk’a yönelik gerçekleştirilen bombardımanları biliyordunuz. Oradaki insanların bodrumlarda saklanmaya zorlandıklarını, insanların sırf Bandera yönetimini kabul etmedikleri için öldürüldüğünü biliyordunuz. Elbette biliyordunuz ama, katliamı durdurmak için hiçbir şey yapmadınız. Dnepropetrovsk, Kiev, Chernigov, Lviv ve benzeri şehirlerde mutlu bir şekilde kahve, çay veya vzvar içkilerinizi, hatta belki de kaçak içkilerinizi içip olanları hiç umursamıyordunuz.

Nazizmle yaşamayı öğrenmiştiniz. Televizyonda, başkanınızın bir faşisti Ukrayna ulusal kahramanı olarak tebrik ettiğini sakince izlediniz. Bunun normal olduğunu düşündünüz. Meşaleli yürüyüşler düzenleyerek, “Moskovit'i bir ağaca asın”, “Bandera düzeni kurmaya gelecek” sloganları atarken ve Polonyalıların “Ukrayna henüz ölmedi” şarkısını söylerken insanlık onurunuzu kaybettiniz.

Ukrayna haritasına bakın. Seksen yıl önce Kızıl Ordu askerleri, Rus ve Ukraynalı, Tatar ve Özbek, Ermeni ve Kazak, tüm SSCB halklarının temsilcileri Ukrayna’yı ve Ukrayna halkını Alman postallarından ve zulmünden kahramanca savaşarak kurtardı. Ukrayna toprağı onların kanlarına bulanmış durumdadır. Burada Kovpak'ın partizanları cesurca savaştı ve genç komünistler olan Genç Muhafızlar kanlarını bu topraklar için akıttı. Bu hep hafızalarımızdaydı, bu tarih bize babalarımızdan, dedelerimizden miras kaldı, “Kimse unutulmadı, hiçbir şey unutulmadı” derken aklımızdan geçen buydu. Hepimize çocukluktan beri öğretilen her şey hala belleklerimizde.

Bu kutsal sözleri unutmak, kendinize, atalarınıza ve onların buyruklarına ihanet etmek demektir. Bu, olmasını engellemen gereken bir şeydi. Bunu önlemek için canlarınızı vermeliydiniz.

Ne yazık ki bu gerçekleşmedi. Bugün Nazilerden önce bir hiç olan insanlar eline silah alıyor ve ülkelerini savunmaktan bahsediyorlar. Hangi ülkeye ve kime karşı savunacaksınız? Siz korkaklarsınız. Kabul etmek insanı üzüyor ama senin yapman gereken seninle aynı zamanda büyümüş Rus gençleri tarafından yapılıyor. Ama daha sadık olduklarını kanıtladılar, kahraman atalarını hatırlıyorlar ve nereye ve neden geldiklerini biliyorlar.

Özgürlüğe dair çok laf ediyorsunuz. Ama sizi çatışmalardan kurtarmayan, sizi şehirlerden tahliye etmeyen, size ekmek ve başka ihtiyaç maddelerini getirmeyen ve sizi canlı kalkan olarak kullanan hükümetiniz tarafından bodrumlara sürüldüyseniz, özgürlüğün tadını çıkarır mısınız? Bu arada Avakov, Harkov'un halkını rehin alıp şehri harabeye çevirdiği için mutludur.

Bugün Rus halkının düşmanınız olduğunu söylüyorsunuz. Kendinizin neye dönüştüğünü düşünmenin zamanı gelmedi mi? Rusların artık kardeşiniz olmadığını söylüyorsunuz. Ama Nazizme yenik düşenlerin kardeşi olunabilir mi? Onların saflarına kimler katıldı? Bunca zaman kim sessiz kaldı? Ve savaşanlar canlarını verdiler, hapse atıldılar ve hala hapisteler.

Yurttaşlarım! Kendine gel. Ruslar düşmanınız değil. Ruslar ve Ukraynalılar, 17. yüzyılda Pereyaslavskaya Rada'da birleşmiş ve yüzyıllar boyunca düşmanlara karşı özgürlüklerini birlikte savunmuş bir halktır. Birlikte Nazizmi inanılmaz fedakarlık ve kahramanlık pahasına yendik. Tarihinizi hatırlayın, yüzyılların derinliğine bakın ve kardeş büyük Rus halkıyla bağlarını kaybettiklerinde Ukrayna halkının her zaman talihsizlik yaşadığını göreceksiniz. Biz kan kardeşiyiz ve birbirimizi vurmak bize yakışmaz. Oğullarınıza Rus çocuklara ateş etmeyi bırakmalarını, silahlarını bırakmalarını ve Rusya ile birlik içinde yeni bir demokratik Ukrayna inşa etmek için ailelerinin yanına dönmelerini söyleyin.


Ivan Nikitchuk: to my Fellow Countrymen – Communist Party of the Russian Federation (cprf.ru) sitesinde yayınlanan metinden çevrilmiştir.


Çeviri Kolektifi