27 Şubat'ta, Irkçılık ve Savaşa Karşı Gençlik tarafından tarafından gösterimi yapılan Oliver Stone'un “Ukrayna Yanıyor” filmine dair Struggle-La Lucha yardımcı editörü Greg Butterfield'ın yaptığı sunumdan alınmıştır.

Bir savaş krizinin başlangıcında, en acil görev, emperyalist yalanlar ve propaganda duvarını yıkmaktır. Bu nedenle, bugün Doğu Avrupa'daki durumun, Ukrayna'da ortaya çıkan askeri çatışmanın tüm sorumluluğunu taşıyan ABD ve NATO tarafından yaratıldığını açıkça belirtmek hayati önem taşımaktadır.

Ukrayna ve Batılı sponsorları, son yedi yılını, Kiev'in Donbass halkına yönelik saldırılarını sona erdirmeyi amaçlayan 2015 yılında imzalanan 2.Minsk Anlaşması’nı sabote ederek geçirdi. Washington ve Kiev, Rusya'yı savaşa çekebilmek için ise son üç ayı Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Lugansk Halk Cumhuriyeti'ni işgal etmeye hazırlamakla geçirdi.

ABD Devlet Başkanı Joe Biden, Amerikan Kongresi ve NATO, hedeflerine ulaşmak için Ukrayna birliklerinin yanı sıra Donbasslı sivillerin hayatlarını feda etmeye fazlasıyla istekliydi.

Donbass halkının Ukrayna'dan bağımsızlığını ilan etmesinden sekiz yıl sonra, Rus hükümetinin DHC ve LHC'yi resmen tanıdığı ve onlarla dostluk ve karşılıklı savunma anlaşmaları imzaladığı 21 Şubat'ta durum büyük ölçüde değişti.

Bu, Ukrayna Devlet Başkanı Voldomyr Zelensky'ye saldırılardan geri çekilmesi için son uyarıydı. Ancak, Washington'daki efendileri tarafından kışkırtılan Ukrayna, Donetsk ve Lugansk halkına yönelik bombalamaya, ateş etmeye ve terör eylemleri gerçekleştirmeye devam etti.

24 Şubat'ta Donbass cumhuriyetleri ve Rusya, Ukrayna hükümetine karşı ortak bir askeri operasyon başlattı. Hedefleri, Donetsk ve Lugansk'a yönelik sürekli tehditleri ve saldırıları durdurmak; Ukrayna ordusu tarafından işgal edilen Donbass bölgelerini geri almak, Ukrayna'nın askeri kapasitesini tehdit olmaktan çıkarmak ve Ukrayna’yı Nazilerden temizlemek.

Mesele, Ukrayna rejimini fiili bir NATO askeri üssü ve komşuları için varoluşsal bir tehdit olarak hareket etmeye devam edemez hale getirmek.

Sosyalist Birlik Partisi ve Struggle-La Lucha, Donbass Cumhuriyetleri’nin ve Rus müttefiklerinin bu operasyonda zafer kazanmasını desteklemektedir. ABD-NATO emperyalizmi ve Ukrayna Nazizmi ancak oradaki militan dayanışmayla birleştirilmiş güçlü eylemlerle durdurulabilir.


Hangi Ukrayna’dan Tarafsınız?

Bir savaş krizi sırasında, kapitalistler, bilgisiz insanların insani dürtülerinden yararlanarak “Ukrayna için Dua Edin” veya “Ukrayna'nın Yanında Olun” gibi kampanyalar yürüttüğünde, şunu sormalıyız: Aslında kime destek toplamaya çalışıyorlar?

Sıradan insanlar, işçiler veya sıradan askerler için değil. Buradaki insanları yeni sömürgeci Ukrayna hükümetinin, kapitalist seçkinlerin, askeri liderlerin ve devleti tepeden tırnağa istila eden Neo-Nazi çetelerinin arkasına sıralamaya çalışıyorlar.

“Acı çeken Ukraynalılar” ayırt edilmemiş bir kitle değil. Birçok Ukraynalının 2014 Euromaidan darbesinden bu yana acımasızca bastırıldığı, hapsedildiği, öldürüldüğü, sürgüne gönderildiği veya sokaklarda terörize edildiği gerçeği, buradaki insanlardan saklanıyor.

2014’teki darbenin ardından ilerici örgütler yasaklandı. Donbass'a karşı savaşa karşı çıkan gazeteciler ve insanlar hapse atıldı. Ulusal azınlıkların ana dillerini kullanmaları dahi yasaklandı.

Kiev'deki Neo-Naziler düzenli olarak kadın yürüyüşlerine, LGBTİQ+ Onur Yürüyüşlerine ve anti-faşist tarihi anmalara saldırdı. Rusça konuşanlar, Romanlar, Museviler, Vietnamlı göçmenler ve Afrikalı öğrenciler saldırıya uğradı.

2 Mayıs 2014'te Odessa Sendikalar Evi'nde Neo-Naziler tarafından en az 48 kişi öldürüldü. Binlerce eylemci, hapis veya ölüm tehdidiyle sürgüne gönderildi. Dayanışmamıza asıl ihtiyacı olan Ukraynalılar bu saydıklarımızdır.

Ukrayna'daki ilerici aktivistlerin, anti-faşist yer altı örgütlerinin faşist savaş suçlularını tespit etmek ve yakalamak için Rus birlikleriyle birlikte çalıştığını biliyoruz. Onlara zafer diliyoruz!

Evlerinden, ailelerinden ve topluluklarından sürülen sürgündeki yoldaşların bir an önce evlerine geri dönebilmelerini umuyorum.


Savaş Karşıtı Solda Kafa Karışıklığı

Devrimci Marksistler ve Leninistler olarak, özellikle “Kolera ile veba arasında seçim yapmak” türünden pasifizmin, emperyalizme ve onun hedeflerine arka çıkmak anlamına geldiğini anlıyoruz.

Buradaki savaş karşıtı hareketin görevi, ABD savaşlarını, vekalet savaşlarını ve ABD yaptırımlarını gereken her şekilde sona erdirmek ve dünyanın dört bir yanında emperyalizme karşı savaşanlara destek olmaktır.

Ne yazık ki, birçok savaş karşıtı örgüt ve hatta kendilerini devrimci sosyalist ve komünist olarak tanımlayan bazı gruplar, emperyalist propagandanın yoğun baskısına boyun eğmiş ve ABD/NATO ile Rusya arasında, Rusya'yı kınama veya iki tarafa eşit çizgi çekme pozisyonuna geçmiş durumdalar. Daha bir hafta önce, Washington'un Rusya'yı Ukrayna’ya yönelik askeri müdahalede bulunmaktan başka seçeneğinin olmadığı bir köşeye ittiği konusunda uyarıda bulunuyorlardı!

Bu grupların çoğu, sekiz yıl boyunca 14.000'den fazla cana mal olan acımasız savaşa ve yıllarca ablukaya katlanmak zorunda kalan Donbass halkının durumunu hiçbir zaman gündeme getirmedi.

Aynı şekilde, bazıları şimdi Ukrayna'daki Neo-Nazi ve beyaz üstünlükçü ırkçı güçlerin rolünü küçümsüyor. Bu gruplar 2014 darbesinin motor gücüydü. Bugün orduya, polise ve devletin tüm kurumlarına tamamen entegre olmuş durumdalar ve ABD tarafından, Washington'un isteklerini yerine getirmeleri için Kiev'in siyasi seçkinlerine baskı yapmak için kullanılıyorlar.

Ukrayna'nın nasıl Avrupa ve Kuzey Amerika'dan faşistler ve beyaz üstünlükçü ırkçılar için bir eğitim alanı haline geldiğinden bahsetmiyorlar. Bugün izlediğimiz “Ukrayna Yanıyor” filminde bu durumun nasıl ortaya çıktığını ve hem Demokratların hem de Cumhuriyetçilerin bununla nasıl yakından ilgilendiğini göreceksiniz.

Açıkça belirtmek isterim ki, eleştirim kafası karışmış veya yanlış bilgilendirilmiş geniş kesimlere değil, bu savaş karşıtı grupların liderlerine yöneliktir. Anti-emperyalist bir tavır benimseyen ve son haftalarda Rusya ile savaşa karşı muhalefet oluşturmak için mükemmel işler yapan bu gruplara bağlı insanlar olduğunu da biliyoruz.

Umuyoruz ki bu örgütler ilkeli bir görüşe bir an önce ulaşırlar, çünkü bölgedeki işçileri ve anti-faşistlerin mümkün olan en geniş desteğe ihtiyacı var.


Struggle La Lucha sitesinde yayınlanan Greg Butterfield’ın makalesinden çevrilmiştir.


Çeviri Kolektifi