< < Belarus’taki İşçiler ve Komünistler Lukaşenko’nun Arkasında Birleşiyor

Tekelci basın, Başkan Aleksandr Lukaşenko’nun yeniden seçilmesini kabul etmeyerek Belarus’ta neoliberal toplanmalar hakkında yalan haberlerini sürdürürken, Belarus Komünist Partisi (CBP), onun seçim zaferini kutlamak için Minsk’te yürüyüşler organize edilmesine yardım etti.

Kurulduğu 1996 yılından bu yana CBP, Lukaşenko’yu destekledi ve onun yeniden seçilmesini, “onun 1994 yılında iktidara gelmesinden bu yana cumhuriyetin ekonomik büyümesinin doğal sonucu” olmasına yordu (morningstaronline.co.uk, 17 Ağustos).

Dünya Sendikalar Federasyonu (WFTU)’nun bir bileşeni olan Belarus Sendikaları Federasyonu üyeleri de CBP tarafından örgütlenen yürüyüşlere katıldılar. 25 Ağustos tarihli bir mektupta WFTU pozisyonunu şöyle açıkladı: “132 ülkede 105 milyon işçiyi temsil eden Dünya Sendikalar Federasyonu, Başkan Aleksandr Lukaşenko’nun oyların %80’inden fazlasını aldığı, fakat muhalefetin hileden şikayet ettiği 9 Ağustos seçiminden bu yana, bir emperyalistler arası çatışmanın ortasında olan Belarus’un işçileri ve halkı ile dayanışmasını ifade eder.”

WFTU devam ediyor: “Biz, onları tekellerin çıkarları için rekabete yönelten güçlere ve mekanizmalara karşı, onların çalışma ve yaşama koşullarının elle tutulur gelişimi doğrultusunda Belarus’taki işçilerin hakları için örgütlü ve belirleyici bir şekilde mücadeleye çağırıyoruz. NATO ve onun araçları yerine bugünleri ve gelecekleri hakkında özgürce ve demokratik olarak kendileri karar vermeleri ve demokratik hakları için mücadeleye çağırıyoruz. Bu sınıf odaklı sendika hareketinin kalıcı pozisyonudur ve işçilerin yararına bir yol gösterebilir” (wftucentral.org. 25 Ağustos).

Polonya Komünist Partisi de Lukaşenko’nun yeniden seçilmesine desteğini dile getirdi: “Belarus halkı için bu zor zamanlarda biz yoldaşlarımızı destekliyoruz ve uluslararası dayanışmanın ifadesi olarak yanlarındayız. Belarus Cumhuriyeti’nin ve Belarus işçi sınıfının karşı karşıya olduğu tehditlerle savaşmada sebat ve zafer diliyoruz” (CPB Websitesi).

Lukaşenko, 9 Ağustos seçimlerinden bu yana, bir çok defa destekçilerine konuştu. 29 Ağustos Belarus Güvenlik Komitesi toplantısında “İşçilere şükranlarımı sunmak istiyorum ve uzun ömürler diliyorum. Siz işçiler, bu fabrikaların patronusunuz. Girişte sizi karşılayan protestocularla ilgileneceğiz.” (New Worker, 21 Ağustos).


Muhalefet Nazi Yanlısı Bayrak Sallıyor

Lukaşenko yanlısı yürüyüşlere katılanlar, orak çekiçli kızıl bayrak yanında gururla ülkenin kırmızı-yeşil bayrağını dalgalandırırlarken, muhalefet 1940’lı yılların başında Nazi işbirlikçileri tarafından kullanılan beyaz-kırmızı-beyaz bayrakla protesto yapıyor. Belarus’taki Nazi işgalcileri onu bir nişane olarak üniformalarında taşıyorlardı. Bayrak aynı zamanda 1990’ların başlarında buradaki Sovyet karşıtı karşı-devrimcilerin sembolüydü.

Ulusal Demokrasi Vakfı (NED) gibi serbest piyasa yanlısı ve anti-komünist örgütlenmeler, uzun zaman Lukaşenko muhaliflerini fonladılar. NED, ABD kuklası olmayı reddeden hükümetlere karşı “renkli devrimler”in finansal sponsorluğunu yapmasıyla biliniyor. 2000’lerde NED, Belarus’ta “Mavi Devrim Hareketi” olarak adlandırılan bir hareketi desteklemeye çalıştı, ama başarısız oldu.

Anti-emperyalist bir blog olan Moon of Alabama’da yer alan 16 Temmuz tarihli bir rapora göre “Geçen yıl (2019), Demokrasi için Ulusal Bağış, Belarus’da en az 34 proje ve organizasyonu finanse etti”.

Seçimlerden kısa bir süre sonra, Lukaşenko’ya karşı yarışan ana muhalefet lideri Svetlana Tikhanovskaya Litvanya’ya hareket etti. 25 Ağustos’ta Belarus’a karşı yaptırımları tartışmak için ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı Stephen Biegun gibi kapitalizm yanlısı Litvanyalı memurlarla resmi bir toplantı yaptı (LRT English, 24 Ağustos). Emperyalist Avrupa Birliği, seçim sonuçlarını tanımayı reddettiğini söyleyerek bir hafta önceden Belarus’a karşı yaptırımlar açıkladı.

Ağustos’un ortalarında, Tikanovskaya yanlıları Koordinasyon Konseyi denilen bir şey oluşturdular. Konsey, seçim sonuçlarının yasadışı bir şekilde lağvedilmesini öngörüyor. Liderlerinden bazıları zora dayalı darbeyi savundukları için tutuklandılar. Konsey üyeleri, NEXTA olarak bilinen, Belarus yetkililerine yönelik fiziksel saldırıları rutin bir şekilde teşvik eden sağcı bir blog ile yakın bir şekilde çalışıyor.


Lukaşenko Belarus Sanayisinin Özelleştirilmesini Reddediyor

Başkanlığının meşruiyetine yönelik tüm tehditlere karşın Lukaşenko ve destekçileri, kapitalizm yanlısı muhalefete taviz vermeyi reddediyor. Batılı emperyalistler ve onların medya kuklaları Lukaşenko’yu, Belarus, Polonya ve Rusya Federasyonu Komünist Partileri’nin onu desteklediği gerekçesiyle hor görüyorlar: Beyaz Rusya, sanayinin özelleştirilmesini başarılı bir şekilde reddeden tek eski Sovyet cumhuriyeti.

Buna ek olarak, Belarus Sovyetler Birliği günlerinden beri bir çok sosyalist politikayı sürdürüyor. Diğer eski Sovyet cumhuriyetlerin tersine Belarus, ülke çapında sosyalist sembolleri ve heykelleri korumuştur. Amerika Birleşik Devletleri ve anti-komünist muhalifler, Belarus’un toplumsal kazanımlarını yoketmek istiyor; fakat Lukaşenko ve destekçileri bununla savaşmak için birleşmiş durumda.


Not: workers.org sitesinde 29 Ağustos 2020 tarihinde yayınlanan Otis Grotewohl’un yazısından çevrilmiştir.