Ukrayna'da 2014'te ABD destekli darbeden sonra bağımsızlık ilan eden ve Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetleri (DPR ve LPR)'ni kuran Donbass maden bölgesinde askeri direniş yapan taşra milisleri için Rus komünist aktivist Aleksey Markov, uzun süredir yardım örgütledi.

Yoldaşı Petr Biryukov (askeri kod adı: Arkadiç) ile yakınlarda Gönüllü Komünist Müfreze'yi kurdu ve anti-faşist mücadeleye katıldı. Bugün Markov, Dobri kodadıyla Komutan Aleksey Mozgovoy tarafından kurulan efsane Hayalet Taburu'nun ardılı olan Hayalet Müfrezesi'ne komuta ediyor.

Struggle-La Lucha, şu ana kadar 10 binden insanın hayatına malolan, Donbass'taki ABD destekli Ukrayna Savaşı'nın başlamasının üzerinden geçen 5 yıldan sonra cephe hattındaki durumu güncel olarak anlatmasını Markov'dan rica etti. Bu görüşme 30 Nisan'da Vladimir Zelenski'nin Petro Poroşenko yerine Ukrayna devlet başkanı seçilmesinden önce yapıldı.

 

Struggle-La Lucha: Donbass'a karşı savaşı ve Odessa'daki katliamı başlatan Ukrayna'daki Maidan darbesinden bugüne 5 yıl geçti. Siz Donbass'taki halk milislerine yardım getirerek başladınız. Oradan bugünkü konumunuza, Hayalet Müfrezesi'nin komutanlığına nasıl geldiniz?

Aleksey Markov: Mayıs 2014'te Odessa'da barışçıl insanların öldürülmesinden ve Maripol'daki silahlı saldırılardan sonra Lugansk Halk Cumhuriyeti'ndeki Stakhanov'dan bir arkadaşım, bana Pavel Dremov'un müfrezesine yardım çağrısında bulundu. Süpriz bir şekilde benim yardım talebime bir çok insan cevap verdi ve Dremov'un 45 kişilik grubu, üniforma, zırh, kask ve telsizlerle donanmış durumdaydı.

Bu adımın başarılmasından sonra, tanıdıklar bana "Sen insanları motive etme konusunda iyisin. Bu işi devam ettirmelisin" dediler. Bugün hala LPR ve DPR Halk Milisleri birimlerine yardım sağlayan CCPN (Yeni Rusya Yardım İçin Koordinasyon Merkezi)'nin doğuşu böyle oldu. CCPN'in tüm kurucuları solcu ve komünistlerin birleşmesiyle oluştu.

2014 yaz savaşları sırasında biz, Rusya Federasyonu'nun ya da Yeni Rusya'nın komünist örgütlerinden birinin bizim de katılabileceğimiz kendi komünist birimlerini yaratacağını umut ettik. Maalesef Yeni Rusya'daki komünistler, askeri ve örgütsel olarak dağınıktılar, bu nedenle biz, Donbass'ı Neo-Nazilerden korumak için kendi ekibimizi oluşturmaya karar verdik.

2014 Ekim'inin başlarında ben ve Arkadiç, ihtiyaçlarını daha doğru bir şekilde belirlemek ve gelecekteki Gönüllü Komünist Tugayı (DKO)'nın üsleneceği yeri seçmek için yardım sağladığımız birimlerin olduğu bölgeye gittik. Alchevsk'teki Gönüllü Tugayı'nın karargahlarında 3 gün geçirdik. Aleksey Mozgovoy ile tekrarlanan görüş alışverişleri sırasında onun sosyalist ve oligarklardan bağımsız olacak Donbass'ın geleceğini düşünen pozisyonunu çok sevdik. Ona, müfreze ile birlikte yakında döneceğimizin sözünü verdim.

6 Kasım 2014 sabahının erken saatlerinde Moskova'dan ilk DKO ekibi Alchevsk'e ulaştı ve 404 numarasıyla ayrı bir birlik olarak Hayalet Taburu'na katıldı. 2 hafta sonra, gerekli silahları ve belli bir eğitimi alarak, müfreze Debaltsevo'dan 5 km uzaklıktaki Komissarovka köyüne ilk saldırı operasyonunu gerçekleştirdi. Arkadiç tarafından yönetilen müfrezenin elemanları, 2015 kışında, sonucunda Mozgovoy'un emri ile Arkadiç'in komutan eğitimi için onun yardımcılığına ve benim ardçılar için yardımcılığa atandığımız Debaltsevo'yu özgürleştirme operasyonunda aktif bir şekilde yeraldılar.

Mozgovoy'un 23 Mayıs 2015'te trajik ölümünden sonra yeri, gönüllülerin kurmay şefi olan Yuri Şevçenko tarafından dolduruldu. 2016 kışında Hayalet Taburu, Arkadiç'in komutası altında LPR'nin Halk Milisleri'nin 14. Müfrezesi'nde yeniden örgütlendi. Ekim 2016'da Arkadiç terfi ettirildi ve 4. Gönüllüler Taburu'nun komutan yardımcısı oldu ve ben de onun yerine bugün bulunduğum Hayalet Müfrezesi komutanlığına atandım.

 

Struggle-La Lucha: Sizi ve dünyanın dört bir tarafından diğer komünistleri çeken, Aleksey Mozgovoy tarafından organize edilen milislerde benzersiz olan nedir?

Aleksey Markov: Aleksey Mozgoyov açıkça Donbass'taki savaşın etnik değil sınıf savaşı olması gerektiğini deklare etti. Demokratik prensipler etrafında inşaa edilmiş Donbass'ın sosyalist geleceği için açıkça konuştu ve Ukraynalıları iktidarı ele geçiren oligarklara karşı birleşmeye çağırdı.

Taburunda anarşistler ve komünistlerden ulusalcı ve monarşistlere kadar çok farklı insanların yeralmasına karşın bu bir çok solcu insanı onun taburuna çekti.

Mozgoyov, aynı zamanda internette aktif işler yaptı; Ukrayna tarafı ile telekonferanslar düzenledi ve her zaman basına açık oldu. Bu onu Donbass'ta çok popüler bir figür haline getirdi. Birçokları onu en etkili ulusal lider ve cumhuriyetin gelecekteki olası başı olarak tanımladı.

Soldan ve anti-faşist güçlerden gelen destek, Hayalet Taburları için her zaman çok önemli oldu. Birçok gazeteci ve gönüllü, taburu ziyaret etti. Bu sadece yeni savaşçılar kazanmamıza izin vermekle kalmadı fakat diğer ülkelerin insanlarına Donbass'ta neler olduğu konusunda bilgi aktarmamıza da yaradı. Aynı zamanda, maddi yardımın çok önemli olduğu ortaya çıktı ve Yeni Rusya'nın genç ordusundaki kötü durumdaki ekipman ve silah sıkıntısını bir şekilde düzeltmeyi mümkün kıldı.

Struggle-La Lucha: Minsk barış müzakereleri uzunca bir süredir durdu. Ukrayna tarafından savaş alanına büyük silah yığınağı yapılıyor; fakat şu ana kadar yeni bir askeri saldırı olmadı. Bugün cumhuriyetin askeri durumunu nasıl görüyorsunuz? Cephe hattına yerleştirilmiş Hayalet Taburları'nın durumu nedir?

Aleksey Markov: Aslında, cumhuriyetlerdeki askeri durum büyük ölçüde kötüleşti. Geçen 1,5 yılda Ukrayna, ordusunu yeniden silahlandırdı; modern tipte silahlarla donattı ve Batılı eğitmenlerin yardımıyla askerlerinin toplu eğitimini sağladı. Şimdi, Ukraynalı silahlı güçler, halk cumhuriyetlerinin ordusu karşısında sadece niceliksel değil, niteliksel bir üstünlüğe sahip. Rusya tarafından cevap verilmesine neden olabilecek büyük saldırılar yerine, bizim tarafımızda küçük ama kalıcı kayıplara yolaçabilecek tüm cephe hattı boyunca sabit bir baskı stratejisini seçiyorlar.

LPR'de, Hayalet Müfrezesi tarafından savunulan cephe hattı en zoru olacakmış gibi düşünülüyor. Orada topçu atışı, havanlar ve zırhlı araçlarla yapılan günlük savaşlar, sabit durumda. Zor koşullara ve sürekli bombardımana rağmen, taburun savaşçıları kararlı bir şekilde pozisyonlarını koruyorlar ve geri çekilmeye niyetli değiller.

 

Struggle-La Lucha: Ukrayna'nın NATO'ya katılmasına izin verileceğini düşünüyor musunuz?

Aleksey Markov: Ukrayna'nın yakın bir gelecekte NATO'ya katılabileceğini sanmıyorum. Bunun temel nedeni, NATO, toprak anlaşmazlığı olan ülkeleri kabul etmiyor ve Ukrayna sadece Kırım üzerinde hak iddia etmiyor, aynı zamanda Rusya'nın sınır bölgelerinin bir kısmında da iddialarda bulunuyor. Aynı zamanda, Ukrayna'nın NATO'ya girmesi, Avrupalı üyelerin muhtemelen hazır olmadıkları Rusya Federasyonu ile ilişkilerde ciddi krizlere neden olacaktır. Büyük bir olasılıkla NATO, Ukrayna'nın kapsamlı askeri ve örgütsel desteğine kendini hasredecektir.

 

Struggle-La Lucha:  Ukrayna'da yaklaşan başkanlık seçimlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Aleksey Markov: Bizim için Ukrayna'daki seçimler herhangi bir değişiklik getirmeyecektir. Başkanlık adaylarının ikisi de, ortak Rusyafobik ve anti-komünist görüşlere sahipler ve Rusya ile karşı karşıya gelme tutumlarını sürdürme eğilimindeler. Büyük olasılıkla seçimlerden önce Poroşenko rejimi, destekçilerini "Rusya ile Savaş" bayrağı altında birleştirmeye çalışacaktır. Bu yüzden cephedeki durum karmaşıklaşacak ve seçimden sonra Donbass'taki çelişkinin askeri çözümüne doğru gidiş sürecektir.

 

Struggle-La Lucha: Ukrayna'da 5 yıl önce olanlar ABD tarafından hedef alınan Venezuela ve diğer Latin Amerika ülkelerindeki bugünkü durum arasında ne gibi benzerlikler ve farklılıklar görüyorsunuz?

Aleksey Markov: Bütün bu ülkelerdeki senaryolar aynı: ABD ve Batı Avrupa'dan siyasi ve mali destek ile yerel oligarklar, kitlesel kargaşa organize ediyor, hükümet binalarını işgal ediyor, meşru otoriteleri kısmi polis gücü kullanmaya provoke ediyor ve sonrasında yüksek sesle "binlerce barışçı gösterici öldürüldü" deniliyor ve hükümet devrilmeye çağrılıyor. Oligarkların hizmetkarları acilen ABD ve Batı Avrupa tarafından tek meşru otorite olarak tanınıyor.

Umarım Maduro, devrik Ukrayna başkanı Viktor Yanukoviç'ten daha kararlı bir lider olduğunu kanıtlar ve ülkesini uluslararası sermayenin paralı askerlerine bırakmaz.

 

Struggle-La Lucha: Ukrayna'da olanlarla Batı'da neo-faşist hareketlerin yayılışı arasındaki ilişkileri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Aleksey Markov: Dünya başka bir ekonomik kriz evresine giriyor ve büyük sermaye için bazı milletleri diğerlerinin karşısına çıkararak hoşnutsuzluk yaratmaya çalışmak çok doğaldır. Bilgili olmayan halk, ilkin kendi yoksulluğunun sebebi olarak "yasadışı göçmenler"i ya da hain komşularının entrikalarını görecek. Sonra farkına varacak ki, yoksullukları bir avuç süper zenginin daha da zenginleşmesi için gerekli bir koşuldur.

Bu zaten küresel sermayenin İtalyan ve Alman faşistlerine dünya işçi hareketine karşı mücadelesinde güvendiği 20.yüzyılın başındaki durumdu. Bu nedenle bugünkü oligarklar, onların dikkatini gerçek düşmanlarından uzaklaştırmak için Ukraynalıları Rusyalılara karşı, Avrupalıları Asyalılara karşı ve beyaz ABD'lileri Afrikalı Amerikalılara karşı kışkırtıyorlar.

Struggle-La Lucha: Ukrayna ve eski Sovyet ülkelerinde anti-faşizmin canlanması için beklentiler nelerdir?

Aleksey Markov: Buralarda Sovyet geçmişinden nefret eden açık komprador burjuva rejimler iktidarda olduğu sürece, eski Sovyet cumhuriyetlerinde anti-faşist hareketin canlanması için beklentiler hakkında konuşmak zor. Onlar için faşistler ve Nazi işbirlikçileri, Nazizm'e karşı savaşın Sovyet kahramanlarından çok daha yakınlar.

Fakat genelde, yığınların arasında, anti-faşist savaşçıların kahramanlık anıları ve Hitler'in ideolojisine düşmanlık yüksek düzeyde kalıyor. Biz, zaferin bu kez de bizim tarafın olması için olası herşeyi yapacağız!

 

Struggle-La Lucha: ABD ve Batı'daki çalışan insanlar Donbass'taki halkın milislerinin mücadelesine nasıl yardım edebilir?

Aleksey Markov: İlk önce, tabii ki, kendi ülkelerinin hükümetlerine Ukrayna'daki faşist rejime verdikleri desteği kesmeleri ya da sınırlandırmaları için sürekli baskı yapmalarına ihtiyaç var. Batıdan sürekli bir askeri ve mali yardım olmadan Kiev'deki neo-Naziler uzun süre dayanamayacaktır.

İkinci olarak, sıradan Amerikalı ve Batı Avrupalı insanlar arasında Donbass'ta ne olduğuna dair olası en geniş bilgi yayımı. Bu, geleneksel medyayı ve interneti kapsıyor.

Sonuncu fakat en önemsizi değil, kaynak yetersizliği nedeniyle çok güç durumda olan LPR ve DPR Halk Milisleri'nin birimlerine maddi ve teknik yardım sağlamak.