10 Ekim: Lugansk Halk Cumhuriyeti Halk Milislerinin 14. Motorize "Hayalet" Müfrezesi Bölüğü komutanı Aleksey Markov, cepheden direkt gelerek Federal Haber Ajansı(FAN) muhabiri Yuri Kotenok'la görüştü. Bir gece yarısı yapılan görüşmede Dobry (İyi) lakaplı efsanevi komutan Lugansk Halk Cumhuriyeti cephesinde gerçekte ne olduğu, düşmanın Donbass bölgesini savunanların bulundukları yere ne kadar yaklaştığını ve onların Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'nin hücum gruplarını(AFU) nasıl karşıladıkları hakkında konuştu.

 

Silah Ateşi Olmaksızın Tek Bir Gün Geçmiyor

Aleksey Gennadiyeviç, cephede gerçek anlamda ne oluyor? Müfrezenizin sorumluluk alanındaki durumu nasıl tanımlıyorsunuz?

Dürüstçe, biz ateşkes ve ateşkesmeme arasında herhangi bir fark görmüyoruz. Bu yıl zaten "okul ateşkesi"nden çok bir "paskalya ateşkesi" vardı. Gerçekte ise, birkaç gün sessizlikten sonra kelimenin gerçek anlamında başka bir şeye dönüştü. Top atışları yapılmadı, havan topları daha az sıklıktaydı, bunların yerine küçük ve grup silahları kullanıldı. Fakat, bizim için tek bir sessiz gün olmadı.

Siz, Kirovsk bölgesinde Lugansk Halk Cumhuriyeti'nin anahtar savunma bölümlerinden birini elinizde tutuyorsunuz. Burası düşman açısından neden bu kadar çekici?

Biz, ünlü Bakhmutka-Zhelobok karayolunda duruyoruz. Aslına bakarsanız bu LHC'de en sıcak alanlardan biri. Gerçek şu ki, bu bölge Ukrayna tarafı açısından bir saldırı için yararlı olacak bir yer ve böyle bir mevzi açısından tutulması çok elverişli.

Bunun içindir ki, sürekli bizi bu bölgenin dışına çıkarmaya çalışıyorlar. Bu mevzi bizim için daha az avantajlı fakat biz burayı biz ihtiyaç duyduğumuz için değil, onlar için çok gerekli olduğu için tutuyoruz. Görev, düşmana hiçbir şeyi teslim etmemektir.

Gerçekte savaş istisnasız her gün sürüyor. Biz ateşkes hakkında duyuyor ve okuyoruz fakat onu hiç görmedik.

 

AFU "Gri Bölge"yi Yuttu

Düşman ne kadar uzakta?

Ortalama olarak 400 metre, fakat siperler arasında sadece 70 metre olan mevziler var. Düşmanın 170 metre ileride olduğu mevziler var. Değişik yerlerde değişik uzaklıklar...

"Gri Bölge" olarak adlandırılan bölgeler hala mevcut mu?

Neredeyse hiç kalmadı. 2016 yılında siperler arasında 1.5-2 kilometre olan alanlar vardı; şimdi hiç "gri  bölge" kalmadı. Çoğunluk bu taraftan yutuldu; burun buruna bekliyoruz.

Böyle bir karşı karşıya gelişte hangi silah ve araçlar öne çıkıyor?

En popüler olanı AGS-17, onu LNG-9 takip ediyor. Ukrayna tarafından 82 mm  ve 120 mm'lik havan topları geniş çapta kullanılıyor. Onlar, karşı çıkmamıza rağmen cephane kullanımında herhangi bir kısıtlamaya gitmedi.

Cephe'de çatışmalar ne durumda?

Kural olarak, ateşli çatışmalar nadir; iki tarafta yeterince kayıp verdi. Bu nedenle iki taraf da birbirlerine havadan saldırıyorlar. Fakat, Ukrayna tarafı, hiç bir zaman ateşkese uymadı; bu nedenle biz düzenli olarak ve büyük miktarlarda uçan cisimlerle saldırıya uğruyoruz.

Şimdi, istatistikler şöyle çalışıyor : Eğer, benimkilerden 200'ü ulaşırsa, 201. birilerine zarar verecektir. Eğer bunların her gün yüzlercesi ulaşırsa o zaman sizin periyodik kayıplara hazır olmanız gerekir.

 

Cephede Ormanların Yetersiz Oluşu

Cevap veriyor musunuz?

Evet. Fakat biz nadiren onların dişlerini kıracak tam bir vuruş yapabiliyoruz. O olduğu zaman, biz vakit geçirmeksizin etkiyi farkediyoruz: iyi bir "cevap" ve bir ya da iki gün Ukrayna tarafı sessizleşiyor. Cansız, seyrek olarak küçük bölüklerin ateşleri oluyor; fakat ağır silahlar kullanmıyorlar. Ve sonra her şey başlangıç haline dönüyor ve bu bir döngü halinde devam ediyor... Ta ki gelecek sefere kadar.

Bu, mevzi savaşları  için genel bir durumdur. Elbette 1. Dünya Savaşındaki gibi yoğun değil, fakat, bununla birlikte iki tarafta da kayıplar oluyor.

Savaşmanın doğası Hayalet Taburu savaşçılarının koşullarını nasıl etkiliyor?

Böyle eylemler, yıpratıcıdır. Fakat en ilginç olan şey, insanlar ileri gitmeye istekliler. Bölgelerini özgürleştirme dürtüsü tükenmiyor. Sonra, saflarımızda, Donbass'ın Ukrayna işgali altındaki alanlarından da olmak üzere bir çok insan var. Evlerine dönme hayali kuruyorlar. Bu nedenle, böyle bir mevzi savaşı onlara kendi evlerine ulaşma umudu veriyor. Anayurtlarına dönebilmek için ağır, her ne kadar kanlı olsa da saldırgan bir savaşı tercih ediyorlar.

Bunun yerine, siz ve AFU, her ay her ikiniz de yerin daha derin mevziler kazıyorsunuz değil mi?

Diğer taraftan çeşitli yollarla ele geçirilen(çoğunlukla cesetlerin üzerlerinden çıkan) videolara göre istihkam açısından onlar için her şey yolunda. Yani eğer siperlerdeyseler o zaman tamamıyla üstleri çatıyla kaplı ve gözetleme yerleri var. Eğer kazılmış yerlerdeyseler o zaman mutlaka 3 katlı ve içeriden yalıtılmış siperlerdeler.

Bu anlamda biz onları sadece kıskanabiliriz; çünkü bizim inşaat malzemeleri konusunda belli problemlerimiz var... Bizim tarafımız neredeyse yapraksız. Ya kütük kesemeyeceğiniz küçük çalılardır ya da devlet koruması altında olan ormanlardır. Avlanacak bir şey de yoktur. İyi odun ve tahta bulmak çok zordur.

Diğer taraftan, bu drone uçuşlarından kolayca görülebiliyor ve onlar telefonlarıyla kendi resimlerini çekmekten de hoşlanıyorlar. Ne yapıyorlar ve nasıl yapıyorlar... Bu bakımdan, her şey perdeleniyor ve kapatılıyor. Orada onlar herhangi bir top mermisinin üzerinde oturabilirler. Güzel, şanslı bir mola.

 

Ukraynalı "Donbass" Taarruz Grubunun Saldırıları

Düşman bu yıl sizin cephe hattınızda bir dizi provokasyon gerçekleştirdi. Siz ne yaptınız? AFU'nun taktikleri neler?

Aslında taktikleri özel birimlere dayanıyor. Nisan'a kadar, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'nin 58. Tugayı bize karşı konumlandırıldı. Bu onun ortaklarından birine dönüşmüş olan, gerçekte şok ve hücum için kullanılan eski "Donbass" taburunu da içeriyor. Bunlar, periyodik olarak bizim mevzimize hücum etmeye çalıştılar.

Düşman nasıl hareket ediyor?

Küçük bir grup insan toplanıyor makineli silahların, bazı teçhizatların başına geçiyorlar, ve çeşitli yerlerde bizi baskınlarla vurmaya çalışıyorlar.

Bizim için iyi olan, şansın bizim yanımızda olması. Bizim mevzimize yapılan bu tür saldırı girişimlerinin hepsi aynı şekilde sonuçlandı: Arkalarında cesetlerini bırakıyor ve gerisin geri kaçıyorlar. O zaman biz bu cesetleri topluyoruz. Bunu 2 ya da 3 günlük resmi olmayan bir ateşkes izliyor... Ta ki biz bu cesetleri diğer tarafa gönderene kadar. Sonra her şey yeniden başlıyor.

  1. Tugay'ın gidişinden sonra hiçbir şey değişmedi mi?

58.sinden sonra 53. geldi. Bunların taktikleri daha farklı. Bu tugayın bir bölümü 28. Aidar Hücum Taburu'dur. Bunlar, "tarafsız bölge"yi yutmak için bizim mevzilerimizin olduğu yere kadar adım adım, sistematik olarak yaklaştılar.

Bu hareketler haritada kelimesi kelimesine görünür: burası hareket ettikleri tepe. Sonra... bu tepeye ilerlediler. Bizim karşımızda durdular. Çabalarını bir sonraki bölüme yönlendirdiler. Orada ilerlediler, bize dayandılar, bir sonrakine gittiler ve böyle devam ettiler.

Bu AFU'ya ne kazandırıyor?

Bu sayede mevzilerimiz arasındaki "gri bölge"yi azalttılar. Ve şimdi bombardıman küçük ordu ve grup silahlarıyla yapılıyor.

Durum bir şekilde kötüleşmeye başladı. Önceleri ana korku havan topu ve topçu bombalaması idiyse şimdi iki tarafın da kafalarını siperlerden dışarıya çıkarmaması akıllıca olacaktır.

 

Büyük "Yemek" Önümüzde

Düşmanın Sniper ateşine karşı koymaya ne yardım ediyor?

Biz bu problemi istikham üzerinde aktif bir şekilde durmamızdan dolayı çözdük. Gelişmiş savunma mevzileri inşa ediyoruz. Buna ek olarak, diyelim, tarafsız olmayan insanların yardımlarına teşekkürler. Bizim savaş düzenimiz siper periskopları ve sabit olanlar da dahil gözlem araçlarıyla yetkinleşti. Yani kafalarımızı siperden çıkarmadan gözleme ve ateşlerimizi ayarlama imkanına sahibiz. Maalesef herkes bu durumda değil.

Temas hattında genel olarak durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bir yıl öncesiyle kıyaslandığında tansiyon yükseldi. Ve yükselmeye devam ediyor. Eninde sonunda mümkün olan bütün araç ve silahlarla büyük bir "yemek"(çatışma) olacak. Bu sadece bir zaman meselesi.

Yarma girişimlerinden biri sırasında düşman sizin mevzilerinize kadar yaklaştı fakat püskürtüldü. Bize detayları anlatır mısınız...

Geçen yıl 23 Kasım'da 58.Tugayın "Donbass" bölüğünden bir hücum grubu Bakhmutka karayolunun yakınlarına saldırdığı zamandı. Aslında bizim orada sıradan askerlerin görev yaptığı bir gözlem noktamız vardı. Bundan da önce, bu ileri karakol kısa aralıklarla topçu ateşine tutuldu. Hezen arısı denilen silahlar, uçan cisimler ve küçük ordular kullandılar. Çocuklar, kendilerine karşı harekete geçen bu gruplara aynı şekilde cevap verdiler: ateş ettiler, savaşı sürdürdüler ve sakin kaldılar. Fakat 23 Kasım'da bunlar mevzilerimizi ele geçirmek için bir girişimde bulundular.

 

"Hayalet" sayesinde 9-0

Düşmanın planını anlamanızı ne sağladı?

Bunlardan biri "GoPro" kaskı giymemiz oldu (GoPro hareketli kameraya sahip bir miğfer-FAN). Sonuçta bu bize ölülerin giysilerinden gelen bir şeydi. Bunlardaki kayıtta her şey açıkça görülebiliyordu: Grup nasıl oluşturulmuş, sığınaklar nasıl düzenlenmiş, orijinal mevzilerine nasıl dönüyorlar ve saldırıyı nasıl başlatıyorlar.

Ben %100 ateistim; ama bizim çocukları yukarıdan birinin gözlediğini düşünmeden edemiyorum. Güçler dengesinin böyle olduğu durumlarda, tamı tamına bire beşti, kural olarak böyle operasyonlar, saldıran tarafın kazanımıyla sonuçlanır.

Ben bir mucize oldu demek istemiyorum fakat bizim eğitimli savaşçılarımız akıllarının var olduğunu unutmadılar ve çok kısa bir menzilde neredeyse bir noktalık boşlukta saldırgan grubu yokettiler. Ukrolar 4 cesetlerini bizim mevzilerimizin önünde bırakıp gittiler. Diğer yaralıları sürünerek bir deliğe girdiler ve biz onları buradan yakalarından tutup çıkarana kadar bu şekilde kaldılar.

Toplamda 9 kişinin öldüğünü ilan ettiler. Bazılarını acilen taşıdılar, bazıları ise daha sonra hastanede öldü. Bizim taraftan, dürüstçe söylemeliyim ki, mevzide iki hafifçe yaralanmış ve bir de çatışmadan sonra sakatlanmış savaşçım var. Neticede biz ezici bir skorla kazandık.

Bu sadece bir olay değil...

Bir müddet sonra benzer bir saldırı girişimi başka bir yerde tekrarlandı. Bakhmutka'daki gibi düşman için aynı şekilde sonuçlandı. Bir cesedi doküman ve silahlarıyla beraber ele geçirdik. Bir süre sonra bu ceset, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'ne teslim edildi. Ve bir süre mevzilerimize dönük girişimler durdu.

Şimdi bir diğer tugayla karşı karşıyayız.  Daha zeki ya da daha iyi eğitimli olabilirler...

taktikleri daha sinsi. Fakat biz de onların hakkından gelmekte daha başarılıyız. Güçler orantılı değil, fakat bizim tarafımızda, onların da dediği gibi, büyük bir moral ve motivasyon var.

 

Güç nerede yatıyor?

Bunun hala bir motivasyon sorunu olduğu mu ortaya çıkıyor?

Evet. En önemli şey bizim ordumuz zorla değil gönüllü olarak oluşturuldu. Bize gelen her kişi açık bir şekilde niye orduya alındığını ve ne için hayatını tehlikeye attığını bilir. Bu kritik durumlarda onlara büyük bir güç verir.

Eğer bir kişi para için savaşmaya gelmişse bu savaş onun için bir değer taşımaz. Bir hayatın vardır ve onu parayla satın alamazsın. Anayurdunu, evini, akrabalarını, ailesini savunmak için gelenler... Onlara güvenebilirsiniz.

 

Red Star Over Donbass bloğundan çevrilmiştir.