Faşist TC devleti Rojava devrimini boğmak için Afrin’e saldırıya hazırlanıyor. Rojava devrimi bölgedeki dengeleri değiştirirken, faşist TC devleti bu değişikliğin onu da etkileyeceğini ta başından beri biliyor. Faşist TC devletinin Rojava devrimini boğma girişimleri yeni değil her türlü savaş kışkırtıcılığını yıllardan beri yapıyor.
Dinci faşist iktidar ve onun başındaki figür hiç olmadığı kadar güçsüz ve yalnız durumda. İçte paramiliter güçleri eğiterek son çarpışmaya hazırlanıyor. OHAL ve tüm faşist baskılara rağmen devrim yoluna devam ediyor. Dış politikada dibi görmüş durumda. Ekonomik kriz derinleşiyor ve etkisi giderek devrimin toplumsal güçlerini sokağa itiyor.
Dolayısıyla faşist iktidar kendi yıkılışını geciktirmek, sallanan otoritesini güçlendirmek amacıyla eli kanlı, katliamcı çetecilerle birlikte herkesi tehdit ediyor. Fakat her tehdidinde kendi çöküşünü ve yıkılışını hızlandırıyor.
Rojava devrimi büyük bedel ödenerek, büyük kahramanlıklar yaratılarak kazanıldı. Kürt halkı en iyi evlatlarını, kızlarını ölümsüzlüğe uğurladı. Enternasyonal dayanışmanın en iyi örneklerinden biri Rojava’da verildi. Onun için Rojava devrimini savunmak, faşizme karşı mücadele eden bütün ezilen halkların ilk görevlerinden biridir.
Dinci faşist iktidar Rojava ve Suriye’deki kendi beslemeleri olan tosuncukların yenilgisini kabullenemiyor. ÖSO, Heyet Tahrir El-Şam (El-Nusra) gibi çeteleri silahlandırıp bunun için eğitti. Döktükleri kanda boğulacaklar. Tarih faşizmin en güçlü göründüğü anlarda en büyük yenilgilerinin tanığıdır. Dinci faşist iktidarının sonu da öyle olacak. Kazanan devrim ve ezilen emekçi halklarımızın olacaktır.
Dinci faşist iktidarın savaş naralarına karşı halklarımız; silahlanmalı ve faşizmin iktidarını yıkmak için örgütlenip, savaşmalıdır. Başta Türkiyeli işçi ve emekçiler olmak üzere halklarımız namlularını Afrin ve Rojava halklarına değil, bu savaşı çıkaran dinci faşist iktidara karşı çevirmelidir. Halklarımız silahlarını faşizmi yıkmak ve kendi iktidarlarını kurmak için kullanmalılar.
Devrimci Proletarya ve emekçi halklarımız şimdi bunu yapmalıdır. Bu yol onların özlemle duydukları özgürlüğün yoludur. Bu yol devrimin yoludur.
Ulusların kendi kaderini tayin hakkı ilkesini savunan Leninist Parti’nin; Leninist Gerilla Birlikleri olarak bizler Afrin başta olmak üzere, Rojava’yı sonuna kadar, bedeli ne olursa olsun savunacağız. Bu devrim ve karşı devrimin yeniden sınandığı bir savaş olacak!
Devrim Gezi ve 6-8 Ekim ayaklanmasında ne kadar güçlü olduğunu gösterdi. Şimdi 6-8 Ekim ayaklanması gibi yeniden ayağa kalkalım ve faşizmi yıkıp kendi iktidarımızı kuralım.
Zafer için halkların mücadele birliğini örmenin, faşizme karşı silahlanmanın tam zamanı! Şimdi devrim zamanı.
Şimdi safları sıklaştırma zamanı.
Şimdi her yerde dinci-faşist iktidarı nasıl bozguna uğratırımı düşünmek, planlamak, örgütlenmek ve elde silah iktidarı fethetme zamanıdır.
TKEP/Leninist/LGB
(ANHA-HAwar Haber Ajansı’ndan alınarak yayınlanmıştır)