Savaş, yıkım, işsizlik, yokluk, önü alınmaz bir hayat pahalılığı ve kelimenin gerçek anlamında açlık hepimizin günlük yaşamını özetleyen kelimeler, gündemimizden düşmeyen sorunlar halini aldı.
Hayatta kalma her geçen gün zorlaşırken bir yandan da art arda patlayan işçi ve emekçi eylemleri mutlu yarınlar muştuluyor. Önce öğrencilerin barınamama ve yoksulluk isyanı yayıldı ülkenin dört bir yanına, ardından bir çığ gibi büyüyen işçi eylemleri tüm toplumu derinden sarstı. Çorap, metal, tekstil, motokurye... Sokağa çıkan her bir iş kolunu diğer bir iş kolu izledi, izliyor. Kazanımlar sınıfa moral veriyor, güç aşılıyor, yeni yeni kesimleri eyleme sevk ediyor.
İş bırakanlar, fabrikalarını, depolarını işgal edenler; motorlarıyla sokakları renklerine boyayanlar; kadın işçiler, genç işçiler, açlığa mahkum olmak istemeyenler sokakları eylem ateşleriyle ısıtıyor.
Dünyanın hemen her yerinde sistemin yarattığı yıkıma karşı işçi emekçiler, ezilen halklar sokaklarda. Avrupa, Amerika, Güney Asya, Latin Amerika... dalga dalga yayılıyor eylemler. Kimi yerde kapanan fabrikalar oluyor, kimi yerde zam talepleri, kimi yerde örgütlenme hakkı...
1 Mayıs’a bu bahar havası ile, eylem rüzgarları ile geliyoruz.
Tüm emekçi halklara, işçilere yoksulluk, sefalet, yıkım ve ölüm dayatan sisteme karşı dünya çapında yükselen isyanlar, eylem ve ayaklanmalar, baş eğmeyen bir mücadelenin yükseldiğini bizlere bir kez daha gösteriyor.
Tüm dünya çapında isyan böylesine yükselmişken, işçi ve emekçilerin kapitalizme karşı savaş günü 1 Mayıs’ta, kavga bayrağını daha da yükseltmenin vakti.
Burjuva sınıf kendi varlık yokluk sorunu için var gücüyle dört bir koldan saldırırken, başta kavganın başkenti İstanbul’da Taksim olmak üzere, tüm şehirlerin meydanlarında “Bütün İktidar Emeğin Olacak” ve “Şimdi Devrim Zamanı” şiarlarını haykırmanın zamanı.
1-14 yaşından küçük çocuk emeği yasaklanmalı; işgünü her gün en fazla 7 saat, 5 günlük haftalık çalışma en fazla 35 saat olmalı; sağlığa zararlı ve ağır işlerde çalışma 6 saate indirilmeli
2-Hangi gerekçeyle olursa olsun işçi ücretlerinde kesinti yapılması yasaklanmalı
3-Tüm sektörlerde çalışanlar sendikalarda örgütlenmeli, sendikalar ekonominin yönetimine katılmalı, sendikalaşma özgürlüğü garanti altına alınmalı
4-İşçi sigortaları sendikalar aracılığıyla işçilerin yönetiminde olmalı
5-Kadın işçilerin kadın sağlığına aykırı işlerde çalıştırılması yasaklanmalı
6-Hamile işçiler, doğum öncesi izni doğumdan sonraya aktarma hakkı saklı tutularak, doğumdan önce ve sonra dörder ay ücretli izinli sayılmalı
7-İşyerlerinde çocuklu işçiler için kreş, yuva ve oyun alanları yaygınlaştırılmalı
8-Eşdeğer işi yapan kadın işçilerle erkek işçiler arasındaki ücret farkı kaldırılmalı
İşçiler, emekçiler! Gelin, bu talepleri hep birlikte 1 Mayıs’ta 1 Mayıs alanı Taksim’de haykıralım!
Zincirlerimizden kurtulduğumuz özgür bir gelecek kendi eserimiz olacak!
Mücadele Birliği Platformu