TKEP/Leninist Merkez Komitesi, 24 Ocak günü, bir yıl önce covid 19 virüsü nedeniyle ölümsüzleşen Vefa Serdar’ın ölüm yıldönümünde bir açıklama yayınlayarak “Vefa Serdar Yoldaş Kızıl Bir Bayrak Gibi Mücadelemizde Dalgalanacak” dedi.
“Çürüyen, çöken, dağılan kapitalist toplumda tüm yüce değerlerin taşıyıcısı proletaryadır. Ve onun saflarından çıkar çağımızın kahramanları. Enternasyonal devrimci proletarya ve onun devrimci sınıf partileri, bu sağlam karakterli kahramanların omuzlarında yükselir.
Komünist partisinin varlık gerekçesi emeğin kurtuluşu kavgasına yön vermektir. Bu, doğanın ve insanın kurtuluşudur aynı zamanda. Parti, tüm varlığını bu davaya, proleter devrime adayan kadroların duraksız mücadelesi sayesinde yenilmez bir güç olur.” diyen TKEP/Leninist, Vefa Serdar’ın uluslararası komünist hareketin tarihsel birikiminden süzülüp gelen bu komünist kadrolardan biri olduğunu söyledi.
Vefa Serdar'ın mücadelesini "Partisiz komünist olmaz!’ Vefa yoldaş, Partinin hikayeleriyle büyüdü. Partiyi aradı, bekledi ilk gençliğinde. Okudu, öğrendi, tartıştı. Nihayet 1980’lerin son yıllarında, ODTÜ’de kesişti yolları Parti ile. Ve bir daha asla ayrılmadı.
Reformizmle ayrışma sürecinde Vefa yoldaşın da yer aldığı Ankara örgütü ile bağlar koptu bir süre. Ayrışmadan belirli bir süre sonra tekrar bağ kurabilen İl örgütü, her iki tarafla da yürütülen teorik tartışmalardan sonra TKEP/Leninist saflarında yürümeyi seçti. Bu aşamadan sonra büyük bir coşku ve yoğun devrimci faaliyetle geçti yoldaşın tüm zamanı.
Dönem devrimciydi, sınıflar savaşı alabildiğine sertleşmişti. Bu şartlarda Partinin görüşlerini, devrimci politikayı her gence, her yoksula, her işçi kadın ve erkeğe ulaştırmak için özverili bir şekilde çalışmak gerekiyordu. Girdiği her ortamda, tanıştığı her çevrede ateşli tartışmalarda tutkuyla savunurdu Partinin görüşlerini." diyerek özetleyerek daha ilk adımdan itibaren “yalnız hazım zamanlarını, boş gecelerini değil, boydan boya ömrünü devrime verdi”ğini vurguladı.
Zindan mücadelesini de “Bu yoğun devrimci faaliyet sırasında uzun süreli gözaltılar yaşadı. Bu coşkun ve dur durak bilmez genç devrimci, Ankara polisinin işkencelerinden her defasında başı dik çıktı. Bir süre sonra yer altı faaliyetine geçti. 1993 sonunda tutsak düştü.
Vefa yoldaş genç ömrünün dokuz buçuk yılını zindanlarda geçirdi. Çok okudu, yazdı, üretti. Sayısız saldırıya, asker operasyonlarına göğüs gerdi. 1996 Ölüm Orucu eylemine katıldı. 19 Aralık zindan savaşlarında sağ kolunu kaybetti. Asla yılgınlığa kapılmadan ‘zindan akademisi’ni başarıyla bitirdi” sözleriyle anlatan açıklamada “Parti bir görev verdiyse, tartışmasız yerine getirilecekti!” denildi.
Vefa Serdar ve mücadelesi şu sözlerle anlatılmaya devam edildi: “Yoldaşımızın en önemli yönlerinden biri, komünist disiplindir. Her komünist parti kadrosu, disiplinlidir kuşkusuz. Fakat onun bu konudaki durumu, kesinlikle uluslararası komünist hareket literatürüne geçecek niteliktedir.
Onun için Parti, Partinin iradesi, her şeyden önce gelirdi. Görevler üstlenmede ve Parti kararlarının yerine getirilmesinde muazzam bir kararlılık ve özveri, onun temel karakter özelliklerindendi. Bir görevi aldı mı, gerekirse yemez içmez, ama o işi mutlaka yetiştirirdi. Tartışmalara aktif bir şekilde katılır, görüşlerini ortaya koyar, görüşlerinde ısrar da eder, ama bir kez karar alındı mı, isterse savunduğu görüşlere ters olsun, derhal harekete geçerdi. Sürekli kendini zorlayan, aşmaya çalışan, çoğu zaman okuduğu kitaplarda bir parça idealize edilen kahramanlarla yarışan bir komünist öz disiplin, onun temel özelliklerindendi! Vefa yoldaşta bu özellik, sözcüğün olumlu anlamında en uç noktaya ulaşmıştı.
Vefa yoldaş, insana ve doğaya sevdalı bir komünistti. Zordur bir ömrü komünist olarak yaşamak ve son nefesini bir komünist olarak vermek. O otuz yılı aşan mücadele yolunu bu bilinçle yürüdü.
Bir devrimci kuşağın yetkin temsilcilerindendi Vefa yoldaş. Hayatı, birleşik devrimimizin bir döneminin kısa tarihiydi. Yaşamını devrimle, kavgayla, dünyanın devrimci dönüşümüyle özdeşleştirmiş, omuzladığı yükü son nefesine kadar yüksünmeden taşımayı olağan bir özellik haline getirmiş bir kuşağın en iyi temsilcilerinden biriydi.
Koronanın bir yıl önce aramızdan aldığı Vefa yoldaş, Partimizin yeri doldurulmaz bir savaşçısıydı.”
Açıklama, “Onun daima yükseklerde tuttuğu devrim ve komünizm bayrağı, yoldaşlarının elinde burjuvazinin burçlarına dikilene dek yükseklerde dalgalanacak...” denilerek sonlandı.
Açıklamanın tamamını okumak için tıklayınız