Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH) Yürütme Kurulu 19 Aralık katliamı vesilesiyle bir açıklama yayınladı.

“Zindanlar, devrimci mücadelenin en sert şekilde yaşandığı yerlerdir. Toplumsal mücadele yükseldikçe, sokaklara taştıkça, zindanlar mücadelenin en önemli alanlarından biri haline gelmiştir. Faşizm toplumu sindirmek, öncüleri, emekçilerden koparmak için tecridi daha da yaygınlaştırmaya çalışır. Devrimciler ise bu tecridi parçalamak ve emekçilere ulaşmak için sürekli bir mücadele verirler” denilen açıklamada zindanlar tarihinin tecride karşı mücadelelerle dolu olduğu söylenerek “F tiplerine ve ağır tecrit koşullarına maruz kalan tutsaklar her zaman mücadele ettiler, ediyorlar.” denildi.

19 Aralık 2000 tarihinde yapılan operasyonun içeriye olduğu kadar dışarıya da olduğu söylendi; Faşizm, ileride alınacak ağır ekonomik kararlardan önce işçi ve emekçilere bir gözdağı vermek istiyordu. Açıklama, “Emekçilere hemen bir mesaj vermek gerekiyordu. Kendi itiraflarıyla, 'denetimi sağlamak için' devrimci tutsaklara saldırdılar. Faşizm, 'Eğer buradaki devrimciler gibi bana karşı çıkmaya kalkışırsanız sonunuz böyle olur' diyordu. Devrimciler, mücadeleleriyle ezilen halklara sesleniyor, faşizme cevap veriyordu. Faşizm, devrimci tutsakları teslim alamamış, beklemediği bir direnişle karşılaşmıştı” denilerek sürdü.

Günlerce sınırlı imkanlarına rağmen devrimci tutsakların kahramanca devrim cephesini savunmaktan vazgeçmedikleri; 4 gün süren bu eşitsiz savaşta 28’inin ölümsüzleştiği, yüzlercesinin yaralandığı anlatılarak Türkiye ve Kürdistan halklarının derin mücadele hafızasında yerlerini aldıkları vurgulandı.

“Tam herşey bitti diyenlere rağmen, F tipi zindanlarına zorla nakledilen, tecriti asla kabul etmeyen devrimci tutsaklar faşizme karşı bir kez daha ayağa kalktılar. Katliamdan sonra yüzlerce devrimci tutsak ölüm orucuna başlamıştı. Bu eylem, 'Savaş bitmedi, daha yeni başlıyor!' ilanıydı. TC faşizminin baskı ve katliam politikalarına karşı aç bedenlerini bir silah gibi kuşananların destansı savaşına şahit olunuyordu. Yaşamı uğruna ölecek kadar seven tam 122 devrimci, ölüm oruçlarında ölümsüzleşti. Faşizmin devrimcileri teslim alamayacağı bir kez daha kanıtlanmıştı” denilen açıklamada faşizmin bugün de zindanlara yönelik saldırılarına devam ettiği söylendi. Çıplak arama, görüş ve telefon yasağı, hücre cezası, taciz, tecavüz, fiziki şiddet, psikolojik baskı vb. bütün işkence yöntemlerinin uygulandığı; Kandıra’da Garibe Gezer, Şakran’da ağır hasta olan Abdülrezzak Şuyur, Amed’de Halil Güneş ve Bolu’da İlyas Demir'in katledildiği söylendi.

Açıklama “Faşizmin hiçbir çabası artık sonucu değiştiremeyecektir! Katledilen her bir yoldaşımıza sözümüz olsun ki; 'Yaptıkları her şeyin bedelini ödetecek, hesap sormadık bir gün bile bırakmayacağız!'.

Halkların Birleşik Devrim Hareketi olarak, 19 Aralık zindan savaşlarında devrimci iradeyi kuşanarak savaşan ve ölümsüzleşen yoldaşlarımızı saygı ile anıyor ve bugün hala zindanlarda mücadeleyi büyüten, düşmana teslim olmayan bütün yoldaşlarımızı selamlıyoruz. Söz veriyoruz ki; 'Zindanları Yıkacak, Zaferi Biz Kazanacağız!'.” sözü verilerek sonlandı.