Zindanlar, bugüne kadarki tüm sınıflı toplumlar için olduğu gibi kapitalist toplumda da egemen sınıfın en önemli baskı ve şiddet araçlarından biri olma özelliğini koruyor.

Tarihteki tüm egemen sınıflar toplumun tüm ilerici ve öncü gördüğü insanları tutsaklaştırarak teslim alabileceğini düşünürler. Bu yolla tarihsel olarak daha ilerici olma potansiyeli taşıyan kitle ve sınıfların da önünü kesmeyi amaçlarlar. Bu durum daha kurulduğu ilk günden bu yana gerici bir devlet olan TC için de geçerlidir. Dinci-faşist iktidar da şu anda devrimci duruma karşı savaşında zindanları etkin bir şekilde kullanıyor.

İç savaş ve devrimci durumun şiddetlenmesiyle dışarıdaki baskı şiddet ve devlet terörü artarken, zindanlar da bundan nasibini alıyor. Pandemi, siyasal ve ekonomik krizi derinleştirirken bir yandan da dinci-faşist iktidarın zindanlardaki baskılar ve işkenceler yoluyla toplumu teslim alma çabalarını arttırmasına bahane oluyor.

Tutsakların tüm sosyal faaliyetleri ve açık görüşleri iptal edilmiş durumda, kitap, gazete ve dergilerin ellerine ulaşması ve okumaları türlü türlü bahanelerle engellenmeye çalışılıyor.

12 Eylül askeri faşist cuntası bile, defalarca denemesine rağmen tutsakların şartlı bırakılma haklarını gasp edememişti. Ama dinci faşist iktidar sürekli farklı bahanelerle devrimci tutsakların infazlarını yakma peşinde.

Ama devrimcileri infaz yakmayla, işkenceyle, baskılarla teslim alamayacaklar.

Zindanlar, devrimci tutsakların toplumdan yalıtılmasına sebebiyet verdiğinden dolayı zindanlardaki baskı, şiddet ve devlet terörünün topluma ve geniş kitlelere ulaşması çok daha zor oluyor. Bundan dolayı burjuvazinin iç savaşı en sert koşullarda yürüttüğü zindanlardaki koşulların teşhiri biz dışarıdaki devrimcilerin görevidir.

Zindanlardaki baskılara, işkencelere, devlet terörüne izin vermeyeceğiz, geleceğin toplumu kuracak gençler olarak insanlık dışı muamelelerle zapt edilmeye çalışılan devrimci tutsakları sahipleniyor, onların dışarıdaki eylemi ve söylemi olacağımız sözünü veriyoruz. Çünkü biliyoruz ki zindanlar özgürleşmeden ne öğrenci gençlik, ne işçi-işsiz gençlik, ne de ezilen uluslar özgürleşemez. Bu nedenle zindanları özgürleştirmek bugün biz devrimci öğrencilerin önündeki en önemli görevlerden biri olarak duruyor.

Zindanlar Yıkılsın Tutsaklara Özgürlük!

Devrimci Öğrenci Birliği (DÖB)