< < “Birlik ve Dayanışma İle 1 Mayıs’a”

 

HBDH Avrupa “Birlik ve Dayanışma ile 1 Mayıs’a” diyerek çağrı yaptı.

“1 Mayıs, işçi sınıfının kapitalist sisteme, burjuvazinin egemenliğine, kölece çalışma ve yaşam koşullarına karşı başkaldırdığı gündür.

1 Mayıs, işçi sınıfının alanlara çıkarak burjuvaziye karşı gücünü gösterdiği, 8 saatlik işgünü için grevler ve direnişler gerçekleştirdiği ve ağır bedeller ödediği gündür.

1 Mayıs, burjuvazinin işçi sınıfı üzerindeki egemenliğinden ve onun sömürüsünden kurtulmanın yol göstericisidir.

1 Mayıs, işçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’dür. Bu günü yaratan, Amerika’nın Şikago kentinde 1 Mayıs 1886 büyük işçi grevini örgütledikleri için idam edilen işçi önderleri Albert Persons, Adolf Fischer, Geroge Engel, August Spies şahsında 1 Mayıs’ta katledilen tüm işçilerin, devrimcilerin anısı önünde saygıyla eğiliyoruz” denilen açıklama şöyle sürüyor:

“Bugün emperyalist kapitalist sistem Avrupa ve dünya işçi sınıfı ve halklarına ağır sömürü, işsizlik ve yoksulluktan başka bir şey sunmuyor. Savaşlar ve yıkımlarla, doğanın tahribi ve iklim kirliliğiyle, kadına yönelik şiddetle, ırkçı katliamlarla, işsizlik ve yoksullukla insanlığın geleceğini yok ediyor.

Covid-19 pandemisine karşı halkın sağlığını koruyamadığı gibi, pandemi sürecinde de üretimi sürdürerek, işçileri fabrikalarda toplu çalışmaya zorlayarak, virüsle başbaşa bırakıyor. Geride bıraktığımız 1 yılda toplumun başta yaşlı kesimleri olmak üzere milyonlarca insan gerekli önlemler alınmadığından virüse teslim edildi, ölüme gönderildi.

Virüs gerekçe yapılarak demokratik hak ve özgürlükler kısıtlandı, yasaklar getirerek sokakta hak alma mücadelesinin önünü kesilmeye çalışıldı. Pandemi gerekçesiyle büyük tekellere milyarlar aktarılırken, işçilere sıfır sözleşmeler dayatıldı, ufak kırıntılarla avutuldu. Kısa çalışma ve işten atmalarla milyonlarca işçi yoksulluğa itildi. Tekellere aktarılan milyarlar şimdi işçi sınıfından çıkarılmaya çalışılmakta.

İşçi sınıfına bu saldırıları yapan Avrupa’daki iktidarlar, Türkiye ve Kürdistan’da her türlü demokratik hak ve özgürlüğü yok eden, grev yapan işçiye, şiddete karşı çıkan kadınlara, LGBTİ+’lara, demokratik üniversite isteyen gençliğe, doğanın tahrip edilmesine ve iklimin kirletilmesine karşı çıkan halklara, özgürlük isteyen Kürt halkımıza karşı her türlü baskıyı, zulmü, işkenceyi ve katliamları yapan faşist Türk devletine destek olmaya devam ediyorlar. İstanbul sözleşmesini iptal ederek kadına yönelik şiddeti teşvik eden, 6 milyon seçmenin desteğini almış olan HDP’yi kapatmaya çalışan, HDP Eşbaşkanlarını, millletvekillerini, belediye eşbaşkanlarını, insan haklarını savunan herkesi tutuklayan, hapse atan bu faşist diktatörlüğe sundukları destekle suç işlemektedirler.

Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH), halklarımızı bu faşist zulüm ve barbarlıktan kurtarmak için Türkiye ve Kürdistan’da canfeda bir savaş yürütmektedir.

HBDH, her türlü sömürgeci tahakküme, sömürüye, baskıya karşı, işçi sınıfı ve ezilen halkların Devrimci kurtuluşu, sosyalizm için mücadele etmektedir.

HBDH-Avrupa, Avrupa işçi sınıfını ve emekçilerini 1 Mayıs’ta sokağa çıkmaya, burjuvazinin işbirliğine karşı işçi sınıfının enternasyonal dayanışmasını ve birliğini göstermeye çağırmaktadır.

HBDH-Avrupa, Avrupa’da yaşayan işçi ve emekçileri, burjuvazinin sömürüsüne, faşist Türk devletinin Türkiye ve Kürdistan’da estirdiği zulme, Rojava’yı, Güney Kürdistan’ı, Şengal’i işgal saldırılarına karşı Kürt halkımızın yanında olmaya çağırmaktadır. Avrupa devletlerinin Türk devletine sunduğu askeri, siyasi ve ekonomik desteğe son vermesi talebini yükseltmeye çağırmaktadır”

Açıklama “HBDH-Avrupa, kadına yönelik şiddetin önlenmesi, ırkçı saldırıların durdurulması, doğanın tahribine ve iklimin kirletilmesine son verilmesi için sizleri 1 Mayıs’ta sokağa çıkmaya çağırmaktadır.

HBDH-Avrupa, pandeminin yükünü onun sorumluları olan burjuva iktidarların ve tekellerin çekmesi, işçi sınıfının virüsten korunmak, insanca yaşam ve çalışma koşulları için üretimden gelen gücünü kullanmaya çağırıyor.

Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Enternasyonal Dayanışma ve Mücadele!” denilerek son buldu.