TKEP/Leninist Merkez Komitesi 16 Ekim günü yazılı bir açıklama yayınlayarak, “Halkların Birleşik Devrim Hareketi'nin 12.10.20 tarihinde ilan ettiği devrimci seferberlik sahiplenilmelidir” dedi.
Açıklamada “Oluşumundan itibaren HBDH'nin Türkiye ve Kürdistan birleşik devriminin merkezi devrimci iradesi olarak kendisini kararlılıkla ortaya koyması gerektiği üzerine vurgu yaptık” denilerek;
“Devrim mücadelesi, tüm alanlarıyla birlikte, bir bütündür. Devrimi sevk ve idare edecek birleşik devrimci otorite de, tüm alanları eşgüdüm içinde çekip çevirme işini üzerine almalıdır. Birleşik mücadele kendisini sadece askeri işlerle sınırlayıp, mücadelenin diğer tüm araç ve yöntemleri ortak çalışmanın konusu olmasaydı, kısırlaşmaktan kurtulamazdı. Bu anlayışla, HBDH'nin 12 Ekim açıklaması, mücadelenin farklı alanlarını kapsaması dolayısıyla, ileriye doğru atılmış önemli bir adımdır” hatırlatması yapıldı.
Açıklamada: “Devrimci seferberlikteki ‘Faşizmi Yıkacağız’ vurgusu önemlidir. Sosyal reformist anlayışın ifadesi olan ‘faşizmi geriletme’ ya da (seçim vb barışçıl yöntemlerle) ‘faşizmi yenme” ifadelerinin değil, ‘faşizmi yıkacağız’ vurgusunun yapılmış olması, devrimci eğilimi açığa vuruyor. Faşizm, ancak bir devrimle, zora dayalı bir devrimle yıkılır.
Burada, bizim anlayışımıza göre, faşizmden anlaşılması gereken, Saray ya da mevcut iktidar ortağı partiler değil, bütün bir tekelci sermaye iktidarı yahut tek kelimeyle, faşist devlettir. Ordusuyla, polisiyle, mahkemeleriyle, zindanlarıyla, istihbaratı ve meclisiyle, hatta sivil faşist çeteleriyle bütün bir faşist yapıyı dağıtmadan halkların özgürlük yüzü göremeyeceği açıktır” denildi.
“Tekelci sermayenin politik egemenlik aygıtı olan faşist devleti yıkmak, tekelci sermayenin ekonomik egemenliğine zor alımı yoluyla el koymak içindir. Bu ikinci adım atılmazsa devrim yarım kalmış demektir. Birleşik devrimimiz, faşist devleti yıkacak, halkların iktidarını kuracak ve bu iktidara dayanarak tekelci sermaye sınıfını mülksüzleştirecektir. İşçi sınıfı ve emekçi yığınların hayati sorunlarını, ekonomik sorunlarını bankalardan ve tekellerden el koyacağımız zenginliğe dayanmaksızın çözemeyiz. Tekellerin ekonomik egemenliği ortadan kaldırılmadan, politik iktidar halkın elinde de olsa, halk yığınlarının yaşam koşullarını gerçekten iyileştirmek (Venezuela örneğindeki gibi) mümkün olmaz.
Faşizmin içeride ve dışarıda topyekun saldırı halinde ayakta kalmaya çalıştığı bu devrimci kriz ortamında HBDH'nin ‘faşizmi yıkacağız’ şiarıyla öne çıkmış olması değerlidir. İşçi ve emekçiler, tüm ezilenler bu sesi izlemelidir. Birleşik devrim anlayışıyla bütün alanlarda, her türlü devrimci araç ve yöntemi kullanarak, devrimci seferberlik ruhuyla harekete geçilmelidir” denilen açıklamada emekçi halkların gerçek kurtuluşu ancak birleşik devrimle mümkün olduğu vurgulandı.
Açıklama şöyle devam etti: “Faşizm birleşik devrimle yıkılacak, halkların iktidarı kurulacaktır. Birleşik devrimin demokratik halk iktidarı, tekelci egemenliği ortadan kaldıracaktır. İşçi sınıfı ve emekçi yığınlarının bütün temel sorunlarını, ancak birleşik devrimin kuracağı halk iktidarı çözebilir. Kürt halkının özgürlüğü, tutsakların özgürlüğü, kadın cinsi üzerindeki baskıların son bulması, emperyalist tekellerin ve NATO'nun kovulması, yoksulların banka-kredi borçlarının silinmesi, işsizliğin ve yoksulluğun bitirilmesi, parasız sağlık ve ulaşım, parasız-bilimsel ve anadilde eğitim ve daha pek çok sorunun çözümü, ancak birleşik devrimin kuracağı demokratik halk iktidarıyla olanaklıdır.
Devrime, ayaklanmaya hazırlanmanın, yoğun devrimci pratikten başka yolu yoktur. HBDH'nin devrimci seferberliği bu yolu açıyor. Birleşik devrimin güçleri kavga alanlarında, ateş içinde sınanarak çelikleşecek ve zafere hazırlanacak. Devrimin birleşebilecek bütün güçlerinin birleşmesi, masa başında değil, sokakta, yoğun devrimci girişkenlik içinde gerçekleşecek.
İşçiler, emekçiler, özellikle de gençler, birleşik devrimin seferberlik ruhuyla ileri! Şimdi Devrim Zamanı!”