TKEP/Leninist Merkez Komitesi, 10 Ağustos günü yazılı bir açıklama yaparak “Lübnan Halkı Devrim İstiyor!” dedi.
“Devrim isteyen iktidara yürümeli. Çünkü bir devrimin ilk, kesin ve tartışmasız işareti egemen sınıfı devirerek önce politik iktidarı hemen arkasından ve bir ölçüde onunla birlikte ekonomik iktidarı ele geçirmektir.
Lübnan Komünist Partisi’nin son çağrısı, bu konuda umutları artırmaya başladı” denilen açıklamada LKP ve Lübnan halkı için şunları dedi:
“Lübnan’da Lübnan Komünist Partisi’nin emekçi sınıfları ve devrimci demokratik güçleri ‘katil rejimi devirmeye çağır’ması Lübnan bunalımında yeni bir aşamaya işaret ediyor. Düne kadar sadece burjuvazinin çeşitli fraksiyonları sahnede görülüyorlardı.
Şimdi proletarya ve müttefikleri gövdelerini göstermeye başlıyorlar. Komünist Parti’nin çok doğru biçimde işaret ettiği gibi, ‘halk olarak tarihi bir dönüm noktası’ndalar. Bu tarihi dönüm noktasında proletaryanın önderliğinde burjuva egemenliği yıkarak emeğin iktidarını kurmak tarihsel bir görev ve sorumluluktur.
‘Hepsi demek hepsi demektir’ Lübnan emekçi halklarının aylardır süren ayaklanmanın daha başlarında bayraklarına yazdıkları bu slogan şimdi ete kemiğe bürünme noktasına gelmiştir. Lübnan emekçi sınıfları, işçi sınıfının önderliğinde asalak sınıfın bütün kesimlerini alaşağı etmek ve kendi iktidarını, emeğin iktidarını kurmak için ileri atılmalıdır.
Lübnan Komünist Partisi, ayaklanma dalgalarının bitmediğine ve bir sonraki dalgasının örgütlenmesine hazırlık için mücadele hattı ve program oluşturma gereğine işaret ediyor”.
Açıklamanın devamında Lübnan emekçi halklarına şu önerilerde bulunuluyor:
“Geçici Devrim Hükümeti ve bu hükümetin alacağı devrimci önlemleri kısa, öz, kolaylıkla anlaşılabilir biçimde ilan etmek Lübnan işçi sınıfının ve emekçilerinin, yoksullarının Komünist Parti etrafında birleşmelerinde belirleyici olacaktır.
Çünkü Lübnan emekçi sınıfları bir yıla yakın bir zamandır bir devrim istiyorlardı, bunun için ayaklanıyorlardı. Büyük patlamanın emekçi sınıfların yaşamında yarattığı büyük yıkım toplumsal devrimi bir zorunluluk haline getirdi.
Lübnan ancak bir toplumsal devrimle kurtulabilir, yaşama dönebilir, ayakları üzerinde durabilir.
Bunun koşulları fazlasıyla var. Burjuva hükümet çözüle çözüle dağıldı ve sonunda istifa etti. Lübnan’da burjuva egemenlik, burjuva devlet dağılmış durumda. Ne devlet organları var ortada ne de hükümet var artık. Tüm sınıflar kendi çıkarlarına uygun bir çıkış yolu arıyorlar. Ortada tam bir devrimci durum var.
Lübnan Komünistlerinin son derece kararlı biçimde ileriye atılmaları onlara emekçi sınıfların enerjik desteğini kazandıracaktır.
Lübnan halkı burjuva sınıf ve emperyalistler tarafından soyulup soğana çevrilmiş, aç, yoksul, işsiz bırakılmış, sefalet içinde bir yaşama mahkum edilmiştir. Bunun sorumlusu burjuva egemenlik, kapitalist sistemdir.
Lübnan halkı, şimdi kendisini bu sefalet içinde yaşama mahkum eden burjuva egemenlikten ve kapitalist sömürü sisteminden tam, kesin ve sonuna kadar kurtulma şansını yakalamıştır.
Lübnan Komünistleri, Lübnan Komünist Partisi, emekçi sınıflar adına bankalara, fabrikalara, toprağa, burjuva sınıfın elindeki tüm zenginliklere el koyacağını ve iktidara geçtiğinin ertesi gün yoksulların yaşamında bir düzelme gerçekleştireceğini ilan ederse, sadece Lübnan emekçilerinin değil tüm dünya emekçilerinin kesin ve sarsılmaz desteğini arkasında bulacaktır.
Lübnan halkı, burjuva güçler tarafından dinsel, mezhepsel temellerde bölmüş, ulusun birliğini ortadan kaldırmıştır. Dağılan burjuva egemenlik ve ortaya çıkan devrimci durum bu birliği proleter temelde yeniden kurmanın da koşullarını yaratmıştır. Komünist Parti’nin işaret ettiği yeni “ulusal bağ” işte bu temelde, tüm iktidar ele geçirilerek kurulabilir.”
Açıklama, Lübnan halkına şu çağrı ile sona eriyor: “Sadece emeğin iktidarını, proletaryanın önderliğindeki bir halk iktidarını ifade eden Geçici Devrimci Hükümet ve bu hükümetin program olarak bankalara, tekellere, büyük şirketlere, toprağa, emperyalist mali, ticari ve finansal şirketlere el koyacağını ilan etmesi... Lübnan’ın kaderini işte bu adımlar tayin edecektir.
Lübnan tarihsel bir dönüm noktasından geçiyor. Bu dönüm noktasında zafer Lübnan işçi sınıfı ve emekçilerinin olacak!”