Kürt halk önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin kaldırılması amacıyla Leyla Güven ve yoldaşlarının başlatmış olduğu açlık grevi eylemi 140. gününde. Açlık grevi eylemi zindanlarda, yurtdışında ve dışarda büyük bir destekle yayılarak sürüyor.
Yaklaşık yedi bin tutsak bugün açlık grevinde. Aynı zamanda zindanlarda tecridin derhal kaldırılması için feda eylemleri gerçekleştirildi. Zülküf Gezen, Ayten Beçet, Uğur Şakar, Zehra Sağlam, Medya Çınar feda eylemi yaparak ölümsüzleştiler. Cenazelerini bile ailelere vermeyen faşist devlet, ölümsüzleşenlerin ardından “Jandarmaya teslim oldular, itirafta bulundular. Bu kişiler, kendi yaşamına son vermediler, cezaevinde asıldılar” gibi alçakça açıklamalarda bulundu.
Faşist TC devletinin on yıllardır Kürt halkına yönelik sürdürdüğü işgal, ilhak, yok etme politikaları bugün daha da yakıcı bir şekilde hissediliyor. Bugün tecride karşı büyüyen eylem dalgası aslında bu sorunun asıl kaynağı olan zindanlar sorununu öne çıkartmış durumda. Zindanlar, coğrafyalarımızda devrimin öncülerine karşı sermaye tarafından yoğun bir biçimde kullanılan önemli bir araçtır. Bugün yurtsever tutsakların tecridin kaldırılması talebiyle girmiş oldukları açlık grevi eylemleri iki ülkenin halklarını derinden etkiledi. Binlerce tutsağın ölümü göze alarak giriştiği bu cüretli eylemsellik, tüm devrimci güçler ve gençlik tarafından sahiplenildi. Hem Türkiye’deki hem de Kuzey Kürdistan’daki işçileri, emekçileri, sosyalistleri, devrimci gençleri harekete geçirdi, çeşitli biçimlerde eylemler gerçekleştirildi.
Ancak tek başına tecridin kaldırılması talebi Kürt ulusunun özgürleşmesi için politik olarak sınırlı bir taleptir. Zindanların yıkılıp, devrimci tutsakların özgürleştirilmesi, Kürt halk önderinin üzerindeki tecridin kaldırılıp özgürlüğünün sağlanması, Kürt ulusunun ayrı devlet kurmak dahil tam hak eşitliği çerçevesinde kendi kaderini demokratik ve özgür bir ortamda tayin edebilmesi bir devrim sorunudur. Faşizmin bir devrimle yıkılmasını gündemine almayan politik yaklaşımlar gerçek kurtuluş yolunu göstermemektedir.
Devrimci gençlik olarak, Leyla Güven ve yoldaşlarının başlattığı açlık grevi eylemlerini devrimci tutsakların özgürleşmesi talebiyle sahiplenmeliyiz. Buna dair sokak eylemleri örgütlemeli, üniversitelerde, liselerde, bulunduğumuz her alanda devrimci tutsakların özgürleştirilmesi için sesimizi yükseltmeli, kavgayı büyütmeliyiz!
Leyla Güven ve Açlık Grevindeki Tutsaklar Yalnız Değildir!
ZİNDANLAR YIKILSIN TUTSAKLARA ÖZGÜRLÜK!
DEVRİMCİ TUTSAKLAR ÖZGÜRLEŞMEDEN, ÖĞRENCİ GENÇLİK ÖZGÜRLEŞEMEZ!
DEVRİMCİ ÖĞRENCİ BİRLİĞİ (DÖB)