Sınıf savaşı en acımasız savaşlardan birisi. Bu savaşta iki sınıftan biri hasmının sırtını gerçek anlamda yere getirmeden egemenliğini kuramaz. Dünya genelinde bugün yaşanan her ayaklanma, isyan, kitlesel harekette devrimci güçler sermayenin egemenliğini yıkıp, emeğin iktidarını kurmak için sonuna kadar gitmediği sürece zafer yüzü göremez.
31 Mart'ta iptal edilen ve 23 Haziran'da tekrar edilen İstanbul Belediye Başkanlığı Seçimleri, 23 Haziran/ Pazar günü gerçekleşti. 31 Mart’ta ortaya çıkan sonuç, bu seçimde de benzer şekilde tekrarlandı. CHP’nin başını çektiği faşist İYİ Parti’nin açıkça desteklediği burjuva düzen partisinin adayı İmamoğlu seçimi açık farkla kazandı. Bu sonucu herkes kendi cephesinden yorumlarken, gençliği devrimci saflarda örgütlemeyi hedefleyen, gençliğin ileri kesimlerini simgeleyen bizler sonuçları nasıl yorumlamalıyız?
Yaşlı dünyamız her geçen gün giderek büyük gelişmelere sahne olmaya devam ediyor. Sermaye sınıfına karşı proletaryanın savaşımı giderek derinleşiyor. Ekonomik ve politik kriz sadece yaşadığımız topraklardaki egemenleri değil, dünya genelindeki birbirine binlerce zincirle bağlı bulunan sermaye sahiplerini bunalıma sokmuş durumda.
Geleceksizlik, bugünlerde biz gençlerin en çok hissettiği sorunlardan, yaşadığımız toprakların en çıplak gerçeklerinden biri. Her dört gençten birinin işsiz kaldığı, yurtdışı beyin göçünün giderek arttığı, üç milyondan fazla 15-24 arası gencin ne çalıştığı ne de okuduğu bir ortamda, gençlik kendini hayattan kovulmuş, geleceksiz hissetmesin de ne olsun?