5-6-9 Ağustos günleri İstanbul’da yapılan 3 sabotaj eylemini üstlenen HBDH milisleri, bir açıklama yaparak eylemlerinin sömürü ve sömürge düzenini koruyan, ondan beslenen, toplumsal örgütlenmesini gerçekleştiren yapılar ve kişiler hedef aldığını söyledi.
Erzurum’da inşaatı devam eden 750 kişilik bir öğrenci yurdunda çalışan 67 işçi, Kurban Bayramı için memleketlerine gitmeden önce, yüklenici firmadan maaşlarını yatırmalarını istedi. Ancak sadece 15 günlük maaşları yatırıldı. Bunun üzerine inşaatın çatısına çıkan işçiler inşaat girişiminde bulundu.
“Denizli Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Kimyasal Fabrikası 4 Ağustos 2019 günü HBDH Milisleri olarak tarafımızdan hedef alınmıştır” diye açıklama yapan HBDH Milisleri, “Sabotaj eylemimiz sonucunda zaman zaman patlamalarında eşlik ettiği fabrikada çıkan yangın saatlerce sürmüş, yerleşke tamamen kullanılamaz hale gelmiştir” dedi.
Hak İş, işçilerin değil patronların haklarını koruyup kolladığını bir kez daha HiltonSa grevi ile gösterdi.
Ankara 3’üncü Sulh Ceza Hâkimliği, Türk Jandarma Genel Komutanlığı’nın 16 Temmuz tarihli yazısı ile aynı gün 136 adresin erişiminin engellenmesine karar verdi.
Faşist devlet, Suriye'den Libya'ya kadar geniş bir coğrafyada savaş kışkırtıcılığı yapıyor; attığı her adımda savaşı körüklüyor. Eğer "bu rüzgar böyle eser" ve "bu hızar da böyle keserse" Türkiye'nin Ortadoğu'da ya da Doğu Akdeniz'de kendisini daha büyük bir savaşın içinde bulması kaçınılmaz.
Sağlık hizmetleri, savaş sırasında dahi dokunulmaz ilan edilir. Yazılı olan ve olmayan savaş kurallarındandır, en insani kuraldır. Saldırı esnasında dahi olsa sağlık amblemi görülen nokta saldırıdan muaf kalır. Düşman dahi olsa yaralısına, ölüsüne saygı gösterilir…