HBDH Yürütme Komitesi, “Halkın Depremi AKP’yi Yıkacak!” diyerek, dün yaşanan deprem ile ilgili bir açıklama paylaştı. Yürütme Komitesi'nin açıklaması şöyle:
6 Şubat günü, merkez üssü Maraş’ın Pazarcık ilçesinde meydana gelen deprem sonucu, emekçi halkımızdan binlerce kişinin ölüm haberleri hala gelmektedir. Gecekondular, apartmanlar, hastaneler ve binlerce bina toplu mezar halindedir. Bu kara günde, halkımızın çektiği acıları paylaşıyor, baş sağlığı diliyoruz. Yaralı olarak kurtarılmış olanlara ise geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Bu acı günleri, mücadeleyle ve halkın kendi dayanışması ile atlatacağını belirtiriz.
Bu coğrafya deprem kuşağı üzerinde yer almaktadır. İrili ufaklı birçok deprem meydana geliyor. Hafızalarımız, ’99 depremi ve ondan sonra farklı bölgelerde oluşan birçok deprem sonucu hala tazeliğini korumaktadır. Binleri aşan, onbinleri bulan ölümler acı bir gerçeklik olarak halkımızın kederli tarihinde yer edinmeye devam ediyor.
Bu yaşadığımız son deprem de günden güne artan sayıları ile şimdiden ciddi boyutlara ulaşmıştır. Birçok yönü ile ’99 depremiyle kıyaslanan bu depremde bugün, üç binden fazla insan yaşamını yitirdi ve sayı artmaya devam ediyor, onbinlerce yaralı var ve yine onbinlerce bina enkazının altında insanlar bulunuyor.
Bu depremin sebebi elbette dünyanın yer kabuğundaki hareketlerden kaynaklıdır. Ancak, büyük düzeyde ölümler ve bina enkazları ise faşist iktidardan kaynaklıdır. Her yanı rant ve sömürü düzeni üzerine kurulu bu faşist iktidarın, yıllar yılı büyük rantlarla kâr sağladığı başta inşaat sektörünün aslında bir kağıttan kaplan olduğu ayan beyan ortadadır. İnsan emeği sömürüsü, hızlı kâr-rant sağlama ve yaşamı hiçe sayma üzerine bir düzen kuran bu iktidar ve patronlar, ölümlerin asıl sebebidir. Saraylarda, villalarda, yalılarda bütün önlemler alınırken; yoksul ve emekçi mahallelerinde, apartmanlarında, gecekondularında hiçbir önlemin alınmaması bu ölümleri artırmaya devam ediyor. Her yanı çürümüş bu faşist iktidarın, halkın canını hiçe saydığı tekrar tekrar ortaya çıkıyor. Yıkılmış kentler, dümdüz olmuş bölgeler emeğiyle çalışmak dışında başka hiçbir şeyi olmayan halkımıza mezar olmuş durumdadır. İşi gücü sadece zenginleri daha fazla zengin etmek olan bu faşist iktidar, bu düzende onları korumaya devam ederken insan ölümlerini hiçe saymaya devam edecektir. Televizyon ekranlarında yalan söylemeye devam edecektir. Halkımız, acılarını enkazlar altından kendi çabalarıyla çıkarmaya devam ederken o enkazların altında faşist AKP-MHP iktidarı kalacaktır.
Faşist iktidar hiçbir kurumuyla harekete geçmemiştir. Ama her kurumuyla yalan söylemeye başlamıştır. Halkın deprem bölgelerinden gönderdiği bilgiler ile iktidarın söylemleri hiçbir şekilde uyuşmamaktadır. İktidar, yalanlarını icra ederken tam bir yönetme krizi yaşıyor. Bölgede sadece halkımızın enkazlardan insan kurtarma iradesi varken, devlet içerisinde tam bir kaos hakim. Halkın yaşam umutlarını kendi siyasi geleceklerinin kaynağı olarak gören faşist iktidar, bu kriz ortamından çıkamıyor. Devletin hiçbir kurumu arama kurtarma bölgelerine ulaşmıyor, insanlar ölüme terk ediliyor. Savaş için, zenginler için kalkan helikopterler söz konusu yoksullar olunca bölgeye ulaştırılmıyor. Sağlamlığıyla övünülen hastaneler yıkılıyor. Canlı yayınlarda “Erdoğan diyor ki; AFAD yetişti. Nerede yetişti?” diye haykıran halkın haklı çığlığı kesiliyor. Faşist iktidar, rotasına yine sermayeyi ve bekalarını koymaya devam ediyor. Bu depremin siyasi sonuçlarından kendileri ve patronlar için en zararla çıkmaya çalışıyor. Ancak halkın acılarıyla faşist iktidarın kâr güdüleri çarpışmaya devam edecektir. Kazanan halkımız olacaktır.
Halk bu enkazları kaldırmanın ve acılarını sarmanın yolunu kendi özgücünde bulmaya başlamıştır. Dayanışma ve sisteme olan öfke onları biraraya getiriyor. Faşist iktidar ve Erdoğan, bir kez daha halkın gözünde teşhir oluyor. Yoksul halkımız bu depremin acılarını saracak, hesap soracaktır. Halkın depremi ise faşist AKP iktidarını, saraylarını başlarına yıkacaktır.
Yaşasın Halkın Dayanışması! Yaşasın Halkın Örgütlü Mücadelesi!