Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Genel Merkezi ve il örgütü binalarına sabah saatlerinde polisin yaptığı baskınlarda Eş Genel Başkan Keskin Bayındır ile çok sayıda il eş başkanı gözaltına alındı.
DBP Genel Merkez Amed İrtibat Bürosu’nda polis aramasının sona ermesinin ardından bina önünde yapılan eyleme TJA, DTK Eş Genel Başkanı Berdan Öztürk, DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, PİA Genel Başkanı Mehmet Kamaç, KKP Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, HDP Sözcüsü Ebru Günay ve Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, milletvekilleri Pero Dündar, Feleknas Uca, Remziye Tosun, İmam Taşçıer, Dersim Dağ, Amed Barosu avukatları ile çok sayıda kişi katıldı.
Partisine yönelik yapılan baskınları ve gözaltıları iktidarın Kürt düşmanı politikasının sonucu olduğunu söyleyen Eş Genel Başkan Saliha Aydeniz, “Biz biliyoruz ki bu iktidar ve bağlı olduğu devlet yüz yıldır Kürt halkına düşmanlık yapıyor ve bu devlet Kürt halkının demokratik siyaset yapmasını istemiyor. Bu devlet ‘en iyi Kürt ölü Kürt’ diyor ve buranın üzerinden politikasını düzenliyor.
Bu devletin yüz yıllık bu politikası şimdiye kadar nasıl tutmadıysa Kürt halkına karşı yürüttüğü politikalar nasıl boşa çıkarıldıysa bu gün de demokratik siyasete karşı bu darbe operasyonları elbet boşa çıkacaktır. Çünkü hiçbir iktidar bu operasyonlarıyla sonuç alamadı, bundan sonrada sonuç alamayacak. Bunu çok net ifade etmek istiyorum evet belki bugün DBP’nin Eş Genel Başkanı Sayın Keskin Bayındır gözaltında olabilir. Ama binlerce Keskin Bayındır ve binlerce DBP’ye sahip çıkacak Kürt vardır” diye konuştu.
Askeri operasyonlarda sonuç alamayan iktidarın siyasi operasyona yöneldiğini vurgulayan Aydeniz, “DBP, her gün bu operasyonları yaşayan ve ona rağmen her gün büyüyen her gün kitleselleşen her gün toplumsallaşan bir mücadele geleneğinden gelen bir partidir. Demokratik Bölgeler Partisi ve bundan dolayı daha çok güçleneceğimizi halkın sahipleneceğini çok iyi biliyoruz ve iktidar da bunu çok iyi biliyor. Bundan dolayı bu kadar korkuyor.
(...) İşte bugün bu iktidarın Kürt halkına yönettiği kayyum politikası bütün Türkiye yayılmıştır. Bu iktidarın bu devletin halklara düşmanlığı bütün Türkiye’ye halklarına yayılmıştır. Bugün İmralı’daki tecrit bütün Türkiye halklarına yayılmıştır. Tam da mesele aslında tecrit meselesidir. Tam da mesele Kürt halkının Kürt sorunun demokratik yol ve yöntemlerle çözülmesinin istenmemesidir. Dolayısıyla sizler ne yaparsanız yapın sizler asla iktidarınızı devam ettiremeyeceksiniz. Siz de biliyorsunuz ki bizim mücadelemizle siz kaybetmişsiniz. Zaten bu görüntüde bu yaklaşım da bu siyasi operasyonlarda bunun göstergesidir.
Tek bir kişi bile kalırsak bu mücadeleden asla geri adım atmayacağız. Kürdistan’a özgürlük Türkiye’ye demokrasi gelene kadar tecrit politikalarına karşıda savaş politikalarına karşıda kayyum politikalarına karşıda hep beraber mücadele edeceğiz. En başta da biz Demokratik Bölgeler Partisi, Kürt halkıyla bu mücadeleyi sonuna kadar götüreceğiz. Kaybedenler kaybetmiştir kazananlar bizleriz." dedi.
HDP Sözcüsü Ebru Günay da “Sizler savaş politikasında ısrar edebilirsiniz. Ama bizler özgürlükte ısrarcıyız. Sizler tecritte ısrar edebilirsiniz. Ama bizler direnişte ve özgürlükte ısrarlıyız. Kürt halkı ve dostları direnişte kararını vermiştir. Kürt halkı ve dostları özgürlükten yana kararını vermiştir. Kayyımcu, gaspçı ve Kürt düşmanı bu iktidar gidecektir. Kürt halkının ve dostlarının özgürlük günleri yakındır. Demokrasi, demokratik siyaset kazanacaktır. Bu yüz yıl Kürtlerin, kadınların ve özgürlük yılıdır” dedi.
Yapılan konuşmaların ardından açıklama, “Baskılar bizi yıldıramaz” ve “Faşizme karşı omuz omuza” sloganlarıyla sona erdi.
Baskın ve gözaltılar İstanbul, Mersin, İzmir, Manisa ve Aydın’da yapılan basın açıklamaları ile de protesto edildi.