Hasta tutsakların serbest bırakılması ve infaz yakmaların son bulması için Adalet Nöbeti yapan ve devlet tarafından eylemleri yasaklanan tutsak yakınları basın toplantısı düzenleyerek 18 Aralık’ta Kadıköy’de yapacakları yürüyüşe katılma tecrite karşı mücadele etme çağrısında bulundu.

TUHAY-DER, ANYAKAY-DER, Birleşik Mücadele Güçleri, hasta tutsakların serbest bırakılması, tahliyesi gelen tutsakların infazının yakılmasının son bulması talebiyle, tutsak annelerinin sürdürdüğü Adalet Nöbetine ilişkin TUHAY-DER binasında basın toplantısı düzenledi.

“Tecrit İnsanlık Suçudur” yazılı pankart asılan basın toplantısına HDP yönetici ve üyeleri, demokratik kitle örgütlerinden temsilciler katılarak destek verdi.

Basın toplantısında ilk olarak tutsak yakını Kumri Akgül söz aldı. "2021'den 2022'ye kadar bizler adalet nöbetlerinde bulunduk. Bakırköy, Çağlayan adalet saraylarının önüne gittik defalarca. Biz, bu aya kadar hep oralarda nöbet tuttuk. Her defasında gittiğimizde, adalet dediğimizde ise gözaltına alındık. Bizdeki adalet arayışı, İmralı'da adalet oluşuncaya kadar, Abdullah Öcalan serbest bırakılıncaya kadar devam edecek. Ancak bu şekilde özgürleşebiliriz” dedi.

Avrupa Konseyi İşkencenin Önlenmesi Komitesi'ne (CPT) de tepki gösteren Akgül, "İmralı'dan haber alana kadar ayakta olacağız. Hasta tutukluların infazlarını yakıyorlar. Onun sebebi de İmralı'daki tecrittir. İmralı'daki tecrit kalkmadan cezaevlerindeki tecrit de kalkmaz" dedi.

 

Ayağa Kalkın!”

18 Aralık saat 15.00'de Kadıköy'de gerçekleştirilecek yürüyüşe çağrıda bulunan Akgül, şöyle devam etti: "Biz anneler bu kelepçeleri, tecridi yıkacağız. 11 aydır adalet istiyoruz. Biz 'adalet' diyoruz, onlar 'savaş' diyor. Biz hepimiz evde oturuyoruz. Cezaevlerinde çıkan cenazelerin sorumlusu biziz. Tutuklu yakını olan annelere sesleniyoruz. Ayağa kalkın. Bugün belki erkendir ama yarın geç olabilir. Cezaevlerinden cenaze çıktıktan sonra ayağa kalkmanın bir faydası yok" dedi.

 

18 Aralık’ta Gelin Birlikte Yürüyelim!”

Fince anne ise aylardır Abdullah Öcalan'dan haber alınamadığını, bunun bir insanlık suçu olduğunu dile getirdi. Devlettin şiddetinin hep onların üzerinde olduğunu söyleyen Akman, herhangi bir ayaklanmada ilk olarak çocuklarının infazlarını yaktıklarını, onların cenazelerine ulaşmalarını engellediklerini söyledi.

Akman, "Eğer bizleri engellerseniz, gerek yürüyüşümüzü gerek protestolarımızı gerekse de zindanlarda kendi ayaklanmamızı gerçekleştireceğiz. Sizler de bizim yanımızda olmak istiyorsanız 18 Aralık'ta saat 15.00' da gelin birlikte yürüyelim" dedi.

Yeni Bir Etaba Taşınmasında Birlikte Olacağız”

Birleşik Mücadele Güçleri adına söz alan Mürüvet Küçük, cezaevlerindeki ve özelde İmralı'daki tecride karşı mücadelenin, dışarda yaratılmaya çalışılan hücrelere karşı olduğuna dikkat çekerek "Bizler Birleşik Mücadele Güçleri olarak bir yıldır hasta tutsaklar ve infaz yakma politikalarına karşı cezaevlerindeki tutsakları yalnızlaştırarak, intihara sürüklemek de dahil her türlü insanlık dışı saldırı biçiminin kullanıldığı bu koşullarda, bir yıldır sürdürülen adalet nöbetinin 18 Aralık Pazar günü saat 15.00' da Kadıköy'de kitlesel bir yürüyüşle yeni bir etaba taşınmasının bir parçası olacağız" dedi.

Konuşmaların ardından “Jın Jiyan Azadi”, “Biji Berxwedana Zindana” sloganları ile basın toplantısı sona erdi.