Karantina Günleri Ve Uzaktan Eğitim

 

İlk günden skandal

İlk ve orta dereceli okullarda öğrenim gören öğrenciler, dün internet ve televizyon aracılığıyla uzaktan eğitime başladı. İnternet üzerinden derslere erişimde ciddi sorunlar yaşandı, ders aralarında dinletilen ilahiler ve yine ders arasında izletilen bir ‘belgesel’de Adnan Menderes’in idam sahnesinin animasyonla gösterilmesi velilerin tepkilerine neden oldu.”

“EBA TV'nin üçüncü gününde de skandallar bitmedi. Bu kez de görme, duyma, zihinsel engelli öğrencilerin içeriklere erişmesini sağlayacak olan hayati önemdeki ekran güvenlik kodunun sesli alternatifini yayımlamayı unuttular. Binlerce engelli çocuk uzaktan eğitim alamıyor.”

“EBA TV’de bir skandal daha: Kafa kesme ve suikast görüntüleri izlettiler!”

Tüm dünyada yaşanan salgın malumunuz. Bu durumu uzun uzun konuşmak başka bir platformun konusu. Ben kısaca işin eğitim yanına değineceğim.

Eğitim sistemi içler acısı bir halde. Bu konu hakkında epeyce yazıp çizdik. Devrimci emekçiler olarak her yerde velilere, öğrencilere ve öğretmenlere bu konu hakkında sözümüzü söylüyor ve çözüm yollarını iletiyoruz. Fakat bazı gerçekleri topluma yaygın bir şekilde göstermek ciddi bir zaman ve emek istiyor.

Bakanlığın gerçekleştirdiği uzaktan eğitim, var olan sorunların ne boyutta olduğunu yaygın bir şekilde gösterdi. Girişte alıntıladığımız haberler, uzaktan eğitimin ilk gününden itibaren gündeme bomba gibi düşen eğitimin çürümüşlüğünün toplumdaki şaşkınlığıydı. Bu şaşkınlık yerini hızla öfke ve kızgınlığa bıraktı. “Meğer okullarda çocuklarımıza neler öğretiyorlarmış.”

İşte bu cümle, bu bakış açısı bir bilinç sıçramasıdır. Gerçeğin toplumda yaygın bir karşılık bulması, var olan giz perdesinin milyonlar karşısında uçup gitmesi toplumun bilinç sıçramasını sağlamaktadır. Herkes eğitim sisteminin kötü olduğunu biliyordu, ama içeriğin bu denli ürkütücü ve çürümüş olduğunu uzaktan eğitim sayesinde yakından gördüler. Bu bilinç sıçraması bana Gezi Ayaklanmasındaki burjuva medyanın maskesinin düşüşünü hatırlattı. “Kürt halkının yaşadıklarını biz bu yalancı medyadan mı dinlemişiz?” sorusu, burjuva medyanın yalan maskesini düşüren bir tokattı.

Burjuva medyanın yalanları ve gerçekler konusunda toplum o zaman da bir bilinç sıçraması yaşamıştı. Emperyalist-kapitalist sistemin içinde bulunduğu sıçramalı çöküş sürecince emek mücadelesi ve toplumsal bilinç de ileri doğru sıçramalarını gerçekleştirecektir. “Yeni Evre”de daha çok tanık olacağız bu bilinç sıçramalarına.

Uzaktan eğitim gibi basit bir işi bile ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar. Yıllardır birçok alanda uzaktan eğitim mevcut. Sadece eğitim alanında değil, başka sektörlerde de uzaktan eğitim sıkça kullanılıyor. Buna rağmen ilk defa yapılan bir şeymiş gibi “kısa sürede hallettik” palavralarına aldanmamak gerekir. Bunca zamandır var olan bir uygulamayı biraz içerik zenginleştirme ve yaygın kullanımı hazırlama bu denli zor olmasa gerek. Ama unutmayalım ki, kapitalizm kar edemediği işlerde her daim “beceriksizdir”.

Uzaktan veyahut yakından fark etmez, eğitim sistemi niteliksiz ve çürümüş bir haldedir. Daha önce de söyledik ve dilimiz aşınsa da söylemeye devam edeceğiz: Bilimsel, nitelikli, anadilinde ve parasız bir eğitim, ancak sosyalizmde mümkündür. Bu süreçte tüm eğitim emekçisi dostlarımızı, öğrencilerimizi ve velilerimizi sesimize ses, mücadelemize yoldaş olmaya çağırıyoruz. Sağlığınıza dikkat edin dostlar, gelecek bizi bekler.

DEK’li Bir Öğretmen