İstanbul'da emek ve demokrasi güçleri yoksulluk, işsizlik, iş cinayetleri, işten atma ve güvencesizliğe karşı Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda miting düzenledi.
İSTANBUL - KESK, DİSK, TMMOB, TTB'nin çağrısıyla emekçiler "Yoksullaşmaya, İşsizliğe, Güvencesizliğe Karşı Birlikte Mücadeleye" çağrısıyla bugün (22 Aralık) Bakırköy Dikilitaş'tan Özgürlük Meydanı'na yürüyerek bir miting gerçekleştirdi.
İncirli Caddesi'nden başlayan yürüyüşte KESK "Rakamlar sahte, yoksulluk gerçek", DİSK "Yaşanabilir ücret, yaşanabilir memleket askargi ücret 2800 TL" DİSK, KESK, TMMO, TTB ortak pankartında ise "Krize karşı emeğin hakları için omuz omuza" yazılı pankartlar taşındı.
Mitingde ağırlıkta "Krizin faturasını ödemeyeceğiz", "Zamlara pahalılığa, işsizliğe son", "Krize karşı omuz omuza", "Krizin faturasını krizi yaratanlar ödesin" vb. yazılı pankartlar ve sloganlar öne çıktı.
Mitinge konfederasyonlardan kitlesel katılımın sağlandığı mitingde çok sayıda krize ve faturasının emekçilere ödetilmeye çalışılmasına tepki gösteren pankartlar yer alırken emekçilerin sloganları haykırırken çok da coşkulu olmadıkları gözlendi.
"Krize Karşı Emeğin Haklarını Savunuyoruz" diyerek Güç Birliği diyerek güç birliği oluşturan konfederasyonlar iki ayı aşkın süredir yürüttükleri afişleme, bildiri dağıtımları, forumlar, basın açıklamaları düzenlemiş olmasına ve katılımın güçlü olması için bir çok bölgeden araçlar kaldırmış olmasına ve son birkaç yılın mitingleri dikkate alındığında hepsinden daha kitlesel bir katılım olmasına rağmen emekçilerin çok da coşkulu olmadıkları, sloganlarını çok da güçlü haykırmadıklarını gözlemledik.
Krizi yaratanlara karşı öfke çok büyük ama "Krizin faturasını patronlar ödesin" ya da"Krizin faturasını ödemeyeceğiz" gibi sloganlar atarken pek coşkuyu da veremiyorlardı. Krizin faturasını ödememek mümkün mü? Krizin faturasını patronlar, ya da krizi yaratanlar öder mi?
Şöyle de sorabiliriz; krizi yaratan patronlar mı? Faturaları ödemezsek kriz ortadan kalkacak mı? KESK, DİSK, TMMOB, TTB'nin dile getirdiği talepleri patronlar işçi ve emekçilere sağlar mı?
Emekçiler belki bu soruları soruyorlardı kendilerine.. "Krizin faturasını ödemeyeceğiz' diyoruz ama nasıl ödemeyelim, elektrik, doğal gaz, su faturası geldi, bir şekilde yatırmazsak kış ortasında buz gibi karanlıkta kalırız" diye düşünüyor olmalılar ki, pek de yüksek sesle ve birlikte atmıyorlardı sloganları... Bu sloganlarda ve taleplerde bir gariplik bulmuş, önlerinde bu sorunu çözecek pek de ciddi bir iddia bir hedef de olmadığını seziyor ve 'burada bir çelişki var ama.." diyerek tereddütte kalıyordı belki de..
Mücadele Birliği Platformu ise mitingde "Krizin kendisi olan kapitalizmi yıkalım" başlıklı bildiriler dağıttı. Miting için Dikilitaş'taki toplanma noktasından itibaren Mücadele Birliği Platformu ikibine yakın bildiriyi emekçilere dağıttı. Bildirinin içeriğinde ise “krizin faturasını biz ödemeyeceğiz”, “krizin faturasını patronlar ödesin” görüşünün eksik, muğlak ve hedefsiz olduğu ifade ediliyor. Kapitalist sistem var oldukça krizlerin yaşanacağı ve emekçilerin de sömürülmeye devam edeceği gerçeğine dikkat çekilerek tek çözümün iktidarı hedefleyen bir devrim mücadelesinde olduğu ifade edildi.