Tutusaklarla Dayanışma İnisiyatifi, hapishanelerde sürmekte olan açlık grevleri ve ölüm oruçlarına ilişkin İH İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenleyerek "Hapishanelerdeki hak gasplarının son bulması için siyasi tutsaklarla birlikte mücadeleye ve onların sesi olmaya devam edeceğiz" diyerek denildi.
İSTANBUL - Tutusaklarla Dayanışma İnisiyatifi, hapishanelerde sürmekte olan açlık grevleri ve ölüm oruçlarına ilişkin İHD İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi.
İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri ilk sözü alarak hapishanelerdeki hak gaspları nedeniyle bir araya geldiklerini, hapishanelerde uygulanan hak ihlallerine karşı siyasi tutsakların çeşitli eylem biçimleriyle mücadele ettiklerini ifade etti.
Siyasi tutsakların hak gasplarına karşı açlık grevi ve ölüm orucu eylemleri yapmakta olduklarını belirterek sözü Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi sözcüsü Uğur Karadaş'a bıraktı.
"Hapishanelerde bedenlerini açlığa yatıran tutsakların mücadelesine ses olalım" diyerek sözlerine başlayan Karadaş, hapishanelerin toplumun her katmanını saran, iktidarların baskı ve sindirme politikalarının bir aracı olan, her daim saldırıların aracı olduğu kadar, bu saldırılar karşısında verilen mücadelenin adresi olduğunu söyledi.
"Hapishanenin Adı Tipi Değişse de Hak Gaspları Değişmiyor"
Hapishanenin adı, tipi, yönetimi değişse de yaşanan şiddet ve gaspın değişmediğini, sadece her hapishanede farklı bir boyutuyla ortaya çıktığını, ancak belirleyici olan saldırılar karşısında tutsakların mücadelesi olduğunu vurgulayan Karadaş, "Bugün hapishanelerde yürütülen tecrit, bağımsızlaştırma politikaları, kameralar, kimlik dayatması, iletişim yasakları, mektup ve kitap, gazete, dergi -yayın yasakları, sağlık hakkının gaspı, savunma hakının gaspı, tekmil dayatmaları ve son süreçte birçok hapishanede uygulamaya konulmaya çalışılan havalandırmaların tel örgülerle kapatılması gibi çok yönlü, kapsamlı işkence uygulamaları mevcut. Bu uygulamalara tutsaklar farklı yol ve yöntemlerle direnmekte, sessiz kalmamaktadır" dedi.
Karabak ve Yıldırım Ölüm Orucunun 80'li Günlerinde
Van F Tipi hapishanesinde tutsak bulunan Kadir Karabak ve Esat Naci Yıldırım en temel haklarının gaspına karşı başlattıkları açlık grevini ölüm orucuna dönüştüreli 83 gün olduğuna dikkat çeken Karadaş, "Talepleri, gökyüzünü görebildikleri tek yer olan havalandırmaya çekilen tel örgülerin derhal kaldırılması, sabah akşam günde 2 defa hücrelerin aranmasına son verilmesi, yasal, bandrollü olmasına rağmen gazete ve kitapların verilmesi, ailelerine yazdıkları mektuplara el konulmaması ve gelen mektupların verilmesidir" dedi.
Anarşist Tutsak Aslan Ölüm Orucu Eylemi Yaptı
Bandırma 1 No'lu T Tipi Hapishanesi'nde ölüm orucu eyleminin 40. gününde sonuçlandığını hatırlatan Karadaş, Anarşist Tutsak Şevket Aslan'ın , bir buçuk ay önce anarşist kimliğinin tanınması ve tekli odaya alınmak istediği için ölüm orucuna başladığını, bu süreçte "Sen ölüm orucunu bırak, halledeceğiz" gibi somut olmayan vaatlere, yıldırma çabalarına ve baskıya karşın Şevket Aslan, ölüm orucunu talebi karşılanana kadar devam ettireceğini belirttiğiniz, Pazartesi günü tekli odaya alınan anarşist tutsak Şevket Aslan'ın 40. günde ölüm orucunu kazanımla sonuçlandırdığını söyledi.
Diyarbakır E Tipi Hapishanesi'nde Açlık Grevi Sürüyor!
Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle Diyarbakır E Tipi hapishanesinde bulunan Demokratik Toplum Kongresi Eş Başkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in 8 Kasımda süresiz dönüşümsüz açlık grevine başladığını hatırlatan Uğur Karadaş destek açlık grevlerinin yapıldığı Diyarbakır, Batman, Van’da operasyonlar yapılarak aralarında Barış Anneleri, HDP üye ve yöneticileri ve TJA’lı kadınların olduğu onlarca kişi gözaltına alındığına dikkat çekti.
"Dışarıda Tutuklama İçeride Hak Gaspları"
"Dışarıda gözaltı ve tutuklama, içeride boyun eğdirme, bağımsızlaştırma politikalarıyla devrimcilerin ortaya koyduğu irade yıpratılmaya ve yok edilmeye çalışılıyor. Bu sistematik şiddete karşı mücadele edenler olduğu gibi onların sesini, sözünü taşımayı sürdürenler de olacaktır" diyen Karadaş tutsakların taleplerinin derhal karşılanması ve en temel insani haklara yönelen saldırılara son verilmesi gerektiğini belirterek "Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi olarak tutsakların dışarıdaki sesi olmayı sürdüreceğiz. Ortaya koydukları devrimci iradeyi birlikte büyütmeye devam edeceğiz" dedi.
Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi bileşenleri açıklamanın ardından siyasi tutuklulara gönderilmek üzere el emeği kartlar hazırlamaya gitti.
Renkli karton, kağıt, desen ve fotoğraflarla el emeği kartlar hazırlayıp yazan TDİ bileşenleri saat 14.00'te ise kartları hep birlikte postaya verecekler.