Faşizm, halkı yönetebilmek adına cezaevlerine doldurduğu insanları katletmeye burada da devam ediyor. Annesiyle beraber tutsak edilen bebeklerden 70-80 yaşında insanlara, ölümcül hastalığına rağmen tedavi edilmeyen tutsaklara kadar faşizm en keskin biçimiyle zindanlarda yaşanıyor.
İHD, cezaevinden bulunanların sayısının 2002'den bu yana 4 kat arttığını söylerken, toplam 246 bin 416 tutuklu ve hükümlünün 3 bin 85'inin çocuk olduğunu, 402’si ağır olmak üzere 1154 hasta tutsak olduğunu söylüyor. Hasta tutsaklar içinse dışarıda sık sık kampanyalar, basın açıklamaları örgütlenirken, durumlarında bir gelişme yaşanmıyor.
Bu tutsaklardan biri, yaşı gereği tutsak edilmesi dahi büyük yankı uyandıran Sise nine. 2 yıldır Tarsus T Tipi Kadın Kapalı Hapishanesi’nde bulunan 85 yaşındaki Sise Bingöl, tek başına yaşam ihtiyaçlarını karşılayamadığı halde tahliye edilmiyor. Hastalığından ötürü algılama yeteneğini kaybetmiş olan Bingöl, tansiyon, mide, şeker, astım gibi ağır hastalıklarla karşı karşıyayken hapishanede tutulmaya devam ediyor.
Sise nineye Bingöl’e Muş Devlet Hastanesi tarafından “Sağlığının cezaevinde kalmaya elverişli olmadığı” raporu verilmesine rağmen İstanbul Adli Tıp Kurumu’nca verilen “Cezaevinde kalmasının hayatı için tehlike arz etmediği” raporu nedeni ile tahliye edilmiyor. Sise nine artık kızının ve oğlunun adını dahi anımsamıyor. Duymakta ve nefes almakta zorlanıyor ve sürekli köyde başına gelen olayı tekrarlayarak, hiç aralıksız konuşmaya çalışıyor. Ve Sise nineye aynı koğuşta kaldığı diğer kadın tutsaklar bakıyor.
Yüzlerce hasta tutsaktan biri de Wernicke Korsakof olan Kemal Özelmalı… Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalan Kemal Özelmalı Eylül sonundan beri tahliye talebiyle açlık grevinde.
80 darbesi sonrası tutuklanarak 7 yıl cezaevinde tutulan Kemal Özelmalı tahliyesinin ardından 90’lı yıllarda yeniden tutsak edildi ve 96, 2000 ölüm orucu eylemlerine katıldı. Ölüm Orucu sonrasında Wernicke Korsakofa yakalanan Özelmalı, hapishanede olduğunun farkında bile olamıyor ve son süreçte söylediklerini unutmaya ve çevresindekileri tanımamaya başladı.
Sol ayağı yaralanmadan kaynaklı engelli olan Özelmalı’nın kol, boyun ve bacaklarında kramplar oluşuyor ve tek başına kendi ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda. Bunların yanı sıra prostat, idrar tutamama, görme ve duymada azalma, denge bozukluğu rahatsızlıklarına rağmen, devlet hastanesinin “hastanede kalabilir” raporu nedeni ile adli tıp kurumuna sevk talebi reddediliyor.
Rahatsızlıkları tedavi edilmeyen tutsaklar, zaman içinde hastalıkları ilerleyerek ve kronikleşerek ölümcül düzeye ulaşıyor. Devrimci tutsaklar, bu yolla zindanlarda katledilmek isteniyor.