< "Meydanları Yasaklayacaklarına Genç İnsanların Canına Kast Edenleri Yargılasınlar"

Adalet Arayan İşçi Aileleri, Vicdan ve Adalet Nöbeti'nde yine yasakla karşılaştı. Dernek önünde açıklama yapan aileler "Biz başka canlar yanmasın diye meydanlardayız, iktidar bize yasak koyacağına iş cinayetlerine yasak koysun. Biz başka iş cinayetleri yaşanmasın diye sesimizi duyurmak için meydanlada olmaya devam edeceğiz" dedi.

İSTANBUL - İş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçilerin yakınları her ayın ilk pazar günü, iş cinayetlerinin önlenmesi, gerekli işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin alınmasından sorumlu kişilerin yargılanması ve 28 Nisan'ın İş Cinayetlerinde Yaşamını Yitiren İşçileri Anma ve Yas Günü ilan edilmesi talebiyle Vicdan ve Adalet Nöbeti gerçekleştiriyor.

 

Adalet Arayan İşçi Ailelerine Yine Galatasaray Meydanı Yasağı

Adalet Arayan İşçi Aileleri'ne 76'ıncı Vicdan ve Adalet Nöbeti'ni Galatasaray Meydanı'nda yapmalarına polis izin vermedi. Galatasaray Meydanı'nda nöbeti yapmalarına izin verilmemesi üzerine Hakkı Güleç geçen ay burada nöbeti gerçekleştirmemize izin vermemişlerdi. Bugün de derneğimize burada basın açıklaması yapılamayacağına dair tebligat yapıldı. Biz Galatasaray Meydanı'ndan vazgeçmek istemiyoruz, bu konuya dair bir çözüm bulmaya çalışacağız Bugün derneğimiz önünde açıklama yapacağız dedi. Aileler bunun üzerine Tel Sokak'ta bulunan Bir Umut Derneği önünde toplandı.

Adalet Arayan İşçi Aileleri adına basın metnini Davutpaşa patlamasında yaşamını yitiren Gülhan Çabuk'un eşi İdris Çabuk okudu.

İSİGM raporuna göre Eylül ayında en az 157 kişinin, 2018 yılının ilk dokuz ayında ise 1450 işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini belirterek sözlerine başlayan İdris Çabuk bu ay görülmekte olan iş cinayeti davalarına yer vereceklerini söyledi.

AKFEN Davası Ek Rapor Gelmediği İçin Yine Ertelendi

18. duruşması 28 Eylül’de görülen, yedi işçinin hayatını kaybettiği, Milas-Güllük Akfen davasında Bilirkişi Heyeti’nin ek raporu mahkemeye teslim edilmediği için duruşmanın 14 Aralık 2018’e ertelendiğini aktaran Çabuk, açık sorumluluğu olan AKFEN yönetim kurulunun cezalandırılması yönünde davanın takipçisi olacaklarını belirtti.

 

Kozlu Davası'nda "Şirket Sahipleri Kusurlu Ama Kaza Kaçınımaz" Deniyor

Sekiz işçinin iş cinayetinde yaşamını yitirdiği Zonguldak/Kozlu davasının 3 Ekim'de 15. duruşumasının görüldüğünü, mahkemeye sunulan Bilirkişi Raparou'nda bir yandan taşeron şirket sahipleri ve yetkililerine kusur vermekteyken, diğer yandan da “kaza”nın kaçınılmaz olduğunu beyan edildiğine dikkat çeken İdris Çabuk, "Biz biliyoruz ki, madenlerdeki iş cinayetlerinde kaçınılmazlıktan bahsetmek cezasızlık demektir. Bir yandan öngörülebilir ve ihmalli davranıştan söz edip diğer yandan kaçınılmazlık demenin 'bilimle-ilimle-uzmanlıkla' herhangi bir alakası yoktur" dedi.

Çabalarımız Sonuç Verdi: TTK Yöneticileri Yargılanacak

Çabuk, uzun süredir iş cinayetinin yaşanmasında ihmali bulunan TTK yöneticilerinin yargılanması için verdikleri hukuksal mücadele sonuç verdiğini ve TTK yöneticilerinin yargılanmalarına izin vermeyen Bakanlık kararını Anayasa Mahkemesi kaldırdığını aktardı.

"Eroğlu Davasında Esenyurt Belediye Başkanlarının Yargılanmıyor!"

Özel Doğa Hastanesi'nde tabela takarken yaşamını yitiren Eren Eroğlu'nun davasında ise 4 Ekim'de 17. duruşmanın görüldüğünü aktaran İdris Çabuk, Özel Doğa Hastanesi davasında, hastaneye işletme ruhsatı veren, hastane binasına bütün yasaklama kararlarına rağmen iskan ruhsatı veren Esenyurt Belediye Başkanları Necmi Kadıoğlu, Gürbüz Çapan ve diğer yetkililer hakkında yargılanmaları gerektiği yönündeki ısrarlarını sürdüreceklerini, Bilirkişi görüşüne rağmen Savcılığın aksi yöndeki değerlendirmesini kabul etmeyeklerini söyledi.

 

"Gemlik GÜbre Fabrikasının Bakımına Tenezzül Etmeyenler Kusurludur"

9 Ekim’de Uğur Çavdar’ın hayatını kaybettiği Gemlik Gübre Fabrikası davasının görüleceğini belirten Çabuk, beklenen Bilirkişi Raporu geldiğini ve Yönetim Kurulu dışında bütün teknik kadronun kusurlu bulunduğunu fakat bunun yeterli olmadığını, kazancından vazgeçememek için “fabrika bakımına özelleştirme sonrasında tenezzül etmeyen” yönetim kurulunun da kusurlu olduğunu ve yargılanmalar gerektiğini ifade etti.

 

"Davutpaşa Patlaması Hakkındaki Yargıtay Kararını Kabul Etmiyoruz"

21 Kişinin yaşamını yitirdiği Davutpaşa Patlaması Davası'nın 18 Ekim'de görüleceğini söyleyen Çabuk, mahkemenin eski kararında direnmesini talep ettiklerini. verilen cezaları “paraya çevirme ve zamanaşımına tabi kılma” yönündeki kusurlu olmalarına rağmen Zeytinburnu Belediyesi yetkilileri hakkındaki Yargıtay kararını kabul etmediklerini ve bu karar için Anayasa Mahkemesi’ne başvurduklarını söyledi.

 

"Marmara Park AVM Davasında Şirket Yetkileleri Yargılanmalı"

18 Ekim’de 11 işçinin yanarak hayatını kaybettiği Esenyurt Marmara Park AVM çadır yangını davası duruşması görüleceğini aktaran Çabuk, "Yargıtay sonrası, davaya sanık olarak dahil edilmesi gereken Kayı İnşaat ve Yapı Denetim şirketi yöneticileri ile ECE firması yetkililerinin yargılanması yönündeki talebimizin takipçisi olmaya devam eceğiz" dedi.

 

"Ahmet Kılıç Davasında 'İyi Hal İndirimi'ne İtiraz Ediyoruz"

7 Ekim 2015’te Ürgüp Nevşehir’de yüksekte çalışmanın gerektirdiği işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri alınmadan montaj yaptırılan düşerek hayatını kaybeden PVC ustası Ahmet Kılıç'ın ceza davasınının ve işçi alacakları davasının sonuçlandığını aktaran İdris Çabuk, taksirle adam öldürme üstüne açılan davada 2 yıl 4 ay hapis alan sanık Koray Erdoğan'ın, bir kez geldiği duruşmadan “iyi hal indirimi” ile 1 yıl 6 ay ceza aldığına dikkat çekerek, cezanın hükmünün açıklanması geri bırakıldığı için sonuca itiraz edildiğini belirtti.

 

"Asıl Sorumlulara Ödül Gibi Cezalar"

İş cinayetlerinin son bulmadığnı ve her gün onlarca işçinin çalışırken yaralandığını, sakat kaldığını, çeşitli hastalıklara yakalandığını ve öldüğünü fakat davalarda ölen işçilere kusur yüklendiğini, tüm sorumluların yargılanmadığını ya da ödül gibi cezalar verildiğini söyleyen Çabuk, "Cezasızlık iş cinayetleri davasıyla en çok anılan durum haline geliyor. İş cinayetinde yakınlarını kaybeden, yıllardır mücadele eden ailelerinin kamusal alandaki kürsüsünün yasaklanmasını kabul etmiyoruz" dedi.

"28 Nisan İş Cinayetlerinde Yaşamın Yitiren İşçileri Anma ve Yas Günü İlan Edilsin"

İş cinayetleri son bulana, tüm sorumlular layığıyla yargılanana kadar Galatasaray Meydanı’nda Vicdan ve Adalet Nöbeti tutmaya başladıklarını fakat bunun da iki haftadır yasaklandığını, barikatlar kurularak burada bir etkinlik ve açıklama yapılmasına izin verilmediğini belirten Çabuk, "Barikatların ailelere değil, iş cinayetlerinin faillerine kurulmasını istiyoruz. Ve biz en çok canı yananlar, geride kalanlar için ve başka canlar yanmasın diye, dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de 28 Nisan’ın İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri ANMA ve YAS Günü ilan edilmesi için başlattığımız imza kampanyamızı sürdürüyoruz. Sosyal medyada 76’ncı Vicdan ve Adalet Nöbetimizin duyulması için kampanya yürütüyoruz. Sizden de destek bekliyoruz" dedi.

 

"Adalet Saraylara Hapsolmuş Biz Sesimizi Duyuramıyoruz"

Film setinde 1 Mayıs günü iş cinayetinde yaşamını yitien Selin Erdem'in annesi Hacer Erdem, Galatasaray Meydanı'nın yasaklanmasına ilişkin "Şu an ne diyeceğimi bilemez durumdayım. Bizler bizim acımızı başkaları yaşamasın diyerek sesimizi duyurmaya çalışıyoruz, ama devlet bizim sesimizi duyurabileceğimiz yerde açıklama yapmamıza izin vermiyor. Bizler çocuklarımızın geri gelmeyeceğini biliyoruz. Ama istiyoruz ki, başka canlar yanmasın.İş cinayetlerinde kusuru bulunanlar yargılansın diye adalet için sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Demek ki ülkede adalet yok, adalet sarayların içine hapsedilmiş. Ne diyeceğimi bilemez durumdayım. Bunu kabul etmek, anlayabilmek bizim için çok zor. " dedi.

 

"Kaymakamlık Anayasal Haklarımızı İhlal Ediyor"

Av. Nermin Demir ise "Bize iki aydır Kaymakamlık kararı tebliğ ediyorlar. Hukuki bir karar değil. Bir kaymakam anayasayı ihlal edemez ve iki keredir ihlal ediliyor. Bizler elbette ölen yakınlarımızın geri gelmeyeceğini biliyoruz, istiyoruz ki başka iş cinayetleri yaşanmasın başka ana babalar bu acıları yaşamasın. Galatasaray Meydanı'nda etkinlik yapılmasına ilişkin bu tebligat hukuka aykırıdır. Bizim basın açıklaması yapmak, bir konuda fikir beyanında bulunmak anayasal hakkımız. Kaymakanlık kararları anayasanın üzerinde olamaz. Bu kararla açıkça suç işlenmektedir. 74 ay boyunca Vivdan ve Adalet Nöbeti yapıyoruz, hiç kimse bizim halkın güvenliğine yönelik bir durum yarattığımızı söyleyemez, böyle bir kanıt gösteremez. Tam aksine biz insanların can güvenliğinin alınması için çaba harcamaktayız. Biz başka iş cinayetleri yaşanmasın diye mücadelemizi sürdüreceğiz, Galatasaray Meydanı olmazsa başka meydanlarda olacağız. Ama bir şekilde iş cinayetlerine karşı mücadelemizi sürdürüceğiz" dedi.

 

"Üç Beş Kuruş İçin Binlerce İnsanın Canına Kast Ettiler"

Eren Eroğlu'nun babası Erdinç Eroğlu ise kaymakamlığın hangi güvenlik gerekçesiyle böyle bir yasak koyduğunu anlamanın mümkün olmadığını, çok daha gergin ve terörün olduğu süreçlerde bile Galatasaray Meydanı'nda nöbetlerini gerçekleştirdikleri belirterek "Biz sesimizi duyurmaya devam edeceğiz, Galatasaray Meydanı'nı yasaklarlarsa bize her yer meydan başka meydanlarda iş cinayetlerine karşı sesimizi duyurmaya, hukuki yollarla hakkımızı aramaya devam edeceğiz" dedi.

Son olarak Hakkı Güleç, Galatasaray Meydanı'nda Vicdan ve Adalet Nöbeti'ni yapamayacaklarına ilişkin tebliğatı göstererek "Siz bu yasaklarla bizlere, iş cinayetlerinde yakınlarını kaybetmiş olan insanlara iyilik yaptığınızı mı zannediyorsunuz. Bizim Galatasaray Meydanı'nda toplanmamızın nedeni nedir? Sevdiklerimizin acısını bir daha yaşamayalım diye. Şu resimdeki genç benim kardeşim, Heybettullah Güleç 18 yaşındayken iş cinayetinde hayatını kaybetti. Birileri üç beş kuruş kazanacak diye onun gibi binlerce insanın canına kast ettiler" dedi.

 

"Sokaklarda, Meydanlarda Adaleti Aramaya, Sesimizi Duyurmaya Devam Edeceğiz"

Mülki amirler, idari amirler, savcılar, hakimler aileleri cezalandıracaklarına işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerini almayanları cezalandırsalar zaten ailelerin de meydanlara çıkmak, sesini duyurmak gibi bir derdinin olmyacağını ifade eden Güleç, "Bu etkinlikleri yasaklayacaklarına, bu genç insanların canına kanına kast edenleri neden yargılamıyorlar. Bu ülkede adalet Hacer Erdem'in dediği gibi saraylara hapsolmuş, adalet bu ülkede sadece ensesi kalınlar için vardır, onun içindir ki, bizler böyle sokaklarda, meydanlarda sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Ve hatta onu da bize çok gördüler, işte buraya küçük, daracık bir sokak içindeki derneğimiz önünde bu açıklamayı yapmak zorunda bırakıldık. Ama bunu yapanlar da bilsinler ki, bizler tüm engellere, yasaklara rağmen iş cinayetlerine karşı mücadelemizi sürdüreceğiz, hukuki haklarımızı kullanacağız. Bizler yasaların dışına çıkmıyoruz, bizi yasak koyanlar hukuku çiğnemekte ve suç işlemektedir. Bunu da halkın takdirine bırakıyorum. Bizler iş cinayetleri yaşanmasın diye sokaklarda, meydanlarda sesimizi duyurmaya, adalet aramaya devam edeceğiz" dedi.

 

Adalet Arayan İşçi Ailelerininin, iş cinayetlerinin önlenmesi ve 28 Nisan'ın İş Cinayetlerinde Ölen İşçileri Anma ve Yas Günü ilan edilmesine ilişkin kampanya (iscinayetleriniunutma.org). adresinden takip edebilir, aileler gerçekleştirdikler etkinlik ve faaliyetler için ise sosyal medyada #VicdanımızNöbette ve #DahaKaçİşçi hashtaglerini kullanıyor.