< "Basın Özgür Değilse Halk da Özgür Değildir"

Gazeteciler, tutuklu meslektaşlarının duruşması öncesi İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Meslektaşlarının serbest bırakılmasını isteyen basın e emekçileri "Gazetecilik suç değildir" dedi.

İSTANBUL - Gazeteciler 19 Nisan'da tutuklanan ETHA muhabirleri Pınar Gayip ve Semiha Şahin'in bugün görülecek duruşması öncesinde İstanbul Adliyesi önünde "Gazetecilik Suç" şiarıyla basın açıklaması gerçekleştirdi.

"Gazetecilik Suç Değildir, Tutuklu Gazetecilere Özgürlük" yazılı pankartın açıldığı eylemde açıklama yapan Ebru Yiğit, iktidarın, farklı sesleri susturarak, gerçekleri yazan ve haberleştiren gazetecileri hapsederek, işten atarak, gazetelere el koyarak ve kayyum atayarak tek sesli medya yaratmaya çalıştığını belirterek, uluslararası basın örgütlerinin verilerine göre Türkiye'de gerçekleri yazdığı ve haberleştirdiği için 183 gazeteci tutuklu bulunduğuna dikkat çekti.

Halkın çıkarlarını, haber alma hakkını savunan gazetecilerin yerinin, ya mahkemeler ya da cezaevleri olduğunu ifade eden Yiğit, tutuklu gazetecilerin sayısının çokluğu ve gazeteciler üzerinde süren baskıların düşünce ve ifade özgürlüğünün olmadığının kanıtı olduğunu vurguladı.

"Bugün tek tek tutuklu gazeteciler şahsında yargılanmakta olan gazeteciliktir. Yapay ve sahte delillerle, sudan bahanelerle gazeteci arkadaşlarımızın tutuklulukları devam ettiriliyor.

Bizler basının özgür olmasını, halkın haber alma hakkı önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Biliyoruz ki, basın özgür değilse halk özgür değildir"   diyen Yiğit, 19 Nisan'da tutuklanan editör Semiha Şahin ve muhabir Pınar Gayıp'ın da tıpkı diğer tutsak basın çalışanları gibi gazeteci olduğu ve gazeteci kimliklerinden dolayı yargılanmakta olduklarını belirtti.

Tutukluluklarına gerekçe olarak izledikleri haberleri ve sosyal medyada paylaştıkları gösterildiğini aktaran Yiğit, ajansın Semiha ve Pınar'ın gözaltına alınması ve tutuklanması ile ilgili yaptığı haberin dahi “suç delili” olarak gösterildiğini asıl gerçektenin ise, Semiha ve Pınar gazeteci olduğu için tutuklulukları olduğunu söyledi.

Ajansa yönelik baskı ve tutuklamaların ise tek sesli basın yaratma, gerçekleri ortadan kaldırma çabalarının bir parçası olduğunu editörleri İsminaz Temel, Atılım Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni  Deniz Bakır, muhabir Ali Sönmez Kayar  da aynı uydurma gerekçelerle tutsak edildiklerini aktaran Yiğit,  "ETHA çalışanları da diğer özgür basın emekçileri gibi ilk kez baskıyla karşı karşıya değil. Özgür basın geleneği susmayan, iktidarın sesi olmayan ve gerçekleri yazmaktan geri durmayan gazetecilerin ödediği bedel ile yaratıldı. Bizlerde susmayacak ve gerçekleri halka ulaştırmaktan geri durmayacağız" dedi.

Semiha Şahin, Pınar Gayıp ve tüm tutuklu gazetecilerin serbest bırakılmasını isteyen Yiğit sözlerini "Ayrıca bu hafta içinde davaları görülecek Özgürlükçü Demokrasi gazetesi çalışanlarının, Mezopotamya Ajansı (MA)muhabiri Seda Taşkın'ın özgürlüğüne kavuşmasını istiyoruz" diyerek tamamladı.

Basın açıklamasında "Semiha Şahin, Pınar Gayıp Serbest Bırakılsın", "Tutuklu Gazeteciler Özgürlük", "ETHA Emekçileri Yalnız Değildir" sloganları atıldı.

Eyleme tutuklu gazetecilerin meslektaşları, Cumartesi Anneleri, HDP-HDK, kadın örgütleri de katılarak destek verdi.