Munzur Koruma Kurulu (DEDEF) Dersim'de bir haftadır sürmekte olan orman yangınlarının halk tarafından söndürülmesinin engellenmesini Galatasaray Meydanı'nda yapılan eylemle protesto etti. "Doğa ile Savaşan İnsanla Barışamaz, İnsan İle savaşan doğa ile barışamaz"denildi.
İSTANBUL - Dersim'de bir haftadır orman yangınları sürüyor. Devlet tarafından yangınların sönmesi için faaliyet yürütülmesini gibi söndürmek için seferber olan halk da engelleniyor. Munzur Koruma Kurulu (Dersim Dernekler Federasyonu) bu akşam {16 Ağustos) Galatasaray Meydanı'nda basın açıklaması yaparak devletin yangın söndürme çabalarını engellenmesini ve bir çok yerde doğayı katleden uygulamaları protesto etti. "Dersim Onurdur Onuruna Sahip Çık", "Ormanlar Bizim Yakan El Devletin" sloganları atılan eylemde DEDEF Başkanı Ali Haydar Ben basın açıklamasını okudu.
"İlimiz Dersim'de son bir haftadır, Ovacık, Çemişgezek ve Hozat arasında bulunan Bozan Yaylası, Zoğar, Derekoy, Kozulca, Koçkozulca, Zengi, Değirmendere, Dündül deresi ve Geyiksuyu bölgelerinde askeri operasyonlardan sonra başlayan orman yangınları, rüzgârın da etkisiyle binlerce hektarlık alana yayılarak devam etmektedir. Dersim Halkının tüm çabaları ve isteklerine rağmen 'yasaklı bölge' denilerek kolluk kuwetleri tarafından yangınların halk tarafından söndürülmesine izin vermedikleri gibi ilgili hiçbir devlet kurumu da yangınlara müdahale etmemiştir. Yaşam alanlarımız, içinde barındırdığı binlerce canlı ve cansız varlıklarla birlikte yok olmaktadır. Geniş coğrafyaya yayılan orman yangınlarının Munzur Milli Parkı sınırlarına doğru ilerlemesj de ayrı bir endişe konusudur" diyen Ben, Milli Parkların yalnızca o bölgede yaşayan bazı endemik bitki türleri ve sadece bu bölgede yaşayan hayvanlar olduğu için milli park olarak koruma altına alındıklarını vurguladı.
1937 yılından beri tutulan kayıtlara göre günümüze kadar Türkiye'de 70 bini aşan yangın yaşandığını, doğal nedenlerle çıkan orman yangınlarının, yanan ormanların sadece yüzde 3'ünü oluşturduğunu, Dersim'de bölge illerinde "terörle mücadele” adı altında uzun yıllardır binlerce hektar orman yok olduğunu aktaran Ben, Akdeniz ve Ege kıyılarında yanan ormanların yerinde ortaya çıkan otellerin ise yangınların hangi ellerce gerçekleştiğini açıkça gösterirken devlet organlarının bu konuda sessizliğini koruyarak, yanan yakılan alanları sermayeye peşkeş çekerek suça ortak olduklarını göstermekte olduklarını ifade etti.
Her çatışmanın ya da operasyonun ardından sürekli orman yangınları çıkarılarak sözde "Terörle Mücadele” ettiklerini belirten yetkililerin, Dersimde bulunan Anadolu'nun bu önemli orman kaynağının tükenmesine yol açacak her türlü davranışta bulunmakta, olduğunu söyleyen Ben, Dersimliler olarak orman yakmakla hiç bir sorunun çözülmeyeceğini bildiklerini, doğanın; savaşın aracı haline getirilmesinin de iç yakıcı bir durum olduğunu belirtti. "Doğa ile Savaşan İnsanla Barışamaz, İnsan İle savaşan doğa ile barışamaz" diyen Ben Tunceli Valisinin "Medyaya yansıyan görüntülerin Dersime ait olmadığını ve yananın orman değil altındaki çalı çırpı olduğu" şekildeki sözlerine atfen ise "Biz sizin yalan ve hilelerinizle baş edemedik bize dert oldu. Ama Dersim Haklı da doğasına, yaşam alanlarına sahip çıkarak size boyun eğmeyecektir, bu da size dert olsun" dedi.
Ali Haydar Ben sözlerini Festivalimizin yasaklanması, doğayı koruma mücadelemiz de bizlerin daha çok mücadele etmemiz gerektiğini gösterirken, Dersim halkı ve Türkiye halkları yasakçı, rantçı anlayışa karşı mücadeleyi büyütecektir. Dersim'de orman kundaklamalarına, HES'lere, madenlere karşı devlet eliyle girişilen sermaye yağmasına Dersim halkı izin vermeyecektir. Ormanlar bizim Yakan el devletin. Her şeye rağmen doğayı savunacağız" diyerek tamamladı.