Cumartesi Anneleri'nin 1016. Hafta eyleminde 12 Eylül Askeri Faşist Darbesinden bir sonra gözaltına alınarak katledilen Cemil Kırbayır'ın akıbeti soruldu.
Cumartesi Anneleri / İnsanları 1016. hafta eyleminde 26 yaşındaki Kars Eğitim Enstitüsü öğrencisi Cemil Kırbayır'ın akıbetini sordu.
12 Eylül 1980 tarihinde, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen askeri darbenin, Türkiye'de derin yaralar bıraktığını, darbe döneminde, yarası hâlâ kapanmayan ağır suçlar işlendiğini belirten İkbal Eren, 12 Eylül Askeri Darbesi'nin en vahşi uygulamalarından biri de gözaltında kaybetmeler olduğunu vurguladı.
12 Eylül Askeri Darbesi'nin ilk gözaltında kaybedilme vakasının, Kars’ta yaşayan 26 yaşındaki Kars Eğitim Enstitüsü öğrencisi Cemil Kırbayır olduğunu aktaran Eren hala bir haber alınamadığınj belirterek Cemil Kırbayır'ın gözaltına alınışı ve ailesinin verdiği mücadeleyi aktardı.
13 Eylül 1980 tarihinde Ardahan’ın Okçu Köyü’ndeki evinden güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındı. Cemil, önce Göle’de bulunan 247. Piyade Alayı’na götürüldü. Burada yaklaşık bir hafta kaldıktan sonra, Kars Emniyet Müdürlüğü’ne ve ardından gözetimevi olarak kullanılan Kars Eğitim Enstitüsü’ne sevk edildi.
Cemil Kırbayır’ın ailesi, gözaltı süresince düzenli olarak gözaltı merkezlerine giderek onun ihtiyaçlarını karşıladı ve Cemil’den, "iyiyim, gönderdikleriniz bana ulaştı" şeklinde yazılı mesajlar aldı. Ancak 8 Ekim tarihinden sonra, aile gözaltı merkezine gittiğinde, onlara "oğlunuz firar etti, bir daha onu sormaya gelmeyin" denildi. Baba İsmail Kırbayır ve Türkiye Barolar Birliği tarafından yapılan suç duyuruları sonuçsuz kaldı. Cemil'den bir daha haber alınamadı.
Daha sonra, 5 Şubat 2011 tarihinde dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile Dolmabahçe Sarayı’nda görüşen Cumartesi Anneleri’nden 103 yaşındaki Berfo Kırbayır, Erdoğan’a yaşadıklarını anlattı ve "ben ölmeden oğlumu bul" dedi Erdoğan’ın talimatı üzerine, Mersin Milletvekili Prof. Dr. Zafer Üskül başkanlığında bir meclis araştırma komisyonu kuruldu. Komisyon, döneme ait belgelere ulaştı ve Cemil Kırbayır’ı sorguda gören çok sayıda tanıkla, sorgulamayı gerçekleştiren emniyet ve MİT mensuplarıyla görüştü. Titiz bir çalışma sonucunda, 350 sayfalık bir rapor hazırladı.
Bu raporda, Cemil Kırbayır’ın gözaltındayken işkenceye maruz kalarak hayatını kaybettiği ve bedeninin, ölümüne sebebiyet veren kamu görevlilerince ortadan kaldırıldığı belgelendi ve Cemil Kırbayır’ın gözaltında kaybedildiği resmi olarak tescillendi. Komisyon, ayrıca düzenlediği raporla birlikte Kars Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Ancak iktidar, bu insanlığa karşı suçla yüzleşme cesaretini gösteremedi. On yıl süren belirsizlik döneminin ardından dosya, zamanaşımı gerekçesiyle kapatıldı. İnsan Hakları Derneği avukatlarının kararın kaldırılması ve şüpheliler hakkında kamu davası açılması başvurusu reddedildi. Suçun fail ve sorumluları yargı süreçlerine tabi tutulmadı ve cezalandırılmadı.
Berfo Ana’nın ve kardeşini aramaktan vazgeçmeyen Fatma Kırbayır’ın Cumartesi Annleri'ne mirasını, yargı kararları ne olursa olsun, kayıplarımızı aramaya devam etmek olduğunu belirten İkbal Eren "Bu mirasa sahip çıkacağız; Kaç yıl geçerse geçsin, Cemil Kırbayır ve 12 Eylül işkencehanelerinde kaybedilenler için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz" diyerek sözlerini tamamladı.