“ODTÜ’de katliam var. Yoldaşlarımızın üzerine kamyon sürülüyor. Yaralılar var çok sayıda!”

Bir ODTÜ öğrencisinin sosyal medyadaki çığlığı bu. Evet, 55 gündür ODTÜ kampüsü içinde bulunan ormanlık alana KYK Yurdu yapılmasını engellemek için eylemde olan ODTÜ’lülere polis bu sabah saldırdı.

Yüze yakın öğrencinin nöbette olduğu alana polisin gelmesi üzerine akademisyenler, ODTÜ Mezunları ve diğer öğrenciler desteğe gelmek istese de polis akademisyen ve mezunları kampüse almadı, öğrenciler ise sıkı bir üst araması ile kampüse girebildi.

Sabah erken saatlerde çadırlarının etrafı polis tarafından ablukaya alınarak alanı terk etmeleri istendi, etrafları demir bariyerlerle çevrildi. Alandan ayrılmak istemeyen öğrencileri ikna etmek için rektör yardımcısı da alana gelse de, öğrenciler ısrarlı. Polis-rektör yardımcısı-öğrenciler-akademisyenler arasında uzun süre gergin tartışmalar yaşandı, sloganlar atıldı. “Öğrenciler Burada Verşan Nerede”, “Polis Simit Sat Onurlu Yaşa”, “Rektör İstifa”.

Saat 09.00 civarında polisin öğrencilere bibergazlı, coplu saldırısı başladı. Darp ederek öğrencileri alandan uzaklaştıran polis, uzun süren tartışmaların, karşılıklı restleşmelerin üzerine yeniden saldırdı. Yaralanan ve gözaltına alınan öğrenciler var.

Alana kesim için iş makinaları ve kamyonlar getirildi. Kamyonların önüne geçmek isteyen öğrencilerin üzerine sürüldü araçlar. Öğrencilerin ve akademisyenlerin alandan tamamen ayrılmalarının ardından kesim işlemi başladı.

Rektörlükle KYK arasındaki protokolde "T.C Gençlik ve Spor Bakanlığı Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğüne bedelsiz tahsis edilen alanda bulunan ağaçların taşınması ve ODTÜ içindeki başka bir bölgeye dikimi KURUM[KYK] tarafından gerçekleştirilecektir" ibaresi varken, Gezi Parkı’nda olduğu gibi ağaçlar sökülmüyor, parçalanarak ormandan çıkarılıyor.

Bu esnada Çankaya Belediyesi’nin inşaat ruhsatı vermediği inşaat için, kaçak olduğu gerekçesi ile kaçan yurt inşaatını mühürlemek için gelen Çankaya Belediyesi ekipleri ODTÜ'ye alınmadı.

Öğrenciler soruyor: “Bu işin sonu nereye varacak sanıyorsunuz? Merak ediyorsanız 31 Mayıs’ı hatırlayın!”