Aykut Kence Evrim Konferansı'nın Aralık ayında iptal edilmesi üzerine ODTÜ'de Ocak ayından Mart ayına kadar KKM'de yapılacak tüm etkinliklerin iptal edildiğini öğrendik. Bunun nedenlerini araştırdığımızda, bize rektör tarafından "tadilat var" gerekçesi sunuldu. Fakülte Dekanları ve Rektör yardımcılarına sorduğumuzda ise herhangi bir şey bilmediklerini söylediler.
Finallerin bitmesi ve okulun kapanmasından sonra akademik takvimde tam da "ders seçimleri ve etkileşimli kayıtlar" döneminin ertelendiğini öğrenmemizden birkaç gün sonra, 6 Şubat'tan yalnızca 4-5 gün önce okula Teknokent A.Ş.'nin açılması nedeniyle RTE'nin geleceği bilgisini aldık. Öğretim Elemanları Derneği ile yaptığımız görüşmede bize "Hiçbir fikirlerinin olmadığını", "Aptal yerine konulmuş hissettiklerini", "Rektörün bu etkinliği herkesten gizli bir şekilde planlayıp eyleme geçtiğini" ilettiler.
Öğrenci Toplulukları, Gençlik ve Öğrenci Örgütleri olarak neler yapılması gerektiğine dair bir toplantı planlandı. Bu toplantıya katılanlardan Marksist Fikir Topluluğu hariç diğer herkes, fiziksel olarak bir şeyler yapılması gerektiğini söylerken MFT, sadece sosyal medya açıklamasıyla yetinilmesi gerektiğini söyledi. O toplantıdan bir şeyler yapılması yönünde karar çıktı ve biçimsel olarak neler yapılabileceğinin tartışılacağı bir toplantı daha örgütlendi.
İkinci toplantıda yoldaşlarımız ne olursa olsun her şey göze alınarak bir eylem düzenlenmesi gerektiği fikrini öne sürdüler. Bir yoldaşımız bu eylemin biçiminin korsan bir pankart açma ve sloganlarla devrim stadyumunun ve etkinliğin yapılacağı KKM'nin yanındaki C heykeline yürüyüş eylemi olabileceğini ve bunun için gönüllü olduğunu açıkladı. SGDF'li arkadaşlarımız da kendilerinden de bir kişinin gönüllü olduğunu ve gelebileceğini söyledi. “Güçsüz görüntü oluşur/oluşmaz” tartışmalarının sonucunda, eylemin yapılması yönünde karar alındı.
Yapılması planlanan diğer eylemler ise 2 tane yurda ve Sunshine'a pankart asma idi ancak pankart asma eylemleri gerçekleştirilemedi. Biz ise SGDF'li arkadaşlarımızla birlikte eylemi yapılması gereken yerde gerçekleştiremesek de, Fizik Bölümü ve RTE'nin önünden geçeceği Rektörlük binası arasında gerçekleştirdik.
Eylemi gerçekleştiren öğrencilerden DÖB'lü Çağlar Karabulut 100. Yıl Evleri Facebook sayfasında yaptığı paylaşımda:
"Arkadaşlar herkese merhaba,
Dünkü eylemi yapan ve gözaltına alınanlardan biriyim. Eyleme dair çok güzel tepkiler aldık, bizi destekleyen, bize yardımcı olan herkese çok teşekkür ediyoruz. Bizim elimizde eyleme dair video, darp ve taciz görüntüleri vardı ancak birtakım teknik aksaklıklardan dolayı onlara erişemedik. Bunun için özür diliyoruz. Bunun yanında eylem sırasında gerçekleşen olaylara dair bir bilgi kirliliği ve karanlık kalan şeyler olduğunu fark ettik. Bu nedenle neler yaşandığından kısaca bahsetmek istiyorum:
-Eylemde kullandığımız pankartın fotoğrafı aşağıda.
-Eylemde 'ODTÜ'de Her Yol Devrime Çıkar', 'Hükümet İstifa İktidar Halka', 'Yaşasın Devrim ve Sosyalizm' gözaltına alınırken de 'İnsanlık Onuru İşkenceyi Yenecek' sloganları atıldı.
-Eylemi Barış Can Altınok ile birlikte 2 kişi gerçekleştirdik.
-Mehmet Altın ile Paşa Musazade arkadaşlarımız eylemle alakaları olmadığı halde İç Hizmetlerin parmakla işaret etmesi sonucu gözaltına alınmıştır.
-Eylemde gözaltına alınan öğrenciler DÖB'lü ve SGDF'lidir ancak eylem 'ODTÜ Öğrencileri' adına yapılmıştır. 'Eylem DÖB ve SGDF'nin eylemidir' şeklinde söylenenler gerçeği yansıtmamaktadır. Eylemin kararı diğer öğrenci örgütleri ve topluluklarla beraber alınmıştır.
-Eylemde olmayan diğer iki arkadaşımızdan birinin küfür ettiği gerekçesiyle gözaltına alındığı kesinlikle doğru değildir. Tekrar söylemek gerekirse diğer arkadaşlarımız İç Hizmetlerin ihbarı üzerine gözaltına alınmışlardır.
-Eylemi yapanlar eylem anında yaklaşık 20 polis ve özel koruma tarafından tarafından darp ve cinsel tacize maruz kalmışlardır. (Gözaltı sırasında gözaltı aracının etrafına gelenlerle birlikte, polis sayısı tahminimizce çok daha fazladır. Gözaltına alınan arkadaşlarımızdan ikisinin yanağına dokunulup 'Ne yapıyorsun' diye sorulduğunda 'Seviyorum' şeklinde cevaplar alınmıştır. Bir arkadaşımızın testisleri gözaltı aracına bindirilirken zorla ellenmeye çalışılmıştır. )
-Gözaltına alım sırasında hepimize ters kelepçe uygulanmıştır.
-Gözaltındaki üst araması sırasında benim 'Ayakkabılarımın bağcığını kendim çözmek istemediğimi', eğilmenin 'İnsanlık onuruna aykırı olduğunu' söylemem üzerine 5 kişi üzerime çullandı ve yüzüstü yere yatırılıp ayakkabı ayağımdan zorla çıkartıldı ve 'Eylem yapıp dayak yiyip yerlerde sürünmek insan onuruna aykırı değil de bu mu aykırı' şeklinde cevap verdiler. Bunun akabinde çıplak aramaya zorlandım, ancak yoğun direnişim sayesinde bunu bir nebze de olsa engelleyebildim.
-Polisler bize sık sık 'şerefsiz, onursuz, terörist, o.çocuğu' gibi küfürler ettiler.
-Eyleme dair kısmi görüntüler ODTÜ Lgbti+ Dayanışması sayfasında paylaşılmıştır.
Eylemi yapanlar olarak eylemin hala arkasındayız. Önümüzdeki süreçte daha kalabalık ve güçlü birlikteliklerde görüşmek dileğiyle.
Cesaretle kalın." denildi.
Devrimci Öğrenci Birliği - ODTÜ