Geçtiğimiz günlerde Japonya'dan duyulan bir haber, kadınların ezilmişliğini, sömürülmesini salt dinci gericilikte ya da "erkek egemen" sistemde görenler için, yeterli bir cevap olmuş muydu, bilmiyoruz.
Japonya'da Tokyo Tıp Üniversitesi (TMU), okula girişlerini sınırlamak için kadın öğrencilerin sınav notlarını değiştirdiğini kabul ederek özür diledi. Okulun 2006'dan bu yana, kadın öğrencilerin giriş sınavında aldıkları notları düşük gösterdiği ortaya çıkınca, TMU'nun Genel Müdürü açıklama yapıp özür diledi ve gelecek sene sınavların her iki cinsiyet açısından da adil olacağına söz verdi...
Bu yıl okula 141 erkek, 30 kadın öğrenci kabul edilirken, notlar değiştirilmeye başlanmadan önce ise kadın öğrencilerin oranı yüzde 40 civarındaydı...
Gerekçe ise dehşete düşürecek cinsten... Kadınların doktor olsa da hamile kalıp çocuk doğuracağı, işten ayrılıp çocuk büyüteceği için doktorluk yapmayacağı, bu nedenle tercihlerini erkek öğrencilerden yana kullanmaları...
İstisna mıydı ya da okul yöneticilerinin bireysel tercihleri mi? Yoksa kapitalizmin işleyiş yasaları mı? En gelişmiş emperyalist kapitalist devletlerden birinde yaşananlar, kadına bakış açısını net bir çekilde ortaya koyuyor. Ucuz ve yedek işgücü durumundaki kadınlar, ihtiyaç kalmayınca evlerine gönderiliyor ve sistemin temeli "aile"yi ayakta tutmakla görevlendiriliyor.
Son yıllarda Japonya dahil, gelişmiş kapitalist ülkelerde çalışan kadınların evlenmeyi ya da çocuk yapmayı tercih etmemesi, kapitalist sistemin temel yapıtaşı "aile"yi zayıflatıyor. Kadına her koşulda "evi aileyi ayakta tutacak temel güç" olarak bakan sistem, ihtiyacı kalmadığında evine, çocuk bakmaya yollamakta bir beis görmüyor...