“Üniversiteme Dokunma, Fakülteme Dokunma”

Geçtiğimiz günlerde Yükseköğretim Kurulu Kanunu ile KHK’larda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı, Başbakan Binali Yıldırım ile TBMM'ye geldi. Tasarıya göre İstanbul, Gazi, İnönü Üniversiteleri başta olmak üzere, birçok üniversite ikiye bölünecek ve 13'ü devlet üniversitesi, 2'si ise özel üniversite olmak üzere 15 yeni üniversite kurulacak…

Bu gelişmeleri yorumlayacak olursak;

“Üniversiteyi bitiren her kişi iş sahibi olacak diye bir kurak yok” diyen hükümet, bu kadar işsiz kalan genç insanın işsiz kalmasını önlemediği gibi, bir çok yeni üniversite açarak, üniversitelere kendi gerici kadrolarını istihdam edecek ve çıkartılacak yeni YÖK yönetmeliği ile birlikte üniversitelerde disiplin yönetmeliklerinden, akademik kadroya, akademik programa kadar bütün işleyişe hakim olacak.

Tüm bu gelişmelerle birlikte ilerici akademisyenlerin üniversitelerden tasfiyesi ile birlikte ilerici, devrimci öğrencilere yönelik ciddi bir baskı mevcut. Bilimsel eğitimi yok sayıp dindar ve -kindar bir nesil yaratmak peşindeler…

Üniversiteleri bölmeye yönelik sunulan yasa tasarısına karşı üniversite öğrencilerinden tepkiler gelmeye başladı. İstanbul Üniversitesi'nde HAYEF, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Florance Nightingale Hemşirelik Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Ormancılık Fakültesi, İletişim Fakültesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi ve Avcılar'da bulunan birkaç meslek yüksekokulu da bölünerek İbni Sina Üniversitesi dahiline alınacak. Bu yasa tasarısına karşı öğrenciler çeşitli forumlar, eylemler düzenleyerek tepkilerini gösteriyor... İlk olarak 22 Nisan'da üniversiteliler forumların ve eylemlerin duyurusunu yaygınlaştırmak ve yasa tasarısı hakkında bilgi edinmek, fikir alışverişinde bulunmak için Gülhane Parkı'nda buluştu. Daha sonrasında 24 Nisan'da ise 12.00'de İletişim Fakültesi bahçesinde,11.00'de Siyasal Bilgiler Fakültesi Turan Emeksiz Anıtı önünde ve 13.30'da Beyazıt Ana Kapı önünde eylemler ve forumlar gerçekleşti.

24 Nisan'da 13.30'da tüm üniversite öğrencilerinin ve birçok akademisyenin katılımıyla basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasında “Üniversite bünyesinde fakültelerin yıllar içinde geliştiği sinerji ile ortaya çıkmış olan bu bilimsel performansın, dünyada asla parçalanması ve bölünmesi düşünülmeyen köklü ve büyük üniversitelerle yarışacak düzeye getirilmesi için desteklenmesi ve geliştirilmesi gerekirken, büyük zorluklarla mücadele ederek bu pozisyona gelmiş olan İstanbul Üniversitesi'nin kritik kütlesinin parçalara bölünmesi ülkeye hiçbir yarar sağlayamayacağı gibi verilebilecek en büyük zararlardan biridir. İstanbul Üniversitesi bizimdir, biz İstanbul Üniversitesiyiz. TBMM'ye sesleniyoruz: Bu yasa tasarısını durdurun. Yüzlerce yıldır büyüyen ve büyüten bu çınardan elinizi çekin. Bilin ki bu çınar devrilirse altında kalan ilk siz olacaksınız” denildi.

Kitle büyük bir coşkuyla, sloganlarla eyleme devam etti. “Üniversiteler Bizimdir, Bizimle Özgürleşecek”, “Üniversiteler Bizimdir YÖK'ün Değil”, “Üniversiteme Dokunma, Fakülteme Dokunma”, “Öğrenciler Burada Rektör Nerede”, “Rektör İstifa” sloganları atıldı. Forum kitlenin kalabalık olmasından kaynaklı bir sonraki güne ertelendi.

25 Nisan Çarşamba günü ise Beyazıt Ana Kapı önünde forum gerçekleşti.

İstanbul Üniversitesi bileşenleri bu yasa tasarısına karşı görüşlerini ifade etti. Nitelikli bir eğitim olması gerekirken, üniversitelerden mezun olan insanların işsiz kaldığı, genç insanların geleceksizlikle karşı karşıya bırakıldığı, üniversitelerde dayanışma içinde olmanın önemi vurgulandı. Üniversiteleri bölmeye yönelik yasa tasarısına karşı mücadeleyi yükseltmenin gerekliliğine değinildi.

Twitterda da Üniversiteme Dokunma hashtagi ile eylem gerçekleşti.

Eyleme, müzik dinletisi ve sloganlarla devam edildi. Üniversiteliler sık sık “Üniversiteme Dokunma”, “Fakülteme Dokunma”, “Rektör İstifa”, “Rektör Silivri'ye” sloganları attı.

 

Devrimci Öğrenci Birliği / İstanbul