Bu sabah saatlerinde, hedef gösterilen savaş karşıtı öğrencilerin gözaltına alınmasını protesto etmek isteyen Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi 7 arkadaşımız, insanlık dışı bir müdahaleyle, yerlerde sürüklenerek gözaltına alınmıştır.
Bu saldırı, tüm bu operasyonların üniversitedeki muhalefeti bastırmak için iktidar tarafından bir cadı avına dönüştürüldüğünün kanıtıdır. Biz bugün de Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri olarak bildiklerimizi söylemekten, savaşa ve tüm baskılara karşı mücadele etmekten geri durmayacağız!
Tüm Boğaziçi kamuoyunu diktaya ve onun Boğaziçi’ndeki uzantılarına karşı mücadeleye çağırıyoruz. Arkadaşlarımızı geri alacağız!
Bugün yapmak istediğimiz, polis tarafından engellenen basın açıklaması aşağıdadır:
“19 Mart Pazartesi günü Afrin’deki savaşı kutlamak için üniversitemizde bir grup faşist öğrenci lokum dağıtmak için masa açtı. Savaş karşıtı öğrenciler savaşın kutlaması olmaz diyerek açılan masayı protesto etti. Ardından sosyal medyada ve yandaş basında saray eliyle öğrencilere yönelik bir linç kampanyası başlatıldı.
Dün, AKP gençlik kolları üniversitemizin önünde polis işbirliğiyle alenen savaş karşıtı öğrencileri hedef gösterdi.
Kayyum rektörlük açıklamasında “şehit anmasına” yönelik bir saldırı olduğunu söyleyip destek verirken, savaş karşıtı öğrencileri hiçbir dayanak olmaksızın terör propagandası ile suçlayarak hedef gösterdi.
Bu sabah saatlerinde ise hedef gösterilen savaş karşıtı öğrencilerden 5'i ev baskını ile, 1'i de okulun önünden gözaltına alındı. Olay sırasında kampüste dahi olmayan öğrencilerin de gözaltına alınması, bu saldırının üniversitedeki muhalefeti bastırmak için iktidar tarafından bir cadı avına dönüştürüldüğünün kanıtıdır.
Bir kez daha belirtiyoruz ki savaşın da ölümün de kutlaması, lokumu olmaz. İnsanlar ölürken, ÖSO’cu çeteler yüz binlerce insanın yaşadığı kenti yağmalarken ülkenin herhangi bir yerinde bu savaşın bir zafer propagandasına dönüştürülmesine geçit vermeyeceğiz.
AKP iktidarı Afrin’deki savaşı içerdeki tüm muhalefeti bastırmak için kullanıyor. Sıradaki hedefi ise ifade özgürlüğünün ve muhalefetin güçlü olduğu üniversiteler.
Savaş ortamı, muhalefet üzerindeki baskılar, medya üzerindeki sansür, akademisyenlere yönelik kıyım ve ülkedeki OHAL rejimi, tek adamın bekası için bu ülkenin içine sokulduğu iklimdir.
Bugün de bildiklerimizi söylemekten, diktaya karşı mücadele etmekten geri durmayacağız.
Tarih pek çok kez gösterdi: halkın gırtlağına basarak var olan iktidarlar silinip gidecektir.
Buradan son sözümüz dostlarımızadır: bu korku iklimine karşı birlikte durmak, mücadele etmek, üniversiteyi savunmak gerekmekte. Durmak ve seyretmek ancak geleceği belirsiz bir ülke yaratabilir.
Biz Boğaziçi Üniversitesi bileşenleri olarak hukuksuz bir şekilde gözaltına alınan arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri