Amazon taşeronu Ceva Lojistik'te ağır çalışma koşulları 50 işçinin yemekten zehirlenmesi üzerine DGD-Sen Dilovası Ceva Lojistik deposu önünde eylem yaptı. Uyarılara rağmen işçilerin kötü yemeklerden defalarca zehirlendiği hatırlatılarak "Bir arkadaşımız daha zarar görürse buraları size dar ederiz" denildi.

Amazon taşeronu Ceva Lojistik depolarında işçiler çok ağır koşullarda çalıştırılıyor. Sömürü baskı ve mobbingin giderek arttığı Ceva Lojistik işçilerin yaşamalarını hiçe sayıyor. İşçiler sık sık kötü yemekler nedeniyle zehirleniyor. Ceva Lojistik Dilovası deposunda 50 işçinin yemekten zehirlenmesi üzerine DGD-Sen Dilovası Ceva Lojistik önünde eylem gerçekleştirdi.

İşçilerin sağlığı Amazon'dan değerlidir. Yaşamak için örgütleneceğiz" yazılı pankartın açıldığı eylemde konuşan işçi Mehmet Doğan "Bizi 12 saatin üzerinde bildiğiniz koşturarak çalıştırdılar. Çay molalarımızı kıstılar. Yenmemesi gereken ve soğuk yemekleri verdiler. Bizi zehirlediler. Her türlü baskıyı yaptılar, mesailerimizi çaldılar. Yolsuzluk yaptılar. Çalışma Bakanlığı'na özellikle sesleniyorum: Amazon devlet içinde en büyük yolsuzluğu yapandır. Ceva Lojistik'te her türlü yolsuzluk yapılıyor. Biz kampanya dönemlerinde çalıştığımız mesailerimizi alamadık. Haklarımızı çaldılar, üzerini örtbas ettiler. Siz bunu çok iyi biliyorsunuz Çalışma Bakanlığı. Ceva Lojistik yolsuzluk yapıyor. Özellikle Cebrail efendi sen 3 bin işçinin hakkını yedin" dedi. İşçiler "Amazon Şaşırma Sabrımızı Taşırma" sloganı attı.

Basın açıklamasında konuşan DGD-Sen Genel Başkanı Neslihan Acar, Amazon ve Ceva Lojistik'teki sömürü çarkını anlatarak Ceva Lojistik'te işçilerin kötü yemeklerden defalarca zehirlendiğini, sendika olarak defalarca uyarıda bulunduklarını hatırlattı.

"Buraları Size Dar Ederiz"

Uyarılara rağmen yine 50 işçinin yemekten zehirlendiğini söyleyen Acar "Şirket değişmezse, işçilerin sağlıklı yemeğe ulaşma hakkı engellenirse, bir tane işçi arkadaşımız hastaneye zehirlenmeyle giderse, bir tane işçi arkadaşımız o depoda yoğun çalışmadan dolayı bayılırsa biz buraları size dar edeceğiz. Bu bizim kapının önündeki son uyarımız sizi işçilerin canıyla oynatmayacağız" diyerek Amazon ve Ceva Lojistik yönetimini uyardı.

"Patronlar Haklarımz Kadar Ömrümüzden Çalıyor"

İnşaat İş Sendikası adına konuşan Deniz Gider ise şantiyelerde, depolarda üretimin olan bütün sektörlerde yaşanan krizlerin başında düşük maaşlar, kötü yemekler, hak gaspları olduğunu belirtti. Amazon depoda yaşanan işçi zehirlenmelerinin son örnek olduğunu söyleyen Gider, "Ucuz iş gücü, kara doymayan patronlar, meslek hastalığına yakalanan emekçiler, işçiler patronların kar hırsı uğruna hayatlarından çalınıyor. Patronlar yalnızca haklarımızı gasp etmiyor, ömrümüzden çalıyor" dedi.

Basın metnini okuyan DGD-SEN Örgütlenme Uzmanı Kemal Yılmaz, Ceva Lojistik'in tüm lokasyonlarında sendikal mücadele yürüttüklerini, Ceva Lojistik'in en fazla işçi çalıştırdığı ve işçileri en fazla emek ve beden sömürüsüne maruz bıraktığını belirtti.

"İşçiler Zamana Yayılarak Öldürülüyor"

Ceva Lojistik' depolarının Amazon depoları olduğunu hatırlatan Yılmaz, şirketi defalarca uyardıklarını beliterek, depo içerisinde işçilerin zamana yayılarak öldürüldüğünü, içerideki çalışma temposunun yirmili yaşlarındaki genç işçilerin 40-50 yaşlarında çalışamaz duruma getirecek şekilde olduğunu uyarısında bulunduklarını aktardı.

"Mobbing Ve Denetimle İşçilerin Psikolojisi Bozuluyor"

Mobbing ve denetim ekipleri aracılığıyla işçilerin psikolojilerinin günlük rutinlerini de aksatacak düzeyde bozulduğunu, uzun çalışma saatlerinin dayatıldığını, haftasonu dinlenme haklarının gasp edildiğini ve tüm bunların yasaya aykırı olduğunu vurgulayan Yılmaz defalarca hem Amazon'a hem de ilgili bakanlıklara buna ilişkin bilgileri ilettiklerini söyledi.

'Yüzlerce İşçi Zehirlendi, Ayakta Kalan Çalışmaya Zorlandı"

Bugünkü eylemlerinin nedenini bu ölümüne çalıştırma rejiminin kendisi olduğunu belirten Yılmaz, "2022 başı itibari ile üyelerimizden sendikamıza gelen birçok işçinin de örgütlenme nedenlerinden olan mola ve yemek sorunu artarak ölümcül boyutlara gelmiştir. 2 Kasım gecesi Amazon depolarında yüzlerce işçi yemekten zehirlenerek revire ve hastanelere ulaşmaya çalışmıştır. Zehirlenen ama ayakta durabilecek işçiler çalışmaya zorlanmış ve bu depolarda bayılana kadar çalıştırılmıştır. Yemek şirketi yalnızca uyarılmış ve bu umursamazlık yüzünden 6 Kasım'da 12 işçi daha zehirlenmiştir. Ve en son geldiğimiz noktada 28 Ocak günü yaklaşık 50 işçi yemekten zehirlendi. Yaklaşık diyoruz, çünkü zehirlenen işçiler ayrı ayrı özel hastanelere götürülerek oluşacak kamuoyunun önüne geçilmeye ve işçilerinden birbirinden haberdar olmasına engel olunmaya çalışıldı. Bu süreçte işveren gerekli önlemleri almak yerine zehirlenmelere, denetimsizliğe, ucuz ve zehirli yemeğe itiraz eden üyelerimizi ve komitede olan işçileri diğer işçilere gözdağı vermek için işten atmayı tercih etti. Bu işten atmalara itiraz eden işçilere ise cezasızlığın verdiği pişkinlik ile 'mahkeme kapıları sizi bekler istediğiniz yere şikayet edebilirsiniz' dendi" diye aktardı.

"İşçilerin Birliği Yaşam Sigortasıdır"

Amazon'un cezasızlık ve denetimsizlikle korunduğunu kaydeden Yılmaz, ilgili bakanlıkları işçileri zehirleyen, haklarını gasp eden, yasaları yok sayan Amazon'u denetlemeye çağırdı. Amazon'da çalışan depo işçilerine de seslenen Yılmaz, şu çağrıyı yaptı: "Amazon işçileri, eğer bugün örgütlenerek sendikamız DGD-Sen etrafında birleşmezsek çalışma şartları her gün bir önceki günü aratarak daha da kötüleşmeye devam edecektir. Bizler haklarımıza sahip çıkıp yenilerini kazanamazsak kimse bize haklarımızı vermeyecektir. Amazon depo işçilerinin birliği, onların iş güvencesi ve yaşam sigortasıdır." dedi. Yılmaz sözlerini"Amazon işçileri zehirlerken , sendika üyesi işçiler atılırken bakanlık sadece seyrederken bizlere direnmek dışında başka seçenek kalmamıştır. İşçilerin sağlığı şirketlerin karlarından daha değerlidir" diyerek tamamladı.

Açıklamanın ardından işçiler davul eşliğinde halay çekerek sloganlarına devam etti.