< "Yüzde 54 Zam Ve Taban Ücret İstiyoruz!"

KESK'e bağlı Sağlık Ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şişli Şubesi ve DİSK'e bağlı Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası üyeleri Okmeydanı Ağız Ve Diş Sağlığı Hastanesi bahçesinde kamu emekçilerine dayatılan sefalet zammını protesto etti.

KESK'e bağlı Sağlık Ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şişli Şubesi ve DİSK'e bağlı Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası üyeleri Okmeydanı Ağız Ve Diş Sağlığı Hastanesi bahçesinde kamu emekçilerine dayatılan sefalet zammını protesto etti.

"Sahte TÜİK Rakamları İle Ücret Artışlarına Sessiz Kalmauacağız" yazılı pankart açan sağlık emekçileri "Tek Kalemde İnsanca Yaşamaya Yetecek Ücret İstiyoruz", "Hemşirenin Bir Şişe Suyu Alabilmesi İçin 1 Saat Nöbet Tutması Gerekiyor", "Çok Şükür Yoksul Bile Değilim", "Keşke Zeytinyağı Olsaydık Yüzde Yüz Zam Gelirdi", "TÜİK Şaşırma Maaşımı Aşırma", "VHKİ'nin Bu Suyu Alabilmesi İçin 2 Saat Nöbet Tutması Gerekiyor" yazılı dövizler taşıdı.

 

"Sefalet Ücretlerini Kabul Etmiyoruz"

Eylemde ilk olarak SES Şişli Şubesi Eşbaşkanı Abuzer Aslan TÜİK'in enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtmadığını belirterek "TÜİK bu rakamları hangi kriterlere göre belirliyor. Hangi marketin fiyatlarına göre belirliyor?" diye sordu. İktidarın yandaş sendika ile birlikte açlık sınırı altında maaşlara kamu emekçilerini mahkûm etmeye çalıştıklarını belirten Aslan bu sefalet zammını kabul etmeyeceklerini vurguladı.

 

"Sessiz Kalmayın Hakkınızı Arayın"

Cumhurbaşkanının yüzde 25-30 zam açıklamasını alkışlayan Kamu-Sen yöneticilerine tepki gösteren Aslan sendika üyelerine "Bu durum karşısında ne hissettiniz? Gurur duyabildiniz mi, yoksa tepki mi duydunuz?" dedi. Aslan kamu emekçilerinin sendika yönetimlerine tepki göstermeleri ve haklarını aramaları ve açlık sınırı altındaki ücretlere sessiz kalmamaları çağrısında bulundu.

Ardından Dev Sağlık İş Sendikası Şişli Şubesi adına Emrah Turan, TÜİK tarafından açıklanan resmi enflasyon oranlarıyla yaşadıkları enflasyonun uzaktan yakından alakası olmadığını. çarşıdaki, marketteki,, elektrikteki, sudaki, doğalgazdaki enflasyonun yüzde 300’lere dayanmışken TÜİK tarafından açıklanan yüzde 65’lik enflasyon gerçekçi olmadığını vurguladı.

 

"Sadaka Değil Hakkımız Olanı İstiyoruz"

Emekli ve memurlara verilen yüzde 30’luk zammı bile sadaka gibi veren cumhurbaşkanı ve Kamu-Sen yöneticilerine seslenen Tura "Biz sadaka değil, bir kişinin insafına kalmış zam oranları değil hakkımız olanı istiyoruz" dedi.

 

"Şiddete, Hakarete Uğruyoruz"

Sağlık ve sosyal hizmet işçileri gibi bir çok kamu kurumunda işçilerin maaşının asgarî ücretin altında kaldığını belirten Turan "Özelikle sağlık ve sosyal hizmetler işçileri olarak çok zor şartlarda çalışıyoruz Yeri geliyor hakarete, yeri geliyor fiziki saldırıya göğüs geriyoruz. Çalıştığımız bir çok birimde eksik personel ile iki kişinin yapması gereken işi bir kişi yapıyoruz, yine de yılmadan, yorulmadan Sağlık hizmetini aksatmadan sürdürmeye devam ediyoruz" dedi.

 

"Mobbing, Az Kişiyle Çok İş Baskısı Altında Çalışıyoruz"

Ayrıca bunların yanında kurumlarda idarecilerin mobbingine maruz kaldıklarını sırf sendika değiştirdikleri için haksız hukuksuz yere tutalan tutanaklar, kurum içinde ifadeye çağırılmalar, iş yeri değişen sağlık emekçileri olduğunu aktaran Turan "Temsilci olarak seçtiğimiz arkadaşlarımızın temsilciliği kabul edilmedi sistematik bir şekilde bir çok kurumda aynı sorunları yaşamaktayız" dedi.

 

"Sendikalı Olduğumuz İçin Sürgün Ediliyoruz"

Anayasa mahkemesinin kararı ve 6356 sayılı sendikalar kanununa göre işçilerin yetkili sendikaya üye olmak zorunda olmadıklarına dikkat çeken Turan "Buradan bütün idaricilere sesleniyoruz işçinin sendika seçme hakkına engel olmayın" dedi.

 

"Doğruları Söylemeye Devam Edeceğiz"

Hastanede çalışan arkadaşlarına da seslenen Turan "Bugün belki bizi camlardan izliyorsunuz, belki bu pankartın arkasına çeşitli gerekçelerle gelemiyorsunuz. Ama bütün sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının yeri bu pankartta imzası olan sendikalardır. İşyerlerimizde doğruları söylemeye devam edeceğiz. Hepimize kolay gelsin, hepimizin yolu açık olsun"dedi. Basın açıklamasını ise Okmeydanı Ağız Ve Diş Sağlığı Hastanesi işyeri temsilcisi Dr. Temsilcisi Tülin Çelik okudu.

 

"Yoksulluk Sınırı Üzerinde Tek Kalem Maaş!"

Kapalı kapılar ardında yürütülen, Kamu bankalarına kar amaçlı, "para puan" da var diyerek Kredi Kartı kullandırmanın zorlandığı promosyon garabetinin öfke ve hayal kırıklığını üzerlerinden atamamışken, %25+5 diyerek şölen havasında ilan edilen zam oranıyla daha da öfke, umutsuzluğa sürüklendiklerini vurgulayan Çelik, Sağlıkta Dönüşüm Programı ile hakları yıllardır giderek tırpanlanan, pandemi de hertürlü fedakarlığı koşulsuz istediğiniz, (sunduğumuz), Sağlık Çalışanının da bir insan, ana-baba, evlat olduğu hatırlatmasında bulundu Bu ekonomik kriz şartlarında kamu emekçisi sağlıkçılardan daha ne kadar fedakarlık beklendiğini soran Çelik "Gıda, barınma,sağlık-ilaç, ulaşım,eğitim, doğal gaz, elektrik, gibi en temel gereksinimlerdeki artış oranının geçen seneye göre en az  % 100 arttığını kamu emekçiye %30 zam vermenin emekçilerle dalga geçmek olduğunu aklımızla oynamaktır, dalga geçmektir" dedi. 2022 Ocak ayında 4.253 TL, 2022 Temmuz ayında 5.500 Tl olan net asgari ücret bugün 8.500 TL olduğunu, buna karşın 2022 Ocak ayı eş çocuk yardımı ile 6.430 Türk lirası olan en düşük kamu emekçisi maaşı5 Aralık 2022'de 9050 TL'de kaldığını belirten Çelik "20 yıl önce her 100 emekçiden 9'u asgari ücretle çalışırken şu anda nerdeyse %60 ı Asgari ücretli çalışmaktadır. Oysa dünya ortalaması %6 dır" dedi.

 

"Geleceği Hayal Etmekten Mahrum Bıraktınız"

Türkiye’de 700000 civarında kamuda çalışan sağlık emekçisi okduğunu aileleri, bakmakla yükümlü oldukları kişiler de düşünüldüğünde hane halkı geliri açısından neredeyse açlık sınırında olunacağını söylenen Çelik "Geçtik çocuklarının geleceğini kendi geleceklerini hayal etmekten mahrum bıraktığınız bir sağlıkçı ordusuyla hiçbir yere varamazsınız!" dedi.

Ortalama 1,5 asgari ücretle geçinmeye çalışan, sağlık hizmetine ve sağlıklı gıdaya ulaşamayan milyonlarca hanenin bulunduğuna dikkat çeken Çelik " Yurtdışına göç etmek zorunda bıraktığınız nitelikli Sağlık çalışanlarının, değişik kadro istihdam şekilleriyle eşit işe eşit ücret demediğiniz nice sağlık personelinin, kadrolu, gelecek, garantili iş vaadiyle, atama ümidiyle içi boş üniversitelerde eğittiğiniz ama atamadığınız nice müstakbel sağlıkçının da vebali omuzlarınızdadır" dedi.

Çelik taleplerini ise• İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret için en düşük kamu emekçisinin maaşının; eş yardımı, çocuk yardımı, kira yardımı, ulaşım yardımı gibi sosyal ödemelerde yapılacak artışlarla yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasını,

• Tüm vergi yükünü ücretlilerin omuzlarına yıkan, her yıl daha da büyüyen gelir vergisi adaletsizliğine derhal son verilmesini, gelir vergisi birinci dilim oranının %15 ten %10’a düşürülerek yoksulluk sınırına kadar olan maaşların-ücretlerin birinci vergi diliminde sabitlenmesini talep ediyoruz" diyerek yineledi.

 

"Ölümü Gösterip Sıtmaya Etmek İsteyenlere Karşı Duracağız"

Çelik sözlerini "Bizler sadaka değil İnsanca yaşayacak ücret istiyoruz. Ölümü gösterip sıtmaya razı edenlere karşı duracağız. Sahte TÜİK rakamlarına göre yapılan zamma itiraz ediyoruz. Yoksullukta, asgari ücrette eşitlenmeye çalışılan eğitimli donanımlı bireyler olmak istemiyoruz! En az asgari ücrete yapılan yüzde 54 oranında zam, taban ücret istiyoruz! Sizler Sağlıkta bu ücret-istihdam politikalarını değiştirmedikçe Bizler yılmadan yanlışları dile getirmeye, hakkımız olanı istemeye devam edeceğiz!" diyerek tamamladı.

Eylemde KESK Genel Eşbaşkanı Mehmet Bozgeyik ve SES Genel Eşbaşkanı Hüsnü Yıldırım da söz alarak sağlık emekçileri başta olmak üzere KESK'in geleneğinden gelen sendikalar olarak insanca yaşayacak ücret, insanca yaşama ve çalışma koşulları, ücretsiz ve nitelikli sağlık ve eğitim hizmeti için mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.