KESK İstanbul Şubeler Platformu, "TÜİK Gerçeği Gizliyor, Emekçiler Açlık Sınırında Yaşıyor" diyerek kamu emekçilerinin maaşlarına TÜİK verileri baz alınarak yüzde 30 zam yapılmasını Şişli Cevahİr AVM önünde protesto etti. Kamu emekçileri "Asgari ve en temel taleplerimiz sağlanıncaya kadar fiili ve meşru mücadelemizi farklı eylem ve etkinliklerle sürdürmeye devam edeceğiz" dedi.
KESK'e bağlı sendikaların kamu emekçilerine yüzde 30 zam verilmesine ilişkin tepkileri devam ediyor.
KESK İstanbul Şubeler Platformu bugün Şişli'de Cevahir AVM önünde eylem yaparak sefalet zammını protesto etti.
"TÜİK Gerçeği Gizliyor Emekçiler Açlık Sınırında Yaşıyor" yazılı pankart açan kamu emekçileri "İnsanca Yaşamak İstiyoruz", "TÜİK Şaşırma Maaşımı Aşırma", "Savaşa Değil Emekçiye Bütçe", "Parasız Eğitim Parasız Sağlık Hizmeti İstiyoruz" sloganları attı.
"Emekçiye 'Yok' Diyen İktidar Savaşa Kaynak Ayırıyor"
Eylemde ilk sözü KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik söz aldı. İktidarın sermaye yanlısı politikalarını eleştiren Bozgeyik, özelleştirmeler nedeniyle halkın kamu hizmetlerine ulaşamadığını vurguladı. Bozgeyik konuşmasının devamında “kaynak yok” açıklamalarını teşhir ederek kaynakların savaşa ayrıldığını belirtti. Bozgeyik, talepleri hayat bulana, demokratik toplu sözleşme yasası hazırlanıncaya dek diğer emek ve meslek örgütler ile birleşerek mücadele edeceklerini vurguladı.
"Zamlar Altında Eziliyoruz Artık Yaşayamıyoruz!"
Eylemde konuşan SES Şişli Şube Eşbaşkanı Fadime Kavak, "Biz kamu emekçileri, markete her gittiğimizde daha önce aldığımız ürünün zamlandığını görüyoruz. En temel ihtiyaç maddelerini dahi alamaz duruma geldik. Ev kiralarımzı, doğalgaz, elektrik, su faturalarımızı ödeyemiyoruz. O nedenle zamların acilen durdurulmasını istiyoruz. Bu ülkeyi var eden emekçiler bu zam yağmuru altında eziliyoruz ve bağırıyoruz artık yaşayamıyoruz" dedi.
"Bizler Açlık Sınırında Yaşamak İstemiyoruz!"
Devlet yetkililerinin kendilerine yeniden değerlendirmede adı altında yüzde 122 zam uygun gördüğünü belirten Kavak "Biz emekçilere de en az yüzde 120 zam vermeli ve geçmiş kayıplarımızı karşılamalı. Bizler açlık sınırında yaşamak istemiyoruz. İnsanca yaşamak istiyoruz" dedi.
"TÜİK Verilerine Göre Zam Yoksulluğumuzun Artması Demektir"
Basın açıklamasını okuyan KESK İstanbul Şubeler Platformu dönem sözcüsü Hüseyin Özev Kamu emekçileri ve emeklilerinin adeta Bermuda Şeytan Üçgeni ile karşı karşıya olduğunu belirterek "İktidar, TÜİK ve yandaş konfederasyonun yarattığı girdap ile emekçiler karın tokluğu dahi diyemeyeceğimiz bir sefalet ücreti ile yaşamaya çalışmaktadır" dedi.
TÜİK'in her altı ayda bir iktidarın ekonomi politikalarına uygun oranlar açıklayarak gerçek enflasyonu gizlediğini ve iktidarın TÜİK verilerine göre enflasyon farkını vererek lütfedercesine artış oranı açıkladığını belirten Özev, Oysa her zaman altını çizdiğimiz üzere enflasyona göre maaş zammı “sıfır” zam demektir. Sahte rakamlardan ibaret TÜİK verilerine göre maaş zammı ise reel gelirimizin erimesi, yoksulluğumuzun artması demektir" dedi.
"Kamu Emekçileri Asgari Ücret Düzeyinde Maaş Alıyor"
"Kamu emekçileri AKP iktidarı döneminde neden sürekli kaybetti, neden alım gücü yıldan yıla biraz daha eridi? Neden kamu emeklileri 20 yıl önce emekli ikramiyesi ile ev alabiliyor iken bugün hayalini bile kuramıyor?" diye soran Özev, 20 yıl önce asgari ücretin 2 katını geçen en düşük kamu emekçisi maaşının bugün asgari ücretin altına indiğine, asgari ücretin 3 katını aşan ortalama kamu emekçisi maaşının ise bugün asgari ücretin sadece 500 TL üzerinde olduğuna dikkat çekerek "Sadece bir yıl önce yoksulluk sınırının yaklaşık yarısına denk gelen en düşük kamu emekçisi maaşı bugün yoksulluk sınırının üçte birine kadar inmiştir" dedi.
"6 Milyon 500 Bin Emekçi Sahte Enflasyon Rakamlarının Bedelini Ödüyor"
İktidarın gerçeği gizlenen TÜİK rakamlarına göre kamu emekçilerinin maaşlarına önce yüzde 25, tepkiler üzerine yüzde 30 zam yapıldığını, hatırlatan Özev "İbretlik bir iktidar ve yandaş sendikacılık ile karşı karşıyayız. 6,5 milyon kamu emekçisi ve emekli, yandaş konfederasyonların ve iktidarın sahte enflasyon rakamlarını bir kuruş aşmayan TİS mutabakatlarının bedelini yıllardır ödemeye devam etmektedir" dedi.
En küçüğünden en yaşlısına, işsizinden çalışanına, öğrencisinden esnafına kadar tüm halkın TÜİK rakamlarının yalan, yoksulluğun gerçek olduğunu bizzat yaşayarak gördüğünü belirten Özev "Yıllardır emeği ile geçim mücadelesi veren bizler gittikçe artan hayat pahalılığını iliklerimize kadar yaşamaya devam ediyoruz" dedi.
"Zamlı Asgari Ücret Cebe Girmeden Açlık Sınırının Altında Kaldı"
Bugün ülkedeki her beş kişiden birinin açlık sınırı altında bir gelirle yaşamaya çalıştığını ifade eden Özev kamu emekçilerine ve emeklilerine yapılacak artışın açıklandığı 4 Ocak’tan bu yana, bir hafta geçmeden A’dan Z’ye her şeye fahiş oranlarda zamlar yapıldığını, elektrikten doğalgaza, gıda ürünlerinden geçen yıla göre en az iki kat artan kiralara kadar uzanan zam kasırgasının hız kesmeden devam ettiğini belirtti.
Özev "Her iki çalışandan biri asgari ücretlidir. Bu kadar geniş bir kesime reva görülen asgari ücret ise son artışa rağmen daha ceplere bile girmeden açlık sınırı altında kalmıştır" dedi.
Halkın daha fazla dayanacak gücü kalmadıığını vurgulayan Özev kamu emekçilerinin taleplerini ise " * Öncelikle yaşanan kayıpların bir nebze de olsa azaltılması için kamu emekçilerinin veü tüm emeklilerin maaşlarına en az asgari ücret artış oranı kadar zam yapılmasını,
* İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret için en düşük kamu emekçisinin maaşına eşü yardımı, çocuk yardımı, kira yardımı, ulaşım yardımı gibi sosyal ödemelerde yapılacak artışlarla yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasını,
* Tüm vergi yükünü ücretlilerin omuzlarına yıkan, her yıl daha da büyüyen gelir vergisi adaletsizliğine derhal son verilmesini, gelir vergisi birinci dilim oranının %15 ten %10’a düşürülerek yoksulluk sınırına kadar olan maaşların-ücretlerin birinci vergi diliminde sabitlenmesini talep ediyoruz" diyerek sıraladı.
"Onuruna Yaraşır Bir Yaşamı İnşa Edeceğiz"
Bu asgari ve en temel talepleri sağlanıncaya kadar fiili ve meşru mücadeleyi farklı eylem ve etkinliklerle sürdürmeye devam edeceklerini vurgulayan Özev "Bu gidişatı ya durduracağız ya durduracağız! İktidarın sermayeden yana politikalarının ağır sonuçlarını yaşayan tüm kesimlerle birlikte mücadele ederek insan onuruna yaraşır bir yaşamı inşa edeceğiz" dedi.
"İnsanca Yaşam Mücadelemize Devam Edeceğiz"
Özev iktidarlardan icazet beklemek yerine her zaman olduğu gibi tüm kamu emekçilerini ve emeklilerini bugünün acil talebi olan en az asgari ücret artışı talebine olduğu kadar, en temel talep olan insanca yaşamaya yetecek yoksulluk sınırı üzerinde ücret talebine sahip çıkacaklarını ve mücadeleye devam edeceklerini belirterek tüm emekçileri bu mücadeleye omuz vermeye çağırarak sözlerini tamamladı.
Kamu emekçileri, talepleri doğrultusunda eylmelerine devam edeceklerini vurgulayarak eylemi sloganlarla bitirdi.