"TÜİK'in Sahte Verilerine Göre Değil İnsanca Yaşayacak Ücret İstiyoruz!"

KESK'in kamu emekçilerinin maaşlarına, TÜİK enflasyon verileri baz alınarak yüzde 25 zam yapılmasına ilişkin protesto eylemleri devam ediyor. KESK İstanbul Şubeler Platformu üyeleri bugün Beşiktaş'ta bulanan TÜİK önünde eylem yaparak TÜİK ve iktidarın emekçilere sefalet zammı daywtmasını protesto etti.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) bağlı sendikaların kamu emekçilerine TÜİK'in sahte enflasyon verileri baz alınarak %25 zam yapılmasına ilişkin protesto eylemleri yapıyor.

Bugün eş zamanlı olarak tüm şehirlerdr TÜİK önlerinde basın açıklaması yapan KESK üyesi emekçiler ilerleyen günlerde işyerleri önlerinde ve merkezi alanlarda da eylemlerine devam edeceklerini belirtti.

Bugün KESK İstanbul Şubeler Platformu üyeleri Beşiktaş Barbaros Bulvarı'nda bulunan TÜİK binası önünde toplandı.

"TÜİK'in Sahte Verileri Maaşlarımızı Eritiyor" yazılı pankart açan emekçiler "TÜİK Şaşırma Sabrımızı Taşırma", "TÜİK Rakamları Şaşırma Maaşımı Aşırma", "İnsanca Yaşayacak Ücret İstiyoruz" sloganları attı.

Eylemde konuşan SES Şube Eşbaşkanı Abuzer Aslan TÜİK'in enflasyonu aylık yüzde 1.18 altı aylık yüzde 15.4 olarak açıkladığını hatırlatarak "Biz TÜİK'in açıkladığı bu rakamların doğru olmadığını aylardır ev kiralarımızdan, doğalgaz, elektrik, su faturalarımızdan, alışveriş yaptığımız marketten, pazardan gayet iyi biliyoruz.

 

"TÜİK Yetkilileri Nereden Alışveriş Yapıyor?"

TÜİK yetkilileri hangi marketten alışveriş yapıyor. Elektrik suyu nereden kullanıyor da enflasyon artışı 1.18 oluyor. Söylesinler biz de oradan alışveriş yapalım ki ailemizin ihtiyaçlarını biraz da olsa karşılayabilelim" diyerek sahte rakamlara tepki gösterdi.

 

"TÜİK Verilerine Göre Sefalet Zammını Kabul Etmiyoruz"

KESK olarak emekçilere her geçen gün daha fazla yoksulluk ve sefalet dayatıldığını bunu kabul etmeyeceklerini ifade eden Aslan, TÜİK'in sahte rakamlarını ve iktidarın sefalet zammına karşı TÜİK önlerinde protesto ettiklerini ve sefalet ücretini kabul etmeyeceklerini söyledi.

 

"Aylık Enflasyon Yüzde 1.18 Değil, Yüzde 5.18"

Basın açıklamasını okuyan KESK İstanbul Şubeler Platformu dönem sözcüsü Hüseyin Özev TÜİK’in enflasyonu aylık yüzde 1.18, altı aylık yüzde 15.4, yıllık yüzde 64.27 olarak açıkladığını, TÜİK'in emekçilerin ve halkın temel harcama kalemi olan gıdada resmi enflasyon yıllık yüzde 77.87’ye, kira-konut enflasyonu ise yüzde 79.83’e ulaştığı açıklaması yaptığını hatırlatarak , Enflasyon Araştırma Grubu (ENAGrup) verilerine göre ise enflasyon aylık yüzde 5.18, yıllık yüzde 137.55 arttığına dikkat çekti.

 

"Müjde Zam Yüzde 25 Lütuf Zammı Yüzde 5"

Gerçek enflasyon rakamları ortadayken Cumhurbaşkanının yandaş konfederasyonun "Sözleşmeliye Kadro Şöleni" programında kameraların karşısına geçerek büyük bir müjde ş£@²veriyormuşçasına, kamu emekçilerinin ve emeklilerin 2023 Ocak maaşlarının yüzde 25 artırılacağını açıkladığını, tepkiler üzerine ise lütufta bulunur gibi yüzde 30 açıklaması yaptığını ve adeta emekçilerle adeta dalga geçtiğini söyledi.

 

"TÜİK Verileri Emekçilerin Ücretini Düşürme Politikasının Ürünüdür"

TÜİK tarafından açıklanan rakamlar iktidarın yıllardır sürdürdüğü yaşanan gerçek enflasyonu perdeleme, enflasyonu düşük göstererek milyonlarca çalışanın maaşını, ücretini düşürme politikasının ürünü olduğunu belirten Özev "İktidarın 'enflasyonu düşürdük' açıklamalarının, Cumhurbaşkanı’nın sahte TÜİK rakamlarının üzerine birkaç puan koymaktan ibaret 'müjdesinin' hiçbir karşılığı yoktur. Çünkü ne yazık ki tüm halk TÜİK rakamlarının yalan, yoksulluğun gerçek olduğunu onlarca acı tecrübe ile öğrenmiştir" dedi.

 

"Hayat Pahalılığını İliklerimize Kadar Yaşıyoruz"

Yıllardır emeği ile geçim mücadelesi verenler başta olmak üzere halkın %99’u olarak TÜİK’in her verisinin sahte olduğunun bilindiğini, gittikçe artan hayat pahalılığını iliklerine kadar yaşamaya devam ettiğini vurgulayan Özev "Ülkeyi yönetenler bugüne kadar onlarca Ali Cengiz oyunu ile yaşadığımız gerçek enflasyonu gizlemeye çalıştılar ama gelinen noktada yıllardır sahnelenen bu oyunların sonuçlarını gizlemek artık mümkün değildir" dedi.

 

"5 Kişiden Biri Açlık Sınırı Altında Yaşarken Zam Kasırgası Sürüyor"

Ülkedeki her beş kişiden birinin açlık sınırı altında bir gelirle yaşamaya çalışmakta olduğunu belirten Özev , asgari ücretin açıklandığı 22 Aralık tarihinden bugüne geçen sadece 10 günde A’dan Z’ye her şeye en az %25 zam yapıldığına dikkat çekerek "Vergi, harç ve cezalara yüzde 123’lük Yeniden Değerleme Oranında zam yapılmıştır. Elektrikten doğalgaza, gıda ürünlerinden geçen yıla göre en az iki kat artan kiralara kadar uzanan zam kasırgası hız kesmeden sürmektedir" dedi.

 

"Emekliler Sefalet Aylığıyla Yaşam Mücadelesi Veriyor"

Özev "20 yıl önce en düşük emekli maaşının asgari ücretin üzerinde iken bugün her dört emekliden üçünün 3 bin 500 TL gibi asgari ücretin yarısına bile ulaşmayan sefalet aylığı ile yaşam mücadelesi vermektedir" dedi.

 

"Asgari Ücret Cebe Girmeden Açlık Sınırı Altında Kaldı"

Geriye kalan çalışanlar için ise Türkiye'nin Asgari Ücretliler Ülkesine dönüştürüldüğünü, her iki çalışandan birinin asgari ücretli okduğuna işaret eden Özev, "Bu kadar geniş bir kesime reva görülen asgari ücret ise son artışa rağmen daha ceplere bile girmeden açlık sınırı altında kalmıştır" dedi.

6,5 milyon kamu emekçisinin ve emekli yandaş konfederasyonların ve iktidarın sahte enflasyon rakamlarını bir kuruş aşmayan TİS mutabakatlarının bedelini yıllardır ödemeye devam ettiğini , devlet dairelerine bile “bu işyerinde asgari ücret uygulanmaktadır” tabelaları asılmasına ramak kaldığını söyleyen Özev, tüm bunlara rağmen iktidarın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'nın çıkıp “Kamuoyunda asgari ücrette yüzde 54 artış yapıldı, bize de olur mu şeklinde saçma sapan tartışmalar var" demesine tepki gösterdi.

 

"Saçma Olan TÜİK Rakamları Ve Yoksulun Cebinden Alınan Vergilerde"

Özev, "Saçma sapan olan milyonlarca emekçinin talebi değil; gerçekleri ters yüz etmek için takla attırılan TÜİK rakamlarıdır. Saçma sapan olan; resmi enflasyonun yoksul cebinden alınan bir vergiye dönüştürülmesidir. Bu verginin zenginin cebine aktarılmasıdır. Saçma sapan olan; emeğin ulusal gelirden aldığı payı sadece son iki yılda on puan düşüren politikaları hayata geçirip büyüme nutuklarına, istikrar nutuklarına halkın inanmasını beklemektir" dedi.

 

"Asgari Ücretin 2 Katı Olan Maaşlarımız Asgari Ücret Düzeyine İndi"

Saçma bulunan emekçilerin yüzde 54 zam beklentisinin, mütevazi bir beklenti olduğunu çünkü enflasyon karşısında kayıplarının çok daha fazla olduğunu belirten Özev "20 yıl önce asgari ücretin 2 katını geçen en düşük kamu emekçisi maaşı bugün geldiğimiz noktada asgari ücretin altına inmiştir.Asgari ücretin 3 katını aşan ortalama kamu emekçisi maaşı ise bugün asgari ücretin sadece 500 TL üzerindedir. Sadece bir yıl önce yoksulluk sınırının yaklaşık yarısına denk gelen en düşük kamu emekçisi maaşı bugün yoksulluk sınırının üçte birine kadar inmiştir" dedi.

 

"Asgari Ücret Enflasyonun Ve Açlık Sınırının Altında"

Özev 2022 Ocak ayında 4 bin 253 TL olan net asgari ücret bugün 8 bin 506 TL olduğun, buna karşın 2022 Ocak ayı itibari ile eş ve çocuk yardımı ile birlikte 6 bin 430 TL olan en düşük kamu emekçisi maaşı Aralık 2022 itibari ile 9 bin 50 TL’de kaldığını , son bir yıldaki yüzde yüz artışa rağmen asgari ücretin hem yaşanan gerçek enflasyonun hem de açlık sınırının altına indiğine dikkat çekti.

 

"Kamu Emekçilerine En Az Asgari Ücret Artış Oranı Kadar Zam Yapılmalı"

Altı buçuk milyon kamu emekçisinin ve emeklinin maaşında yaşanan artış ise sadece %41’de kaldığını, bunun için öncelikle yaşanan kayıpların bir nebze de olsa azaltılması için kamu emekçilerinin ve tüm emeklilerin maaşlarına en az asgari ücret artış oranı kadar zam yapılması gerektiğini vurguladı.

"Enflasyona göre maaş zammı 'sıfır' zam demektir. Sahte rakamlardan ibaret TÜİK verilerine göre maaş zammı ise reel gelirimizin erimesi, yoksulluğumuzun artması demektir Kalıcı olan ise insanca yaşamaya yetecek bir ücret mücadelesidir" diyen Özev iktidarlardan icazet beklemek yerine her zaman olduğu gibi insanca yaşamaya yetecek ücret için "Hak verilmez, mücadele ile alınır” şiarı ile tüm yurtta alanlarda olacaklarını vurguladı. KESK üyeleri "Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz" sloganı attı.

 

"Kamu Emekçilerini Yandaş Kamu-Sen Değil KESK Temsil Edebilir"

Abuzer Aslan, iktidarın TÜİK'in sahte verilerine göre yandaş sendika ile asgari ücreti belirlediğini, kamu emekçilerinin her geçen gün daha da yoksullaştığını beliterek iktidara ve Kamu-Sen'e tepki göstererek "Siz kamu emekçilerinin haklarını savunmuyor, iktidara yandaşlık yapıyorsunuz. Sizler yokken KESK sokaklarda mücadeleyle kurulmuştur. Bizler tutuklamalara, KHK'lara karşı mücadele ederken de yoktunuz.Kamu emekçilerini temsil edemezsiniz" dedi.

Kamu emekçilerine de seslenen Aslan "Kamu emekçilerini temsil eden konfederasyon KESK'tir. KESK'li olun insanca çalışma koşulları ve insanca yaşayacak ücret için birlikte mücadele edelim ve birlikte kazanalım" çağrısında bulundu.

 

Yarın Eylemler Devam Edecek

Eylem yarın Taksim Eğitim Ve Araştırma Hastanesi'nde 12.20'de ve Gaziosmanpaşa Eğitim Ve Araştırma Hastanesi'nde saat 12.30'da yapılacak basın açıklamasına katılım çağrısı ve sloganlarla sona erdi.