İzmir İSİG Meclisi, 30 Aralık günü Bornova’da yapımı süren Viven Tower şantiyesi’nde vinç kulenin devrilmesi sonucu 6 işçinin iş cinayetinde katledilmesini protesto etti.
İş Güvenliği Uzmanları Platformu, Emek ve Özgürlük İttifakı da yaptıkları açıklamalarla,İSİG önlemlerinin alınmaması nedeniyle iş cinayetlerinin yaşandığını belirterek tepki gösterdi.
İzmir İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, 30 Ocak günü Bornova’da otel inşaatı olan Viven Tower’da vinç kulenin devrilmesi sonucu 6 işçinin iş cinayetinde katledilmesini protesto etti. Basın açıklamasında "Kaza Değil Cinayet – İzmir İSİG Meclisi” yazılı pankart açıldı.
“İş Cinayetlerinin Sorumlusu Sermaye Ve Devlettir”
İzmir İSİG Meclisi adına basın açıklamasını okuyan Mustafa Güven “2022’de en az 1800 işçi hayatını kaybederken İzmir’de de en az 90 işçi çalışırken iş cinayetlerine kurban gitti. Sermaye daha fazla kâr ve düşük maliyet için işçi sağlığı ve işçi güvenliği önlemlerini almamayı, devlet ise denetlememeyi tercih ediyor. İSİG Meclisi olarak sermayenin ve devletin yaşanan iş cinayetlerinin tek sorumlusu olduğunu, işçi kardeşlerimizi kendi çalışma koşullarını iyileştirebilecekleri, denetleyebilecekleri, hesap sorabilecekleri örgütlü sendikal mücadelede birleşmeye çağırıyoruz” dedi.
İSG Uzmanları: “Esas Sorumluların Peşine Düşün”
İş Güvenliği Uzmanları Birlik Platformu da Viven Tower önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı okuyan Ümit Turan, “Bizim güvenlik kültürü anlayışımız, işverenin güvende ve keyifte olmasıdır” diyerek, iş güvenliğine ilişkin alınmayan önlemlere dikkat çekti.
“İşveren ya da vekilinin, parasını ödeyerek aldığı İSG hizmetinden bu ülke ne beklemektedir?” diyerek iş güvenliği uzmanlarının gerekli önlemleri alma konusunda yetkisinin bulunmadığına fakat buna rağmen sorumluluk yüklendiğine dikkat çekti.
Turan “Önlenebilir kazalar, işverenlerin ve vekillerinin risklere karşı önlem almaması sonucu önlenemiyor ve devlet kurumu işverenin insafına bıraktığı iş güvenliği uzmanından işvereni yönetmesini bekliyor. Fikret Kamil Aydın isimli meslektaşımızı serbest bırakın. Esas sorumluların peşine düşün ve iş güvenliği uzmanlığı mesleğini işverene hizmet olarak değil kamu görevi olarak nitelendirerek 6331 Sayılı Kanun’u değiştirin. Yoksa daha pek çok işçi kardeşimiz hayatını güvensiz ortamlar yüzünden kaybedecek” dedi.
Emek ve Özgürlük İttifakı ise “Viven Tower, Petkim, İzbaş, Motokurye.. İşçilerinKatili Sermaye Düzeni” yazılı pankart açtı.
“Hükümet Ölümlerin Suç Ortağıdır”
İttifak adına açıklamayı Mizgin Sümbül okudu. Son bir hafta içinde 9 işçinin iş cinayetinde yaşamını yitirdiğini hatırlatan Sümbül, “Kârından feragat etmemek için gerekli önlemleri almayan patronlar, onları denetlemeyen ve gerekli yaptırımları uygulamayan devlet, sorumluları bulup gerektiği gibi soruşturmayan ve cezalandırmayan yargı bu ölümlerin suç ortağıdır” dedi.
“İş Cinayetleri Son Bulsun”
Sümbül, “Artık yeter! İşçileri göz göre göre öldüren bu düzene dur diyelim. İş cinayetleri son bulsun. Yaşanan iş cinayetlerinde ihmali olan tüm sorumlular yargılansın. İşçi sağlığı ve güvenliği tedbirleri derhal uygulansın. Yaşanan iş cinayetlerinin takipçisi olacağımızı, sorumlularının peşini bırakmayacağımızı buradan ilan ediyoruz. İş cinayetlerinde gerekli tedbirleri almayanlardan, göz yumanlardan, ödül gibi ceza verenlerden hesap sormak için örgütlenelim, mücadele edelim. İş cinayetlerinin olmadığı eşit, özgür, insanca bir yaşamı birlikte kuracağız” dedi.
Yapılan açıklamalara HDP Milletvekilli Musa Piroğlu, Türkiye Yazarlar Sendikası İzmir Temsilciliği de destek verdi.
Yapılan Açıklamalar Sırasında Sık Sık “Kaza Değil Cinayet, Sorumlusu Hükümet”, “Akp'den Hesabı Emekçiler Soracak”, “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek” sloganları atıldı.