KESK "Seçim Bütçesi Değil Geçim Bütçesi İstiyoruz" şiarıyla yapılacak mitingin yasaklanmasını TBMM önünde yapılan açıklamayla protesto etti. Ardından taleplerini içeren imzaları TBMM Başkanlığı'na verdi.
Kamu Emekçileri Konfederasyonu (KESK) 17 Aralık'ta Ankara'da Tandoğan Meydanı'nda yapmak istedikleri mitingin Ankara Valiliği tarafından Anıtpark'ta ve 10.00-12.00 saatleri arasında yapılması dayatmasını TBMM önünde yapılan basın açıklamasıyla protesto etti. KESK üyelerinin meclis binası önünde yapacağı açıklamayı polis engellemeye çalıştı. KESK üyeleri mitigin yasaklandığını ve açıkama yaparak meclise taleplerini içeren dosyayı vereceklerini söyleyerek tepki gösterdi. Milletvekilleri de kamu emekçilerine destek verdi. Basın açıklamasını okuyan KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, şunları söyledi:
“Uzun süreden beri bir OHAL süreci ile karşı karşıyayız. Sendikal haklarımıza yönelik, düşünce ve ifade özgürlüğümüze yönelik çok yoğun hak ihlalleri, baskılar var. Bu demokrasi dışı anlayış, yine bu hafta içerisinde Sayın İmamoğlu’na verilen ceza ve siyasi yasakla bir kez daha adaletin ve hukukun yerin dibine battığını görüyoruz. Bir aydır Meclis’te 2023 bütçesi görüşülüyor. Bu bütçe ile ilgili biz, kamu emekçileri olarak bir aydır illerden topladığımız imzaları, burada yapacağımız açıklamayla Sayın Meclis Başkanı’na iletmek üzere bugün buraya geldik. Bugün basın emekçileri de çok yoğun hak ihlallerine uğradı. Arkadaşlarımızın haber yapma özgürlükleri engellendi. Toplanmamız engelleniyor. Oysa Anayasa’mız açık; herkes, izin almadan düşüncelerini ifade edebilir. Biz, yarın Tandoğan’da 10 binlerce emekçinin katılacağı bir miting düzenleyecektik. Maalesef valilik, Tandoğan Meydanı’nı emekçilere kapatmış durumda. Bize yeniden Anıtpark’ı gösterdi.
“2023'te Yoksulluğun, Açlığın Devam Edeceğini Görüyoruz”
Karşımızda karanlık bir ülke tablosu var. Birinci tabloda; ranttan, sömürüden beslenen yüzde 1’lik mutlu azınlık servetine servet katıyor, semirdikçe semiriyor. İkincisinde, emeğiyle geçim mücadelesi veren, yoksullaştırılan yüzde 99’u oluşturan bir toplumsal kesim var. İşçiler, asgari ücretliler, emekliler, çiftçiler, küçük esnaf, işsizler, dar gelirliler olarak, halkın yüzde 99’u olarak her gün yeni zamlarla uyanıyoruz. Artan hayat pahalılığında maaşlarımız mum gibi eriyor. 2023 bütçesinde de yaşamış olduğumuz bu yoksulluğun, açlığın devam edeceğini görüyoruz."
AKP-MHP oylarıyla bütçenini sermayeden yana, güvenlikçi politikalardan yana oylanarak gece geç saatlerde yürürlüğe gireceğini belirten Bozgeyik, yeniden ek bir bütçe yapılarak bu bütçenin demokratikleştirilmesini, emekçilere daha fazla kaynak aktarılmasını istediklerini söyledi.
Uzun süreden beri, Çalışma Bakanı ve hükümetin, bir algı yaratmaya çalıştığını EYT’lilerle ilgili yasa düzenleneceğini söylediğini hatırlatan Bozgeyik, yeniden bir yaş meselesi gündeme çıktığını belirterek, "Hazine Bakanı ile Çalışma Bakanı arasındaki uyumsuzluğu hepimizi biliyoruz. O yüzden iktidar, seçime giderken algı yaratma, oylarını konsolide etme politikalarını terk ederek hem EYT ile ilgili hem sözleşmelilerin kadroya alınmasıyla ilgili talepleri yerine getirmeli ve bir ek bütçe oluşturulmalıdır" dedi.
"Temel Gelir Güvencesi Yasayla Düzenlenmeli"
Sürekli bir torba ile karşılaştıklarını ifade eden Bozgeyik; "Torbanın içinde iş, aş, ekmek yok. Torbanın içerisinde işçiler aleyhine, emekçiler aleyhine bir sürü uygulama var. Topladığımız imzalarda neler var? KESK olarak, temel tüketim maddelerine son 2 yıl içerisinde gelen zamların geri alınmasını istiyoruz. Yüzde 170’e varan bu hiperenflasyonun yaşandığı, ekonomik krizin giderek derinleştiği süreçte emekçilerin ve emeklilerin yaşamış olduğu reel kayıpların karşılanmasını istiyoruz. Vergide adaletin sağlanmasını talep ediyoruz. Vergi diliminin çalışanlar açısından yüzde 10’da sabitlenmesini, vergi matrahının de yükseltilmesini ve servet vergisi uygulamasının hayata geçirilmesini, bir temel gelir güvencesinin bir yasayla düzenlenmesini talep ediyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı bir bütçe talep ediyoruz" dedi.
Bozgeyik "Güvenlikçi, militarist, kamu kaynaklarını talan eden, yandaş sermayeye, uluslararası tekellere aktarılan bu politikaların ortadan kaldırılmasını, güvenceli bir istihdamın hayata geçirilmesini, sözleşmeli çalışma biçiminin tamamen hayatımızdan çıkarılmasını talep ediyoruz” dedi.
Basın açıklamasının ardından KESK, “Seçim bütçesi değil, geçim bütçesi istiyoruz” talebiyle Türkiye genelinde topladığı imzaları bugün TBMM Başkanlığı’na verdi.