Karayolu Taşımacılık Emekçileri Sendikası (KATAŞ-SEN), açıklama yayınlayarak İETT’ye bağlı Özel Halk Otobüsü şoförlerinin çok ağır koşullarda çalıştıklarını, baskı, mobbing, şiddete uğradıklarını belirterek şoförlerin sorunlarının görmezden gelindiğini belirtti.
KATAŞ-SEN Genel Merkez Yönetimi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) İETT’ye bağlı Özel Halk Otobüsü şoförlerinin yaşadığı ve bir türlü çözüm getirilemeyen sorunlarına ilişkin açıklama yayınladı.
Halk Otobüsü Şoförlerin çok ağır koşullarda çalıştıkları, baskı, mobbing ve şiddete maruz kaldıkları buna karşın çok düşük ücretlerle çalıştıkları belirtilen açıklamada, sorunların yetkililere defalarca iletilmesine karşın sorunların çözümü konusunda olumlu bir adım atılmadığı ifade edildi.
“Halk Otobüsü Şoförlerinin Çalışma Koşulları Katlanılamaz Hale Gelmiştir”
Son aylarda halk otobüslerinin, trafik kazaları, kavgalar, şoför ve yolcu tartışmaları, şiddet olaylarıyla gündeme geldiği, fakat şoförlerin çok ağır koşullarda, sürekli, baskı, mobbing, tutanak ve para cezalarıyla karşılaştığının bilinmediği ifade edilen açıklamada, “Şiddeti sürekli artan bir saldırı altında çalışmak zorundalar. Bu saldırı kimi zaman silahlı, kimi zaman bıçaklı, kimi zaman da taşlı-sopalı olarak uygulanmaktadır. Bunlar yetmiyormuş gibi bir de araçlara takılan, şoförleri psikolojik olarak tüketen casus kameralarla çalışma koşulları daha da katlanılmaz hale gelmiş durumdadır” dedi.
“Halk Otobüsü Şoförleri Birçok Bölgede Olmazsa Olmaz Noktasındadır”
İBB’nin tüm otobüsleri sarıya boyaması nedeniyle halk otobüsleri ayırt edilemez hale geldiğini,oysa İETT bünyesinde yaklaşık 3.500 halk otobüsü faaliyet gösterdiği aktarılan açıklamada “Bu otobüslerde çalışan binlerce arkadaşımız metro, metrobüs, tranvay ve marmarayın çalışmadığı bölgelere ulaşım gerçekleşebilmesi için olmazsa olmaz bir noktada bulunuyor” denildi.
“Şoförlerin Katlanılmaz Sorunları Siyasetçi ve Yöneticilerin Gündemine Girmiyor”
Tüm siyasetçi ve yöneticilerin, İstanbul’un dünyanın en büyük metropollerinden birisi olmasıyla övünüp durdukları hatırlatılan açıklamada “İstanbul’da çalışan halk otobüsü şoförlerinin, tüm sosyal haklardan uzak ağır çalışma koşulları bu aynı siyasetçi ve yöneticilerin gündemine dahi girmiyor” denilerek hiç bir ekonomik ve sosyal hakları olmayan halk otobüsü şoförlerinin, iş kanunu dahil, ülkemizin de imzacısı olduğu uluslararası hukuktan doğan haklarını kullanamaz durumda oldukları vurgulandı.
Sendika olarak bir yılı aşkın süredir halk otobüsü şoförlerinin sorunlarının çözümü, insana yakışır bir çalışma düzeni sağlanması için yoğun bir çaba içinde olduklarını belirten KATAŞ-SEN, bir an önce çözüme kavuşturulması gereken sorunlarını şöyle sıraladı:
- Kuralsız, güvencesiz, düşük ücretlerle uzun çalışma süreleri.
- İstanbul’un toplu ulaşımının yaklaşık olarak %20'lik yükünü sırtlayan halk otobüsü şoförlerinin olmayan sosyal hakları.
- İstanbul trafiğinde ve otobüslerde yüz yüze kaldıkları tehditler, tacizler ve yaşanılan kazalarda hiçbir güvencelerinin olmaması.
- İBB ve İETT’nin yaşanılan sorunlar karşısında şoförleri yalnız bırakması, onların toplum gözünde günah keçisi haline getirilmesi.
“Hak İlhalleri ve Yöneticilerin Tavrı Toplum Sağlığı ve Güvenliği Açısından Ciddi Riskler Taşıyor”
- Yaşanan her sorun ve şikayette şoförleri hatalı ve hatta suçlu gösteren yaklaşımlar, yaşanılan hak ihlalleri karşısında yöneticilerin takındığı tavır şoförleri psikolojik olarak tüketirken toplum sağlığı ve güvenliği açısından ciddi riskler taşıyor.
- Son aylarda yaşanan kazalar göz önüne alındığında şoförlerin yalnızca kendi can güvenliklerini değil yolcuların da can güvenliği için, şoförlerin haklarının güvence altına alınması, insanca çalışma şartlarının ve koşullarının sağlanması ayrı bir önem kazanıyor.
- Yalnızca genel doğruları, tartışmalı kuralları ortaya koyan, hiçbir hak tanımlamayan ceza, rapor, mobing sarmalındaki bir iş sürdürülebilir değildir.
“Denetim Adı Altında Kurulan Pusular Sorunları Çözmez, Büyütür”
- Günde 18-20 saat çalışmak zorunda kalan şoförleri denetimciler ve üçüncü göz dediğiniz yüzlerce çalışanla takibe almakla sorunları çözeceğinizi düşünmek ham hayalden başka bir şey değildir. Şoförlerin yapacağı hataya odaklanarak yapılan denetimler, deyim yerindeyse İstanbul’un her yerine kurulan pusular sorunu çözmek değil daha da büyütmekten başka bir şeye yaramayacaktır.
- Hiçbir hakkı tanımlanmamış, ağır çalışma koşullarıyla yıldırılan, yorgunluktan gözlerine kan oturmuş şoförlerin bu şartlarda verimli çalışması beklenemez.
“Şoförlerin Haykırışları Yöneticilere Şaka Geliyorsa İş Bırakan Şoför Sayısına Baksınlar”
- Son günlerde yolculuk esnasında otobüsü durdurarak “Psikolojim bozuldu, gidemiyorum.” diyen şoför arkadaşlarımızın haykırışları yöneticilere şaka geliyorsa, son bir kaç ayda, otobüslerde çalışmayı bırakan şoför sayısına bakmalarını tavsiye ediyoruz.
- Diğer bir sorun, bizlerin casus kamera dediği, yapay zeka ve özel bir yazılım sistemi olarak basında yer bulan kameralı denetim uygulamasıdır. Büyük çaplı bu dönüşümün pilot bölgelerde, uzun ve kısa vadeli sonuçları ve etkileri bilinmeden, sonuçları bilimsel bir ölçeklendirmeye tabi tutulmadan, belediye tarafından, en dezavantajlı koşullarda çalışan halk otobüslerine bu kameraların takılması, “ben yaptım oldu tavrı” despotik bir yaklaşımdır.
“Casus Kameraların Sadece Halk Otobüslerinde Olmasının Amacı Açık Değil Midir?”
- İETT bünyesinde, az çok kurallı bir sistem içinde çalışan kadrolu otobüs şoförlerinin çalıştığı araçların hiç birinde bu kameralar yokken halk otobüslerine takılmasının amacının ne olduğu açık değil midir?
- Ayrıca İLO'nun, Avrupa Çalışma Örgütlerinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ve iç hukukun kararı ve KVKK yasası ortadayken bu ısrar anlaşılır değildir.
“Şirket Gelirleri Düzenlendi Şoförler Yine Unutuldu”
- Sosyal belediyecilik ve toplu taşımada köklü değişim olarak ifade edilen sistem, tüm otobüslerin sarıya boyanması, araçlarda kilometre sistemine geçiş; araç sahipleri ve şirketlerin gelirlerini düzenlerken bu hizmetin sürmesinin olmazsa olmazı şoför arkadaşlarımız yine unutulmuştur.
- Sosyal belediyecilik kavramı, yıl ortasındaki artışla, otobüs başı 2,5 şoföre 16.300 TL maaşla ne derece örtüşmektedir?
“Bütçe Görüşmelerinde Halk Otobüsü Şoförerine de Sefalet Ücretleri Dayatılacak”
KATAŞ-SEN açıklamasında, TBMM'de ve İBB'de 2023 bütçesinin tartışıldığı tartışıldığını hatırlatarak, siyasetçiler ve milletvekillerinin kürsülerden "eşit işe eşit ücret" çağrıları sık sık gündeme gelirken, genelde tüm işçiler ve emekçilere özelde de İstanbul halk otobüsü şoförlerine açlık ve sefalet ücretlerinin dayatıldığını, dayatılacağının görüldüğünü ifade etti.
“İnsan Haklarıyla İnsan, İşçi Haklarıyla İşçidir”
Açıklamada siyasetçilere ve İBB yetkililerine seslenilerek “Güvencesizlik, kuralsızlık ve kölece çalışma düzenine karşı mücadelemizi yükselterek sürdüreceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz. İnsanın haklarıyla insan, işçinin haklarıyla işçi olduğunu hatırlatıyor, emeğin haklarının korunması, geliştirilmesi ve emeğin kurtuluşu için Kataş-Sen olarak ilgilileri göreve çağırdığımızı kamuoyuna bir kez daha ilan ediyoruz” denildi.