< İş Cinayetinde Ölenler Her Yıl Artıyor

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİGM) bir açıklama yaparak, Ekim ayında 158, 2022 yılının ilk on ayında (304 günde) en az 1521 işçinin hayatını kaybettiğini söyledi. Meclis ayrıca, AKP’li 20 yılda en az 30 bin 224 işçi hayatını kaybettiğini hatırlattı.

İSİGM Raporunun ilk bölümünde AKP’li yıllardaki, ikinci bölümünde Ekim ayı ve bu yılın ilk on ayındaki iş cinayetlerine değindi.

2002 yılının son iki ayında 146 işçi,

2003 yılında 811 işçi,

2004 yılında 843 işçi,

2005 yılında 1096 işçi,

2006 yılında 1601 işçi,

2007 yılında 1044 işçi,

2008 yılında 866 işçi,

2009 yılında 1171 işçi,

2010 yılında 1454 işçi,

2011 yılında 1710 işçi,

2012 yılında 878 işçi,

2013 yılında 1235 işçi,

2014 yılında 1886 işçi,

2015 yılında 1730 işçi,

2016 yılında 1970 işçi,

2017 yılında 2006 işçi,

2018 yılında 1923 işçi,

2019 yılında 1736 işçi,

2020 yılında 2427 işçi,

2021 yılında 2170 işçi

ve 2022 yılının ilk on ayında 1521 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti...

Raporda; “Türkiye kapitalizminin neo-liberal politikalar paralelinde dünya kapitalizmine entegre olabilmesi için 24 Ocak 1980’de aldığı kararlar, işçi sınıfı muhalefeti karşısında hayata geçememiştir. Diğer gelişmekte olan ülkeler gibi ihracata yönelik sanayileşme adı verilen politikaları uygulayarak uluslararası yeni işbölümünde yerini almak isteyen Türkiye kapitalizmi, bu hedefine 12 Eylül askeri darbesi eliyle ulaşmış ve Özal dönemi ile birlikte neo-liberal politikalar hayata geçirilmiştir (Ücretlerin baskılanması, özelleştirme vd.)

1990’lı yılların sonu ve 2000’li yılların başında ise AB süreci çerçevesinde uluslararası yeni işbölümüne katılımın köşetaşları oluşturulmuş ve birçok emek karşıtı yasa çıkarılmıştır. (İş Yasası vd.) Güvencesiz çalıştırma biçimleri olan taşeronlaştırma, göçmen ve kaçak işçilik, kısmi süreli çalışma, esnek istihdam, ev işçiliği, mevsimlik işçilik ve geçici işçilik... bu süreçte işte bu zeminler üzerinde gerçekleşti. Türkiye toplumunun %80’i proleterleştirildi.

Bunun bir sonucu olarak 2013 yılında 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası çıkarıldı. Bu yasa esasen neo-liberalizmin işçi sağlığı alanındaki kurallarını simgelemiştir. Devamında 2016 yılında OHAL ilanı sonrasında ise ilk uygulama, zaten son derece zayıf olan emekçilerin iş güvencelerini koruyan yasaları fiilen ortadan kaldırmak oldu. Darbe girişiminde bulunanlarla alakasız olan binlerce emekçi işsiz kaldı, diğer emekçiler de işsizlik tehdidi ile en temel haklarını dahi arayamaz duruma geldi. Birçok emek karşıtı yasa ve uygulama (BES, grev yasakları vd) bu dönemde hayata geçirildi. 2020 yılından itibaren ise emek alanında uygulanan salgın yönetimi (ölümüne çalıştırma ve hak arayan işçilerin Kod-29 ile işten çıkarılması) ile Covid-19 bir işçi sınıfı hastalığı haline getirildi, binlerce işçi hayatını kaybetti, onbinlerce işçi hastalığa maruz kaldı.

Tuzla Tersaneleri, Davutpaşa/OSTİM, Soma, Torunlar, Ermenek, Covid, Silikozis, Asbest, Bartın ve niceleri... Sonuç ortada! Güvencesizliği bugünün proleter çalışma ve yaşam disiplini haline getiren AKP’nin iktidar yılları boyunca İş Cinayetlerinde 30 bin 224 işçi hayatını kaybetti.

İş cinayetleri sonrasında ise adaletsizlik, cezasızlık sürdü, sürüyor. Davalarda asıl sorumlular mahkemeye çıkartılamadığı gibi tali sorumlular kısa süreli hapis cezalarına çarptırılıyor, bu cezalar para cezasına çevriliyor ve 24 ay taksitlendiriliyor.

İşyerlerinde işçilere karşı bir savaş yaşanıyor… Hangi savaşta bu kadar arkadaşımızı kaybediyoruz? Tehlikeli işlerde çalışanlar -ki ilk akla gelen maden işçileri- ailesiyle vedalaşmadan işe çıkamıyor. Peki, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere iktidar, bürokrasi, patronlar ve onların aklı ne diyor? Kaza, kader, fıtrat, güvensiz davranış, eğitimsizlik vs. Bizler ise bu anlayışa Hayır diyoruz: Bu cinayetlerin nedeni neoliberal düzenin ucuz ve güvencesiz istihdam politikaları ve sermaye birikim stratejisidir. İşçi sınıfı bu şartlarda çalıştırılırsa ölüm kaçınılmazdır!” denildi.

Raporun devamında Ekim ayında 158 ve son on ayda (304 günde) en az 1521 iş cinayeti yaşandığı söylendi. Ekim ayında öne çıkan başlıklara bakarsak:

14 Ekim’de Amasra’da “güneşi görebilmek için karanlığı kazan” 41 maden işçisi katledildi:

31 Ekim’de açıklanan bilirkişi raporuna göre “-320 Kalın Damar Tavan Yolu’ndaki patlatma çalışması kaynaklı olarak meydana gelmiş, grizu ve kömür tozu patlamasını içeren bir patlamadır” tespiti Maden Mühendisleri Odası’nın yaptığı ilk açıklamaları teyit ediyor. Havalandırmanın yetersizliği, metan seviyesinin uzun süredir yüksekliği, metan drenajının yapılmadığı, Bakanlıklar tarafından talep ve öneri sunulmadığı ve yaptırım uygulanmadığı, teknik personelin eksikliği ve iş güvenliği önlemlerinin yetersizliği vurgulanarak “patlamanın önlenebilir olduğu” belirtiliyor. (Tam da bu noktada, bizlerin de bütün iş kazalarının önlenebilir olduğunu ve önlenmediği için de “iş cinayeti” diye tanımladığımızı hatırlatalım.)

Emekçilere dönük şiddet yaygınlaşıyor:

Sağlık ve eğitim emekçilerine yönelik işyerlerinde yaygın bir şiddet yaşanıyor. Bu noktada yapılan eylemlerde çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve gerekli önlemlerin alınması talepleri öne çıkıyor. Ancak yaygın şiddet sadece bu iki işkolunda sınırlı değil, hizmet sektörünün farklı alanlarında (eğlence, belediye, taşımacılık, büro, özel güvenlik, basın vd.) ortaklaşan bir sorun. Ekim ayında basına da yansıyan iki iş cinayeti meydana geldi.

2 Ekim’de, 45 yaşındaki iki çocuk babası müzisyen Onur Şener, Ankara Çankaya’da sahne aldığı Cassetta Cafe & Pub’da, istek şarkılarını bilmediği gerekçesiyle 3 kişi tarafından dövülerek öldürüldü. Yine başka eğlence mekanlarında çalışan emekçiler de bu olay sonrası başlarına gelen şiddet olaylarını paylaştılar.

13 Ekim’de, bir haftalık bebek babası olan 34 yaşındaki özel halk otobüsü şoförü Emrah Yıldız, Gaziantep Şahinbey’de otobüsün dolu olduğu gerekçesiyle duraktan almadığı 17 yaşındaki yolcuyla çıkan tartışmada bıçaklanarak öldürüldü.

Moto kurye ölümleri artarak devam ediyor:

Pandemi ile birlikte giderek genişleyen, güvencesiz çalışmanın hakim olduğu ve işçi profilinin çoğunlukla 20’li yaşların başında olduğu sektörde işçi sağlığı açısından en net sonuç ortada: Ekim ayında beş moto kurye hayatını kaybetti. Yılın ilk on ayında ölen moto kurye sayısı en az otuz dört.

Eren Eroğlu, Kozlu ve Davutpaşa iş cinayeti davaları / adalet mücadelesi devam ediyor.


2022 yılının ilk on ayında iş cinayetlerinin aylara göre dağılımı şöyle:

Ocak ayında 120,

Şubat ayında 109,

Mart ayında 122,

Nisan ayında 129,

Mayıs ayında 176,

Haziran ayında 189,

Temmuz ayında 172,

Ağustos ayında 186,

Eylül ayında 160

Ekim ayında 158 işçi hayatını kaybetti...


2022 yılının ilk on ayında iş cinayetlerinin istihdam biçimlerine göre dağılımına baktığımızda;

1322 ücretli (işçi ve memur)

199 kendi nam ve hesabına çalışan (çiftçi ve esnaf) hayatını kaybetti. Yani ölenlerin %87’sini ücretliler, %13’ünü ise kendi nam ve hesabına çalışanlar oluşturuyor…


2022 yılının ilk on ayında iş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımı şöyle:

Tarım, Orman işkolunda 302 emekçi,

İnşaat, Yol işkolunda 300 işçi,

Taşımacılık işkolunda 173 işçi,

Madencilik işkolunda 97 işçi,

Metal işkolunda 83 işçi,

Belediye, Genel İşler işkolunda 82 işçi,

Ticaret, Büro, Eğitim, Sinema işkolunda 79 emekçi,

Konaklama, Eğlence işkolunda 65 işçi,

Sağlık, Sosyal Hizmetler işkolunda 56 işçi,

Enerji işkolunda 46 işçi,

Gemi, Tersane, Deniz, Liman işkolunda 39 işçi,

Petro-Kimya, Lastik işkolunda 30 işçi,

Savunma, Güvenlik işkolunda 29 işçi,

Tekstil, Deri işkolunda 27 işçi,

Ağaç, Kâğıt işkolunda 20 işçi,

Gıda, Şeker işkolunda 16 işçi,

Çimento, Toprak, Cam işkolunda 14 işçi,

Basın, Gazetecilik işkolunda 7 işçi,

Banka, Finans, Sigorta işkolunda 3 işçi,

İletişim işkolunda 2 işçi

ve işkolu belirlenemeyen 51 işçi hayatını kaybetti…


2022 yılının ilk on ayında iş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı şöyle:

Trafik, Servis Kazası nedeniyle 333 işçi,

Ezilme, Göçük nedeniyle 288 işçi,

Yüksekten Düşme nedeniyle 233 işçi,

Kalp Krizi, Beyin Kanaması nedeniyle 161 işçi,

Patlama, Yanma nedeniyle 85 işçi,

Elektrik Çarpması nedeniyle 75 işçi,

Zehirlenme, Boğulma nedeniyle 67 işç,

İntihar nedeniyle 60 işçi,

Şiddet nedeniyle 60 işçi,

Covid-19 nedeniyle 45 işçi,

Nesne Çarpması, Düşmesi nedeniyle 19 işçi,

Kesilme, Kopma nedeniyle 12 işçi;

Diğer nedenlerden dolayı 83 işçi hayatını kaybetti…


2022 yılının ilk on ayında iş cinayetlerinin cinsiyetlere göre dağılımı şöyle:

90 kadın işçi ve

1431 erkek işçi hayatını kaybetti…


2022 yılının ilk on ayında iş cinayetlerinin yaş gruplarına göre dağılımı şöyle:

14 yaş ve altı 22 çocuk işçi,

15-17 yaş arası 32 çocuk/genç işçi,

18-27 yaş arası 250 işçi,

28-50 yaş arası 729 işçi,

51-64 yaş arası 314 işçi,

65 yaş ve üstü 85 işçi,

yaşını bilmediğimiz 89 işçi hayatını kaybetti…


2022 yılının ilk on ayında 80 mülteci/göçmen işçi hayatını kaybetti.

2022 yılının ilk on ayında iş cinayetlerinde ölenlerin 85’i (%5,58) sendikalı işçi, 1436’sı ise (%94,42) sendikasız. Sendikalı işçiler madencilik, metal, belediye, kimya, sağlık, enerji, taşımacılık, tarım, iletişim, eğitim, tersane ve güvenlik işkollarında çalışıyordu.

2022 yılının ilk on ayında Türkiye’nin 79 şehrinde ve yurtdışında yirmi bir ülkede iş cinayeti gerçekleştiği tespit edildi.


2022 yılının ilk on ayında iş cinayetlerinde hayatını kaybeden 1521 işçiyi saygıyla anıyoruz…