Kale Konveyör (Kayışları) işçileri dün akşam iftar yemeği sonrası eşleri ve çocuklarıyla birlikte görüşmek istedikleri patron Faruk Dağlı, oğlu Ferhat Dağlı ve korumalarının saldırısına uğrayarak darp edilmişlerdi. Bugün Silivri Sahilde üyesi oldukları Petrol İş Sendikası Trakya Şubesi ile birlikte yapılan bir basın açıklamasıyla saldırıyı protesto edildi. Yapılan açıklamada “İşçi sağlığı ve iş güvenliği mücadelemizden de bu saldırıyla ilgili davamızdan da vazgeçmeyeceğiz” denildi.

İSTANBUL - Silivri ilçesinde bulunan kötü çalışma koşullarına, düşük ücretlere, işçi sağlığı, iş güvenliği önlemlerinin yetersizliğine ve sendikalaşma nedeniyle artan baskılara karşı 6 Mart’ta iş bırakan Kale Conveyor (Kayışları) işçilerinin mücadelesi 77'inci gününde. İşçiler dün akşam eşleri ve çocukları ile birlikte Garden Et Lokantası’nda iftar yemeği veren Kale Kayışları patronu Faruk Dağlı ile görüşmek istediklerini belirtti. Yemek sonrası görüşebileceklerini belirterek restroranda bir odaya çağıran patron Faruk Dağlı, oğlu Ferhat Dağlı ve korumaları eşleri ve çocuklarıyla görüşmeye giden işçilere ve eşlerine saldırdı. Yanlarında 7 aylık bir bebek olmasına rağmen kadınlar da darp edildi.

İşçiler dün akşam yaşadıkları saldırıyı protesto etmek üzere bugün üyesi oldukları Petrol İş Sendikası Trakya Şubesi yöneticileri ve üyeleri ile birlikte Silivri Sahilde basın açıklaması gerçekleştirdi.

“Yaşasın Onurlu Mücadelemiz”, “Direne Direne Kazanacağız”, “Sendika Hakkımız Engellenemez” sloganlarıyla yapılan protesto eyleminde Petrol İş Sendikası Trakya Şube Başkanı Ercan Yavuz Silvri halkına seslendiği konuşmasında “Bizler Kale Kayış’ta çalışan ama çalışırken de ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olan insanlarız. Bizler Petrol iş Sendikası altında anayasamız gereğince sendikaya üye olarak çalışmak isteyen insanlarız. Biz Kale Kayış fabrikasının büyümesi için, ilerlemesi için emek veren insanlarız. Verdiğimiz emek karşılğında evimize onurluca ekmek götürmek için mücadele eden insanlarız. Biz Kale Kayış’ta çalışırken iş cinayetinde üç arkadaşımızı kaybettik.Kale Kayış’ta çalışanlar eşlerimiz, çocuklarımız, arkadaşlarımızdır. Silivri halkı olarak evlerine onurluca ekmek götürmek için mücadele ederken canlarına kast edilen Kale Kayış işçilerine destek vermek zorundasınız. Kale Kayış işçilerinin bu haklı mücadelesinde bizlerle birlikte olmak zorundasınız ”

“Kale Kayış’ta çalışırken kolu kırılan, kanser olan, kanserojen maddelerle uğraşan, çalışırken havalındırma olmadığı için koah hastası olan ve daha pek çok şeye maruz kalan işçilerin bu haklı mücadelesine karşı destek olmayanları, ses çıkarmayanları da kınıyorum” diyen Yavuz, kendilerine destek vermeyen siyasi partileri de eleştirdi. İşçiler konuşmanın arasında  “Sendika Haktır Engellenemez”, “Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek” sloganları attı.

Kale Kayış işçilerinin mücadelesini görmezden gelen basın yayın organlarına da seslenen Yavuz “Bize destek veren bazı televizyon ve yayın organlarını tenzih ederek söylüyorum ki, bizlerin sesini duymazdan gelen, görmeyen, sermayenin yanında yer alan televizyonları, basın yayın organlarını da buradan bir kez daha esefle kınıyorum” dedi.

Kale Kayış patronuna da seslenen Ercan Yavuz, Kale Kayış’ta verdikleri mücadeleye yılmadan, yıkılmadan sonuna kadar devam edeceklerini belirtti.İşçiler bu sözlerin ardından “Zafer Direnen Emekçinin Olacak” sloganını attı.

Dün akşam işçilerin ve eşlerinin patronun saldırısına uğradığını ifade eden Yavuz “Eşlerimiz hayat boyu yanımızda olan değerlilerimiz, çocuklarımız geleceğimizdir ve onlara laf söyleyenler, el kaldıranlar, işkence edenler insan olamazlar. Bizim çocuklarımızı darp etmeye çalışanlar bu ülkede yaşamaya dahi hakkı olmayanlardır. Bunlar insan olamazlar ancak insan müsveddesi olurlar” dedi. İşçiler bu sözler üzerine “Çocuğa uzanan eller kırılsın” sloganı attı.

Kale Kayış’ta 14 yıl çalışmış işçilerin şu anda fabrika önünde eylemde olduğunu hatırlatan Ercan Yavuz, Kale Kayış patronunun onlar sayesinde kazandığı parayla grev kırıcı olarak çalışanlara iftar yemeği verdiğini ifade etti.

Dün akşam Kale Kayış patronu ve korumalarının işçilere ve eşlerine yaptıkları saldırıyı aktaran Yavuz, “Senin paran, pulun, fabrikan olabilir ama sen adam olamamışsın. Bunlar bizim örf adet ve insan olarak kabul edebileceğimiz şeyler değildir. Biz Petrol İş Sendikası olarak Kale Kayış’taki mücadelemizi en önde sürdüreceğiz ve elbette ki bu yapılanın da hesabını soracağız” diyen Yavuz Silivri halknının da destek vermesini istedi.

Petrol-İş Genel Merkez Mali Sekreteri Turgut Düşova ise konuşmasında yaklaşık 80 gündür, sıcak soğuk demeden mücadele eden Kale Kayış işçilerinin dün yaşadıkları saldırıyı hatırlatarak, Silivri halkına işçilerin çalışma koşullarından bahsedeceğini ve anlatırken de çalışma ortamını gözlerinde canlandırmaya çalışmalarını istedi.

Düşova “Kale Kayış işçisi arkadaşlarımız tamamen atık plastik maddelerden oluşan toz maddeleri sıcak bir ortamda işleyerek çalışıyorlar. Ve üretim yaptıkları alanda da dinlenip yemekleri yedikleri ortamda da hiç bir havalandırma sistemi yok ve bu havayı sürekli soluyarak çalışıyorlar. Yemek yerken de çay içip soluklanmaya çalışırken de bu kimyasalı solumaya devam ediyorlar. 14 yıl çalışan işçi arkadaşlarımız var aramızda. Kale Kayış küçük bir atölye durumundayken bugün Türkiye’de kendi alanında neredeyse birinci sırada bir fabrika oldu. Dünyaca bilinen markalardan birisi haline geldi. Ve işte bu işyerinde her yıl en az bir insanımız canını kaybediyor. Her ay kolu, bacağı, parmağı kopan yaralanan arkadaşlarımız oluyor. Bu çocuklarımız bu şartlarda çalışırken paton olan bu beyefendi dünyaya ürettiği ürünün yüzde seksenini satar durama geliyor. Ama o bununla da kalmıyor. Bu arkadaşlarımız onca kimyasalı soluyarak, elleri nasır içinde çalışırken anayasal ve yasal haklarını istediklerinde de tehdit ediyor, kapının önüne koyuyor, baskı üstüne baskı uyguluyor. Ama patron beyefendiye bu da yetmiyor. İşçi sağlığı iş güvenliği önlemlerine asla yatırım yapmıyor. İşçilerin yıllardır mesai ücretlerini kayıt dışı veriyor. Sigortaları tam yatmıyor. Bu da yetmiyor, kaçak göçmen işçiler çalıştırıyor. İşçileri tehdit ediyor, baskı uyguluyor. Bu beyefendi bu gücü kimden alıyor? Kimden destek alıyor? Savcıya gidiyoruz anlatıyoruz, Kaymakama gidiyoruz anlatıyoruz, Emniyet Müdürüne gidiyoruz anlatıyoruz, İşkur’a, bakanlıklara, bakanlara şikayet ediyoruz. gidiyoruz anlatıyoruz. Ama kulaklarını tıkıyorlar. Bu hukuksuzluğun yapılmasına, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmadığı 1800 yılların koşullarında çalıştırılmaya, eksik prim yatıran, eksik vergi ödeyen bu zihniyet görmezden geliniyor. Elbette bunu bilen ve bundan güç alan zihniyet dün akşam 6 aylık bir çocuğa vurabilecek kadar alçaklaşabiliyor. Artık sözün bittiği yerdeyiz” dedi.

Dün akşam yaşanan saldırıda polislerin de olayda işçilere ve eşlerine müdahale etmesine tepki gösteren Turgut Düşova “Hukuksuzluğu yapan bu çocuklar değil, kayıt dışı işçi çalıştıran bu çocuklar değil, üç tane ölümlü iş kazasına sebep olan bu çocuklar değil, Ama orada çocuklar, kadınlar, eşlerinin, kardeşlerinin yanında darp edilirken emniyet görevlileri izleyebiliyorlar. Hatta patronu koruyorlar. Ya biraz insanlık, vicdan... Hukuk, adalet istiyoruz biz. Sanmayın ki, yakanızı bırakacağız. Petrol İş Sendikası dün gece 12’den beri 40 bin üyesiyle ayakta. Türkiye bugün bu insanlık dışı durumu izliyor. Yapılan bu çağ dışı saldırıyı izliyor. Emniyet görevlilerinin işverenin yanında duran tutumunu izliyorlar. Petrol İş Sendikası, hukuki ve meşru mücadeyesiyle bu işverenin yakasını asla bırakmayacaktır” dedi. Yaşanan saldırının tüm ülkenin gündemine oturduğuna dikkat çeken Düşova, devlet yetkililerinin de hukuka uygun ve adaletli olmaları çağrısında bulundu.

Kale Kayış patronunun işsizlik ve açlıkla insanları terbiye etmeye çalıştığını, içeride grev kırıcıları çalıştırarak işlerini yürütmeye çalıştığını söyleyen Düşova, “Zannetmeyin ki, Petrol İş Sendikası da boş duruyor. Biz haklı mücadelemizi yürütmekten asla vazgeçmeyiz. Ve yakında fabrikanın da işlemediğini göreceksin. Yaptığın rezilliklerin Silivri’deki her haneye ulaştığını göreceksin ve Silivri’de dolaşamayacaksın. Biz buradan söz veriyoruz ki, bunlar karşılıksız kalmayacak” dedi.  İşçiler bu sözlerin ardından “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganı attı.

Darp edilen işçinin eşi ve çocuğunu gösteren Düşova, “Bakın bu bir anne, bu birkaç aylık bir bebek. Yıllarca emek veren patrona para kazandıran işçinin eşi ve çocuğu. Bunlara kim vuruyor, kim darp ediyor. Bu işçinin verdiği emekle elde edilmiş parayı harcayan patron ve oğlu yapıyor. Kanımızı donduran bir durum. Dün akşamdan beri hiçbirimizin hala kabullenemediği aklının almadığı bir durum bu. Ama bunun da karşılığı olacak” dedi.

“Bu mücadelede bizi korkutalamaz, bizi ürkütemez, geri adım attıramazlar. Aksine bizi daha gayretlendirirler ve sizlere söz veriyoruz ki, bu mücadeleyi asla bırakmayacağız” diyerek sözlerini tamamladı.

Turgut Düşova, kadın örgütlerine de seslenerek, yaşanan bu saldırıda kadına yönelik şiddete karşı da tepki göstermelerini ve örgütlü bir şekilde bu saldırıya karşı tepkilerini göstermelerini istedi.

Devlet yetkililerini de seslenerek, yaşanan saldırıya ve her türlü hukukszuluğa karşı görevlerini yerine getirme çağrısı yaptı.