< Tarsus ve Dilovası İzocam'da Grev 8. Gününde

İzocam Mersin-Tarsus ve Gebze-Dilovası fabrikalarında başlayan grev bir haftasını doldurdu. İzocam işçileri dayanışma ziyaretine gelen dostlarıyla kararlılıkla grevi sürdürüyor.

İzocam Mersin-Tarsus ve Gebze-Dilovası fabrikalarında sendikal örgütlenmeye öncülük ettikleri için işlerinden çıkarılan Kristal-İş Sendikası üyelerinin işe iadesi ve yaşanabilir bir ücret talebiyle, 18 Ocak 2019 Cuma günü, İzocam’a ait iki fabrikada başlayan grev, sekizinci gününde, ilk gün olduğu gibi büyük bir güçle ve kararlılıkla devam ediyor.

Her iki fabrikaya emek ve meslek örgütlerinden kurumlardan ziyaretler gerçekleştiriliyor. Grevin 8. gününde Kristal-İş Sendikası Genel Merkezi'nden yönetici ve üyeler emek dostlarının da katılımıyla açıklama yaptı.

Kristal-İş Sendikası Genel Başkanı Bilal Çetintaş ve Genel Başkan Yardımcısı Serdar Başyiğit, grevin sekizinci gününde, İzocam’ın Tarsus’ta bulunan fabrikasına giderek grevdeki üyelerle bir araya geldi.

Grev çadırında İzocam işçileri ve greve desteğe gelen emek dostlarıyla sohbet edildi, değerlendirmelerde bulunuldu.

Kristal-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Serdar Başyiğit desteğe gelen emek dostlarını selamladı.

Tüm bu zorluklara göğüs gererek, sendika hakkından, demokratik ve anayasal haklarından vazgeçmeyerek greve çıktıklarını ifade etti.

Geçen bunca zaman içerisinde yıpratılmış umutlara rağmen, işçilerdeki inanç ve kararlılıkla bu haklarımızı alacağımıza inandıklarını belirten Başyiğit "Bugün akan alın terimizin karşılığını almak için buradayız. İşverenin, geçen bu sürede uyguladığı baskı ve yıldırma politikalarına rağmen Kristal-İş Sendikasına olan inancını koruyarak sendika hakkından vazgeçmeyen tüm üyelerimizi yürekten kutluyorum" dedi. 

Birlikte oldukları ve davrandıkları için güçlü olduklarını, farllı düşünce, inanç ve çıkarlar söz konusu olsa da tek bir amaç için birleştiklerini ve bunun kendilerini güçlü kıldığını ve hedeflerine ulaşacaklarını söyledi.

Kristal-İş Sendikası Genel Genel Başkanı  Bilal Çetinkaya ise yağan yağmura rağmen grev çadırında emek dostlarının olmasının kendilerine güç kattığını belirtti. 

İzocam yönetiminin özellikle yargı sürecinde, kasıtlı olarak yetkisiz mahkemelere başvuruda bulunduğunu, mahkemelerin yetki karmaşası ve bu arada yaşanan gelgitler nedeniyle de yetki belgesinin dört buçuk yılı aşkın bir süre geciktiğini aktararak "Ancak ne olursa olsun biz bu mücadeleden vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Çünkü İzocam işçileri bize güvendi, sendikamıza güvendi, bizde onlara güvendik" dedi.

İzocam yönetimine seslenen Çetinkaya, "Biat kültürünü sevmeyiz, sadaka da istemeyiz. Bizler fabrikalarımızı seviyoruz ve çalışıyoruz. Bizler üretmeyi seviyoruz, biz ürettiğimiz için fabrikalar var, biz kaliteli ürünler ürettiğimiz için rekabet edebiliyorlar. Biz sadaka değil alın terimizin karşılığını istiyoruz. Bizler olmadan o fabrikalar olmaz. O fabrikalar bizim. Biz olmazsak onlar da olmaz, üretemezler" dedi.

İzocam yönetiminin Kristal-İş Sendikasının fabrikaya girmesini istemeyişinin nedeninin Kristal-İş’in '79 ile '93 yılları arasında çok grev yapmış olmasından kaynaklandığını, Kristal-İş’in çok eylem yapmış olmasından rahatsızlık duyduklarını belirten Çetinkaya, "Oysa biz hiçbir zaman grevi amaçlamadık. Ne olursa olsun biz grev yapacağız demedik. Grevi bir hedef olarak görmedik. Siyasi grevler de yapmadık. Keyfi eylemler de yapmadık. Biz hakkımız olanı almak için, grevi bir araç olarak kullanmayı şiar edindik" dedi. Toplu sözleşmenin son aşamasında verilen tekliflerden ve süreç içerisinde yaşananlardan bahseden Çetinkaya hiçbir koşulda ilke ve mücadelelerinden vazgeçmeyen Kristal-İş Sendikasının, ne bugün ne de bugünden sonra ilke ve mücadelelerinden vazgeçmeyeceğini ifade etti.

Yaklaşan 2019 yerel seçimlere de değinen Çetintaş; çalışma yaşamının geldiği noktada, işçilerin bazı konuları ciddi olarak düşünmesi gerektiğini, her geçen gün işçilerin aleyhine yeni düzenlemelerin yapıldığını, işçilerin de tüm bunları göz önünde bulundurarak tercihlerini belirlemesi gerektiğini söyledi. Çetintaş; “Bizler sendikalar olarak her ne kadar tarafsızlığımızı korumak zorunda olsak da, daha önce de belirttiğimiz gibi, işçilerin sorunlarını derinleştirenleri değil, sorunlarına çözüm önerisi getirenleri ve işçinin zor zamanında yanında olanları göreve getirmemiz gerekir.”dedi. Çetinkaya, İzocam yönetimine bir kez daha taleplerinin kabul edilmesi yönünde çağrıda bulundu. Konuşmalar sırasında sık sık grev sloganları atıldı.

Grev alanındaki icra edilen basın açıklamasına, işçilerin aileleri Eğitim-Sen ve Eğitim-İş Mersin il temsilcileri yanı sıra üyelerimizin aileleri ve farklı demokratik kitle örgütlerinden emek dostları ile siyasi partilerden katılım oldu.

İzocam Gebze Dilovası fabrikasında grevde olan işçileri Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Kocaeli Şubeler Platformu temsilcileri ziyaret etti.

Platform adına konuşan KESK Dönem Sözcüsü Yapı-Yol Sen Şube Başkanı Ethem Kartal, grevin işçilerin en demokratik hakkı olduğunu belirterek, Kristal-İş üyesi İzocam işçileri başta olmak üzere sendikal hakları için mücadele eden Flormar ve Cargill işçilerine her türlü desteği vereceklerini ve direnişleri süresince de KESK Kocaeli Şubeler Platformu olarak işçilerle birlikte hareket edeceklerini ifade etti.

Kristal-İş Sendikası üyesi İzocam işçileri ziyarete gelen emek dostlarının güçlerine güç kattığını ve kararlılıkla grevi sürdüreceklerini ve haklarını alacaklarını ifade ettiler.