Yemeksepeti kuryeleri artan kötü çalışma koşulları ve Yemeksepeti’nin yeni uyumluluk kurallarını protesto etmek için 13 Eylül Cuma günü Adana'da iş durdurma eylemi yaptı. Duygu Cafe yanındaki parkta toplanan kuryeler Yemeksepeti sisteminin kendilerini köle haline getirdiğini ve sistemin değişmesi gerektiğini belirterek bir açıklama gerçekleştirdi.
Motokuryeler adına açıklamayı Adana Motosikletli Kuryeler Derneği Başkanı Yalçın Parmak gerçekleştirdi. Parmak açıklamalarında Yemeksepeti’nin son zamanlarda çıkardığı uyumluluk kurallarının kendilerine zarar verdiğini, kuryeleri ölümüne yarıştırdığını, bu kuralların kaldırılmasını talep ettiklerini belirtti. Motokuryeler açıklamanın ardından yaklaşık 10 km mesafede bir konvoy düzenleyerek Yemeksepeti deposu önüne gittiler. Burada kol kola girerek bir saat bu depodan sipariş çıkmayacak diyerek eyleme geçtiler.
Mücadele Birliği Gazetesi olarak dernek başkanı olan aynı zamanda Yemeksepeti firmasında esnaf kurye olarak çalışan Yalçın Parmak ile sürece dair yaptığımız röportajı yayınlıyoruz:
Yemeksepeti’nin son günlerde yayınladığı yeni kuralları var, bunlar hakkında bilgi verebilir misiniz?
Y.P. :Tabii, örneğin şirket üç kez kaza yaparsan seni kovuyor. Üç kez ürün dağılırsa üç gün sistemini kapatıyorlar, izin yapmak zorunda kalıyorsun. Dört kez müşteriye ulaşamazsan bir gün sistemini kapatıyorlar, sipariş alamıyorsun. Bazen müşteriler telefonu açmıyor adres yanlış oluyor ve suçlu sen oluyorsun. İki kere sipariş kabul etmezsen yine bir gün izin oluyor sistemin kapanıyor.
Yemeksepeti kuryeleri işçi ve esnaf olarak ayrılıyor mu? Aralarında haklar olarak ne gibi farklar var?
Yemeksepeti’nin bordrolu kuryesi yok, hepsi esnaf kurye modeli ile çalışmaktadır.
Esnaf kurye modelinin hiçbir hak talep etme yetkisi sözleşmede yer almıyor. Esnaf kuryeler kendi hesabına çalıştığı için hiçbir sorunu şirket üstlenmiyor.
Bugün Yemeksepeti çalışanlarının temel sorunları ve talepleri neler?
Bizler insanca koşullarda çalıştırılmak istiyoruz, Yemeksepeti ölüm sepetimiz oluyor. Uzayan mesafelere rağmen düşük kazançlar alıyoruz. Kuryeler de birer insan… Sistemi öyle bir kurmuşlar ki kuryeler iş bıraksa yenisi kapıda bekliyor, sürekli bir sirkülasyon var, sözleşmede de kölelik maddeleri var.
Bildiğimiz kadarıyla bir motokurye derneğiniz var, bize bu dernekten bahsedebilir misiniz? Ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Evet, bir derneğimiz var. 2019 yılında kurulmuş olan Adana Kuryeciler Derneğinin 2. Başkanlığından 2021 yılında istifa ettikten sonra Adana Motosikletli Kuryeler Derneğinin başkanı olarak devam ediyorum. Derneğimiz tamamen manevi değerler kapsamında kurulmuştur. Adana'da bizden başka da kurye derneği yoktur. İnsanca çalışmak ve haklarımızı almak için, birlik ve beraberlik içinde olmak amacıyla bir aradayız. Resmiyette 80 üyemiz var. Şirket baskısı nedeniyle resmi üye olmayan ama gönül bağı olan bir çok meslektaşımız da bizimle birlikte. Dernek faaliyetleri kapsamında, kaza durumunda maddi ve manevi destek, iş bulma-yerlestirme-takip, iş ahlakı oluşturma, sürüş eğitimleri, avukatlık hizmeti, koruyucu ekipman kullanımına teşvik vb. çalışmalarımız var.
Motokuryelerin sendikalılaşması konusunda neler düşünüyorsunuz, sizce bu bir gereklilik mi?
Esnaf kurye modeli ile sendikalaşma mümkün değildir. Çünkü kendi şirketini kurup vergiye tabii oluyorsun. Şirket ile bir bağın yoktur.
13 Eylül günü Yemeksepeti kuryeleri olarak bir eylem yaptınız. Bu eylemin size kazandırdığı bir şeyler oldu mu?
Hak talep etmenin en iyi yolu eylemdir. 13 Eylül’de tüm Türkiye’ye sesimizi duyurduk. Yemeksepeti yetkilileri tarafından tepkilere neden olsa da iyileştirmeler kapıda. Dünyaca ünlü finansal gazetesi olan New York Times bile misilleme yapmış. Gazetenin Yemeksepeti’ne "Türkiyedeki kuryeler sizden memnun değiller ve eylem yapıyorlar haberiniz var mı?" söylemi üzerine dünya borsasında 0.04 oranında değer kaybetmiştir. 0.04 oran 1 milyon Sterlin, yani TL karşılığı 44 milyon 410 bin TL dir.
Bu sorunlar ile beraber belki de tekelleşen platformları (Yemeksepeti, Getir, Trendyol Go vb.) ve yanında getirdiği iş cinayetleri ve güvencesiz çalışma koşullarını da konuşmak gerekiyor. Sizce emekçi motokuryeler bu duruma nasıl bakmalı?
Yemeksepeti Almanlar’a satıldıktan sonra sistemi berbat hale getirdiler. Kuryeler “daha çok çalışma, daha az kazanç” modeli ile karşı karşıya kaldılar. Sömürge sistemini devreye alıp iş hacimlerini genişleterek daha da büyüdüler. Kuryelerde ise kazançları düştükçe psikolojik rahatsızlar ortaya çıkmaya başladı. Trafikte gergin ve sinirli sürüşler kavgaları beraberinde getiriyor. Bu ve buna benzer sebeplerden dolayı iş cinayetleri, kazalar ve ölümler artıyor. Çözüm ise bizlerin bir arada olup birbirimize destek çıkması zorunluluğunda. Yaşanabilir bir hayat için el ele verip insancıl çalıştırılma modelini devreye aldırmalıyız.
Teşekkür ederiz. Sesinizi umarız tüm kuryelere duyurmuş oluruz.
Teşekkürler.