Cochabamba’da 15 Kasım günü polis ve askerin acımasız saldırılarında 9 yerli hayatını kaybetmişti.

Katliama cevap olarak 18 Kasım günü yine onbinlerce Bolivyalı sokağa çıkarak Jeanine Anez ve hükümetini protesto etti. Halk, polis ve ordunun kendilerini hayvan gibi avladığını söyleyerek Anez’in istifasını istedi.

Polis, Cochabamba'da çiftçilerin, çocukların ve yaşlıların gerçekleştirdiği barışçıl bir nöbete de saldırdı. Ulusal Yerli Kadın Çiftçiler Konfederasyonu sözcüsü, gaz bombalarıyla kendilerini dağıtmaya çalıştıklarını, ancak kendilerinin “birleştiğini” söyledi.

Faşist hükümet ise yerlilere ve MAS taraftarlarına karşı saldırılarını yoğunlaştırdı. Yapılan eylemlerin ardından 19 Kasım günü öğrencilerin evleri basılarak gözaltına alınmaya başladılar. Pek çok otoyola polis barikatı kuruldu.

20 Kasım günü başkente 25 mil mesafedeki Senkata şehrinde bir yakıt rafinerisi yakınında eylem yapan binlerce kişiye polis ve ordu güçleri saldırdı ve 9 kişi vurularak öldürüldü, 30 kişi ağır yaralandı. Ordu, “Senkata Katliamı”ndaki sorumluluğu üstlenmedi ve askerimiz tek el ateş açmadı savunması yaptı.

Artık daha öfkeli olan halk, ertesi gün daha kalabalık olarak sokaklara çıktılar ve bu nefreti yayan liderleri ülkeyi bölmekle suçlayarak ülkeyi terk etmelerini istedi. “Mermilerle öldürdüler, kendi ordumuz tarafından vurulduk. Saygı istiyoruz, saygı istiyoruz, seçmemiş olduğumuz, kendini atayan başkanın istifa etmesini istiyoruz” diyorlar. México de Sacaba Hastanesi yöneticisi de ölenlerin çoğunun vurulduğunu ve bunun, 30 yıllık kariyeri boyunca gördüğü en büyük şiddet olduğunu söyledi.

21 Kasım günü Bolivyalılar ölenlerin tabutları ile birlikte başkent La Paz’a yürüdüler… Ve polis, halka yine tazyikli su ve gözyaşartıcı gazlarla saldırdılar. Yaşanan görüntüler, bizler için çok yabancı değildi. Cenaze kortejine saldırılar, düşen, yerlerde kalan cenazeler vb… Faşizmin coğrafyası, dili, dini yok.

Sokaklarda bu gelişmeler yaşanırken, Bolivya Senatosu, genel seçimler için "istisnai ve geçici yasayı" (OHAL) tartışmak üzere 20 Kasım günü bir tartışma başlattı. Anez de, Yüksek Seçim Mahkemesi'nin "MAS'ın seçimlere yeniden katılıp katılmayacağına karar vermesi gerektiğine" karar vereceğini söyledi.

Gelişmeleri takip etmeye devam edeceğiz.