Son yıllarda Latin Amerika’da her tür yöntemle emperyalizm destekli darbeler düzenleniyor, devrimci ve demokrat yönetimler devrilmeye çalışılıyor.
Kimi zaman doğrudan askeri darbe (Honduras), kimi zaman yargı darbesi (Brezilya), kimi zaman suret-i haktan görünüp seçim sonrası yön değiştirme (Ekvador), kimi zaman “dış güçlerin” açık bir şekilde sürece dahli (Venezuela) şeklinde gelişiyor. Ama hepsinin ortak özü, Latin kıtasının demokratik veya sosyalizm eğilimli yönetimlerini devirmeye çalışmaktır.
Latin Amerika’da halkların art arda kapitalist sisteme karşı ayaklanması, yükselen “sol dalga” çoğu yerde demokratik hükümetlerin kurulmasına imkan sağladı. Ayaklanmalar Latinlerin tüm ülkelerine (ve tüm dünyaya) yayılıyor. Böylesi şartlarda emperyalistler doğrudan darbe tezgahlıyor. Paramiliter kuvvetler örgütlüyor, “kiralık aktivistler” sürüyor piyasaya. Asker ve polisleri satın alıyor.
Bu tezgahlardan sonuncusu şu an Bolivya’da sahnelenmekte. Evo’in seçimleri 4. kez kazanmasını takiben ülke emperyalistler eliyle kaosa sürüklenmeye, gerici darbe hayata geçirilmeye başlandı. Seçimleri %10 oy farkı ile 4. defa kazanan Bolivya’nın ilk yerli başkanı Morales’e karşı “muhalefet” ayaklandı!
Bunun bir “darbe” olduğunu söyleyen Morales istifa etmeyeceğini duyurarak halkı darbeye karşı sokaklara çağırdı. Polislerin de sokaktaki “muhalefet”e müdahale etmek yerine anonslar yaparak karşı-devrim saflarında yer alacaklarını açıklamaları sosyal medyada bir anda yayıldı. İlk anda polisin nasıl olup da “göstericilerin safında” yer aldığına şaşıranlar, eylemlerin rengini buradan rahatlıkla anlayabilir.
Ve 9 Kasım günü karşı-devrim, devlet televizyonu Bolivia TV ile devlet radyosu Patria Nueva'da (RPV) kontrolü ele geçirdiğini duyurdu. Stüdyoları işgal eden güruh, gazetecileri 2 saat alıkoyarak, yayın faaliyetlerine son vermemeleri halinde tüm ekipmanı imha etmekle tehdit etti. Yayıncılar, binadan ayrılmak zorunda kaldı.
11 Kasım günü, Morales’e destek için yüzbinlerce kişinin sokaklara çıkması bekleniyor.
Gazetemiz yayına hazırlanırken Morales seçimleri yenileme kararı almış bulunuyordu. Ve birkaç saat sonra da istifa ettiği haberi duyuldu. Doğru tercihtir ya da değildir. Kesin olan bir şey var ki, Latin halkları, kendilerine reva görülen yoksulluk, açlık ve baskı sistemlerini asla kabul etmeyecek, son nefeslerine kadar mücadeleyi sürdüreceklerdir.