Değil Avrupa’da, tüm dünyada bir hayalet geziyor: Komünizm…
Komünizm, sadece bir hayalet olarak değil, kanlı canlı ve güncel olarak sermayenin kabuslarına giriyor.
Devrimci durumun söz konusu olduğunu, hatta dünya devriminin söz konusu olduğunu biz komünistler söylüyoruz.
Peki onlar? “Ayaklanmalar Yüzyılı” tespiti de onlara ait, “gecekondulardan gelip boğazımızı kesecekler” korkusu da… İçinde bulundukları ekonomik krizin çözülemez noktaya geldiğini gören sermaye sınıfı, bu gidişin gayet farkında ve bu günler onlar için varlık yokluk meselesi…
En son, İngiltere Merkez Bankası Başkanı Carney bu “tehlike”ye işaret ediyor. “Karl Marx ve Friedrich Engels’in yeniden önem kazanabileceğini, ‘yapay zeka, büyük veri ve yüksek teknoloji makinelerin büyük eşitsizlikler yaratacağını’” söylüyor.
Carney, “Eğer tekstil üretimi yerine platformları; buharlı makineler yerine öğrenebilen makineleri, telgraf yerine Twitter’ı koyarsanız, 150 yıl öncesiyle Karl Marx’ın Komünist Manifesto’yu yazdığı zamanla tamamen aynı dinamikler oluşmaktadır” diyerek, 2008’den beri ücret artışlarındaki yavaşlamanın, 19. yüzyıldaki deneyimin bir benzerinin tekrarlanmakta olduğunu söylüyor.
Burjuvazinin korkularında haklı olduğunu bir kez daha vurgulayalım ve Komünist Manifesto’nun sözleri ile bitirelim: “Komünistler, görüş ve niyetlerini gizlemeyi reddederler. Amaçlarına ancak bugüne kadarki tüm toplumsal düzenin zorla yıkılmasıyla ulaşabileceklerini açıkça bildirirler. Varsın egemen sınıflar bir komünist devrim ürküntüsüyle tir tir titresinler. Proleterlerin, zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri yok. Bir dünya var kazanacakları.
Bütün ülkelerin proleterleri, birleşin!”