Dünya Kadın Konferansı Ortadoğu Kıta Koordinasyonu (WWC), Suriye’de yaşananlara dair 24 Aralık tarihli bir açıklama yayınladı:
Hepimiz, 27 Kasım’da, cihatçı grup "Heyet Tahrir Şam"ın (önceden El Kaide’ye bağlı olan ve ayrıca IŞİD ile de yakın ilişkisi bulunan El-Nusra Cephesi) Suriye'nin bazı önemli şehirlerini ele geçirmeye başlamasıyla hızlanan olayları, 8 Aralık’ta ise Suriye Baas rejiminin devrilmesiyle son buldu. Ancak bu olaylarla paralel ve iç içe geçen bir şekilde, "Heyet Tahrir Şam" ve Türkiye devletine bağlı bazı paralı askeri grupların (Suriye Ulusal Ordusu, Özgür Suriye Ordusu vb.) Kürt halkına yönelik saldırıları izledik. Bu saldırılar, Afrin işgalinden göç edenlerin, Şehba ve Tel Rıfat'taki mültecilerin, sonrasında ise Menbic, Ayn İsa, Tel Tamr ve en son Kobani’ye yapılan saldırılarla devam etti. Bu saldırılarda kadınlar, çocuklar ve sivil gençler katledildi, boğazlandı, kaçırıldı ve işkenceye uğradı; ayrıca altyapı hedef alındı, örneğin Kerkûzâk Köprüsü ve Ceyş El-Tişrin Barajı gibi yapılar yok edildi.
Bunun yanı sıra, İdlib, Hama, Humus gibi diğer Suriye şehirlerinde de kadınlar, azınlıklar ve farklı dini topluluklara karşı ciddi ihlaller ve savaş suçları işlenmeye devam edilmektedir. Mallarının yağmalanması, evlerinin yıkılması, kadın ve çocukların öldürülmesi, tecavüz edilmesi ve kaçırılması gibi suçlar işlenmektedir.
Başka bir deyişle, Suriye halkı, Baas rejiminden kurtulmuş olabilir, ancak şu an, kadınlara ve halklara karşı düşmanlık temelinde yaşam dayatan otoriter İslamcı akımlarla karşı karşıyadır. Bu akımlar, eşitlik, demokrasi ve adalet temelli bir yaşam inşa etmek yerine, kadınlar ve tüm etnik ve dini topluluklar için bir yaşamı tehdit etmektedir. İlginçtir ki, emperyalist küresel güçler, bu grupları "ılımlı ve medeni İslamcı akımlar" olarak tanıtmaktadır!
Bizler, Dünya Kadın Konferansı (WWC) Ortadoğu Koordinasyonu olarak, Suriye’deki Kürt halkına yönelik hava ve kara saldırılarını şiddetle kınıyor, özellikle Kürt kadınlarına yönelik ihlalleri ve savaş suçlarını lanetliyoruz. Geçici hükümet altındaki silahlı grupların kadınlar üzerinde dayattığı gerici ve baskıcı kuralları da şiddetle protesto ediyoruz.
Türk devleti, Kürt halkına yönelik saldırılarını, Kuzeydoğu Suriye’deki demokratik özerklik deneyimini boğmak ve özellikle kadın devriminden elde edilen tüm kazanımları yok etmek amacıyla hiçbir fırsatı kaçırmamaktadır. Ayrıca, farklı isimlerle oluşturulan geçici hükümetin, tamamen selefi ve cihatçı bir çizgide şekillenmesinden, kadınlar üzerinde şeriat yasaları adı altında dayatılan sert tedbirlerden büyük endişe duymaktayız. Bu, Suriye’yi bir Afganistan’a dönüştürme ve kadını görünür kılmama, sesini kısmaya yönelik bir adım olacaktır. Bu durum, yalnızca komşu ülkeleri değil, tüm bölgeyi olumsuz etkileyecektir.
Bu bağlamda, Dünya Kadın Konferansı (WWC) Ortadoğu Koordinasyonu olarak:
- Uluslararası ilgili hak örgütlerinden, kadınları, azınlıkları ve dini toplulukları korumalarını talep ediyoruz;
- Kuzeydoğu Suriye’deki Türk hava saldırılarının ve paralı askeri grupların kara saldırılarının durdurulmasını talep ediyoruz. Çünkü oradaki kadın ve Kürt deneyimi, ortak yaşamı güçlendirmeye ve umut dolu bir Suriye inşa etmeye öncülük etme kapasitesine sahiptir;
- Savaş suçları ve insanlığa karşı suç işleyenlerin, uluslararası standartlara uygun şekilde cezalandırılmasını talep ediyoruz;
- Bölgedeki tüm kadın hareketleri, demokratik güçler ve örgütlenmelerden, bu ihlallere karşı ortak bir kadın mücadelesi için dayanışma ve birlik çağrısında bulunuyoruz. Bu ihlaller, yalnızca bölgedeki tüm kadınları değil, tüm dünyayı tehdit eden bir tehlike oluşturuyor.
Dünya Kadın Konferansı (WWC) Ortadoğu Koordinasyonu
24 Aralık 2024