İHD İzmir Şubesi, hasta tutsaklar için her hafta gerçekleştirdiği eylemi 17 Eylül Cumartesi günü saat 13.00'da hasta tutsak Hüseyin Durmaz için gerçekleştirdi. Basın açıklamasını İHD Şube Sekreteri Ali Aydın okudu.
Aydın basın metninde hasta tutsaklar söz konusu olduğunda siyasi tutsaklara yönelik düşmanlıktan bahsederek "Gönül isterdi ki hasta mahpusların tedavileri sağlıklı yapılsın ve hapishanede kalamayacak durumda olanlar serbest bırakılsın, biz de böyle açıklamalar yapmak zorunda kalmayalım. Maalesef ki hukukun araçsallaştığı ve özellikle siyasi mahpuslara düşmanca yaklaşıldığı bu süreçte çok da olası görünmüyor.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, dünkü açıklamasında hasta mahpuslar için bir çalışma başlattıklarını, yakında açıklayacağını söyledi. Umarız daha önceki torba yasalardaki mahpusların (çoğunlukla adli) infaz ertelemelerinin sağlanıp da siyasilerin yok sayıldığı bir şekilde olmaz bu çalışma. Yasa herkes için eşittir ve herkesin hakkıdır." dedi.
Aysel Tuğluk'un durumuna değinen Aydın "Şu anda infazı yakılan, aynı zamanda hasta mahpus da olan insanların durumu hiçbir yasaya ve vicdana sığmaz. Eğer hasta mahpusların serbest bırakılması için ATK kararları baz alınacaksa, bu durum şaibeli olur. Bozdağ, önceki dönem HDP milletvekili olan ve şu anda ileri derece demans hasta olan Aysel Tuğluk’un durumunun da bugün görüşüleceğini söyledi. Kiminle neyi görüşecek bilmiyoruz ama yasalara uygun davranması durumunda Aysel Tuğluk, zaten serbest kalacaktır." diye vurguladı.
Hasta tutsak Hüseyin Durmaz'ın hayat hikayesini anlatan Aydın "Bu hafta yaklaşık 19 senedir hapishanede olan Hüseyin Durmaz’dan söz edeceğiz. Durmaz, 53 yaşındadır ve şu anda Kırıklar 2 Nolu F Tipi KCİK’nda kalmaktadır.
1990’dan 1993’e kadar Devrimci Emek Dergisi’nde yazı işleri müdürlüğü ve yayıncılık yaptı. 1992’de ‘Ölüm Yürüyüşü Güncesi’ adlı kitabını yayınladı.
Durmaz, 1995 Eylül’ünde tutuklanıp hapishaneye girdi ve 1996 ölüm oruçlarının ilk ekibinde yer aldı. Aynı yıl tahliye oldu. 1998’de ilk tutuklanmasına neden olan durumdan dolayı tekrar tutuklandı. 19 Aralık 2000’deki ‘hayata dönüş’ operasyonunda Ümraniye Hapishanesinde idi. Daha sonra Kandıra 1 Nolu Hapishanesine gönderildi. Buradan AİHM’de ‘uzun tutukluluk’ gerekçesi ile açtığı davayı kazanıp 2011 Ocak’ında tahliye oldu. Müebbet hapis cezası ile yargılanan Durmaz’ın cezası Yargıtayca onaylanınca tekrar tutuklanıp 2017’de hapse atıldı." dedi.
Durmaz'ın hastalığının teşhis sürecinden bahseden Aydın "2021 yılı Temmuz ayında sol kaburgasına yapışık bir kitle fark etti. Covid-19 önlemleri nedeniyle ancak 6 Ekim 2021’de ilk kez Dahiliye uzmanı tarafından görüldü. Göğüs Cerrahisi, Ortopedi uzmanının muayene ve tetkiklerinden sonra 13 Haziran 2022'de PET çekimi yapıldığında, malign (kanser) şüphesi ortaya çıktı.
Cezaevi gidiş gelişlerindeki sevk zincirinde uzamalar sonucu ve bir dizi tahlilden sonra bu tanı ancak 30 Haziran’da netleşti ve 9 Ağustos'ta 'Multiple Miyelom' ön tanısıyla kemik iliği biyopsileri yapıldı. Biyopsi sonucu tanı kesinleşti ve Hüseyin Durmaz Kemik İliği Kanseri tanısıyla 30 Ağustos’ta kemoterapi almaya başladı. 30 Ağustos 2, 6 ve 9 Eylül’de kemoterapi tedavisi görerek ilk kürlerini aldı. Şu anda 3 haftalık süreci kaldı. Her hafta birer kez ayakta kemoterapi alacak. Sonra gerekli tetkikler yapılıp tedavinin seyrine karar verilecek." dedi.
Durmaz'ın enfeksiyon kapmaması, bağışıklık sisteminin güçlü kalması gerektiğinden bahseden Aydın "Hastalığı itibarı ile enfeksiyon kapmaması gereken Durmaz, tedavisini ayaktan görüyor. Her kemoterapi seansı için ring aracı ile götürülüp getiriliyor. Ring araçlarında diğer hastalar ve covid hastaları da bulunmaktadır. Bu durum onun tedavisinde sıkıntı yaratacaktır.
Doktorlar, hapishanede komplikasyonlardan korunamayacağı için dışarıda tedavisinin yapılması görüşündeler. ATK sürecinden sonra durum netleşecek. Diyet yemekleri ve tuzsuz yüksek proteinlerle beslenmesi gereken Durmaz’ın diyetine uygun, dışarıdan alabildiği tek şey yoğurttur. Bu da onun beslenmesinde sorun yarattığı için hastalığının ilerlemesine neden olacaktır.
Hüseyin’in şu anda hem hastalığından hem de kemoterapiden dolayı savunma sistemi tehdit altında. Doktorlarının önerisi, yüksek düzeyde gıda ve çevre hijyeninin sağlanması ve en az temas olması... Aynı zamanda kemik dokusu eridiği için, kemik kırıkları olma ihtimali de çok yüksek." dedi.
Hüseyin Durmaz'la ilgili taleplerini belirten Aydın "Hüseyin’in bu zorlu hastalıkla baş edebilmesi için tedavi sürecinin sağlıklı ve temiz bir ortamda sürdürülmesi ve komplikasyonlardan korunması gerekiyor. Bu koşulların hapishanede sağlanması imkânsız. Bir an önce infazı ertelenmeli ve tahliye edilmelidir. Hüseyin Durmaz’a Özgürlük. Hasta Mahpuslara Özgürlük. " dedi.
Basın açıklamasının ardından 5 dakika oturma eylemi yapılarak eylem sonlandırıldı.