< İzmir'de Suruç Anmasına Saldırı


İzmir'de Gençlik Örgütleri Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde, saat 18:00'da Suruç Katliamı anması gerçekleştirdi.

Katledilenler nezdinde tüm devrim savaşçıları için saygı duruşu gerçekleştirilen anmada sık sık "Suruç İçin Adalet Herkes İçin Adalet", "Suruç'un Hesabı Sorulacak", "Bedel Ödedik Bedel Ödeteceğiz", "Katillerden Hesabı Gençlik Soracak", "Katil Devlet Hesap Verecek", "Suruç'u Unutma Unutturma", "Amed, Suruç, Ankara Hesap Sormaya" sloganları atıldı.

Saygı duruşunun ardından okunan basın metninde 33'lerin Türkiye ve Kürdistan Halkları arasında köprü olmak için yola çıktıkları vurgulanarak "beraber savundukları Kobanê'yi yeniden inşa etmek için çıktıkları yolda, Urfa’nın Suruç ilçesinde Amara Kültür Merkezi’nde IŞİD’in canlı bomba saldırısında katledildiler. Bugün onları anmak; halklar arasında köprü olmaktan, işgale, sömürgeciliğe, katliamlara karşı örgütlenmekten, katliam siyasetiyle ezilenleri susturmak isteyen faşizme karşı mücadele bayrağını yükseltmekten geçiyor. 33 düş yolcusu, devrim düşünü gerçek kılmak için yola çıktı. Bir devrimden bir diğerine köprü olmak istedi. İşte bugün gençliğin 33'lere sözü bu düşü gerçek kılmaktır." denildi.

33'lerin mücadele dolu yaşamlarından bahsedilen açıklamada "33’ler bulundukları her yerde umudu taşıyanlardan, kavgaya göğüs gerenlerdendi. Geleceği çalınan gençlerin, sömürülen işçilerin, şiddetin her türlüsüne uğrayan kadınların, toplumsal olarak dışlanan LGBTİ+’ların, toprağı talan edilen köylülerin, inkar edilen Kürt halkının yanındaydılar. Onlar büyük kavgaları hazırlayanların arasına adlarını yıldızlarla yazdılar. Bizler, 33'lerin yoldaşları olarak onların mücadelesini büyüteceğimizi bir kez daha haykırıyoruz." denilerek onların mücadelesinin süreceği vurgusu yapıldı.

"Suruç İçin Adalet Herkes İçin Adalet" kampanyasından bahsedilerek "Bizler, 7 yıldır adalet çağrımızı adaletsizliğe uğrayan ezilenlere yapıyoruz. İşçiye, emekçiye, kadına, LGBTİ+'ya, Kürt'e, Alevi'ye… Bu çağrıyı tüm ezilenlere yapıyoruz. Adalet mahkeme salonlarında vuku bulamaz, adalet bizim ellerimizdedir, ancak mücadele ile tesis edilecektir. Bu bilinçle herkesi katliamların hesabını sormaya, sokağa çağırıyoruz. Bugün Suruç için adalet demek bu topraklardaki diğer katliamlar için de adaleti haykırmaktır." denildi.

Açıklama "Onlar bir devrimin peşinden gidenler, bir devrimin izini sürenler, Rojava’da çakılan devrim kıvılcımı için Kürt ve Türk halkları arasında köprü kurmak isteyenlerdir. Onlar Gezi’nin çocuklarıdır ve Gezi direnişini Rojava Devrimi ile buluşturmak isteyenlerdir. Gençlik olarak, Amed, Suruç, Ankara’nın ve ezilenlere dönük tüm katliamların hesabını sorana dek içimizde hiç dinmeyecek öfkeyi büyütüyor, onların harcına karıştıkları halklar arasındaki eşitlik, özgürlük ve kardeşlik köprüsünün son taşını koyana dek mücadeleyi sürdüreceğimizi bir kez daha haykırıyoruz" sözleriyle sona erdi.

Basın açıklamasının ardından kitle Gündoğdu Meydanı'na yürüyerek denize karanfil bırakmak istedi ancak polis kitlenin önünü kesti. Yürümekte kararlı olan kitle polis barikatını aşmaya çalışırken polis gazlarla kitleye saldırdı ve aralarında Mücadele Birliği okurlarının, avukatların ve HDP İzmir İl Eşbaşkanı'nın da bulunduğu toplam 19 kişiyi gözaltına aldı.

Saldırının ardından ara sokaklarda toplanan kitle sloganlarla Gündoğdu Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti. Kitle Gündoğdu Meydanı'na ulaştığında burada yeniden TOMA ve gaz bombalarıyla polis saldırısı gerçekleşti. Kitle bu saldırıya da sloganlarla karşılık vererek saldırıyı boşa çıkardı ve İzmir Barosu önüne doğru yürüyüşe geçti. İzmir Barosu önünde HDP Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit polislere seslenerek "İçişleri Bakanının talimatıyla yasal olan yürüyüşümüzü engellediniz. Bir sürü insana işkence ettiniz, gözaltına aldınız. Siz kendi yasalarınızı çiğniyorsunuz. Ama merak etmeyin. Bunun hesabı sorulacak. Halkın iktidarı kurulduğunda sizlere çok adil davranacağız" dedi.

Koçyiğit'in ardından Gençlik Örgütleri adına konuşma yapılarak "7 yıldır her sene katledilen yoldaşlarımızı anmak için sokaklardayız. Bu sene de İstanbul, İzmir ve Ankara başta olmak üzere birçok ilde sokaklardaydık. Ve her yerde polis saldırısıyla karşılaştık. Tüm bu saldırılara rağmen Suruç'un hesabını sorana kadar sokaklarda olmaya devam edeceğiz. Asla geri adım atmayacağız." denildi. Eylem" Gözaltılar, Tutuklamalar, Baskılar Bizi Yıldıramaz", "Gözaltılar Serbest Bırakılsın" sloganlarıyla sona erdi. Gözaltına alınanlar sağlık kontrolü için hastaneye götürüldü. Gözaltına alınan avukatlar sağlık kontrolünün ardından serbest bırakıldı.