Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP), Diyarbakır’da tutuklanan 16 meslektaşları için Ankara’nın Ulus Meydanı’nda basın açıklaması yapmak istedi.
Açıklamanın yapılacağı alanı ablukaya alan polis, gazetecileri alana almadı. Israrcı olan gazetecilere saldıran polis, Mezopotamya Ajansı (MA) Ankara Büro Muhabiri Deniz Nazlım, gazeteci Sibel Yükler ve Yıldız Tar darp ederek gözaltına alındı, Pir Haber Ajansı muhabiri Eren Güven'in kamerası da polisler tarafından kırıldı.
Polisin meydandaki ablukası uzun bir süre devam etti.
Polisin saldırısına ve gözaltına alınan meslektaşları için DİSK Basın-İş Ankara Temsilciliği’ne geçen gazeteciler burada açıklama yaptılar. Tutuklu gazetecilerin fotoğraflarının bulunduğu “Özgür Basın Susturulamaz” pankartı ve “Özgür Basın Susturulamaz”, “Gazetecilik Suç Değildir” dövizlerini taşındığı açıklamada söz alan Turgut Dedeoğlu “Bugün 1900’lü yıllardan 2000’li yıllara geldik değişen bir şeyin olmadığını devlet gözünde görmüş oluyoruz. Bugün bir açıklama yapacaktık tutuklanan arkadaşlarımız için. Bunun için izin almamıza gerek yok, anayasal hak ama biz yine de valiliğe bir ön yazı yazarak güvenliğin sağlanması amacıyla yazı gönderdik. Ama buna cevap alamadık, ama alana geldiğimizde gazeteci arkadaşlarımızın alandan uzaklaştırıldığını gördük. Darp edilen, gözaltına alınan arkadaşlarımız oldu. Gazetecilik suç değildir” dedi.
DFG adına konuşan Özgür Paksoy da “Polisin şiddetine karşı halkın haber alma hakkını savunmaya devam edeceğiz. Çalışma mekanlarımız 28 gündür abluka altında. Bu devlet 28 gündür suç arıyor. Henüz bulamadı. Biz, ‘suç’ olarak tanımlanan bu hakikat yolculuğunu sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.
Son 33 yıllık özgür basın geleneğinde büyük bedeller ödendiğini dile getiren Gazeteci Yazar Hüseyin Aykol da “1990’lı yıllar kadar arkadaşlarımız belki öldürülmüyor ama böylesine gözaltına alınıyor, tutuklanıyorlar. Kimileri sürgüne gitmek zorunda kalıyor. Ona rağmen biz de, gazetecilik yapmaya devam ediyoruz. Çünkü biz, halkın haber alma ihtiyacının farkındayız. Bizim yaptığımız haberleri başka gazetelerde, radyo ya da TV’lerde ya okuyamıyorsunuz ya da çarpıtılarak yazılıyor. Bu nedenle biz, büyük bedeller ödeyerek bu günlere geldik. 52 şehidimiz var. İnsan her birini hatırladıkça kendini zor tutuyor. Ona rağmen biz bu günlere kadar geldik. Bundan sonra da yolumuza devam edeceğiz. Çünkü bu halkın böylesine özgür ve gerçek haberlere ihtiyacı var. Pazar günü HDP’nin kongresi yapıldı. Orada da denildiği gibi; faşistlerin, IŞİD kafasının iktidar olduğu Ankara’yı da demokratik bir Ankara yapmak istiyoruz. Bu iktidardan kurtulabilirsek bugün bize saldıran polisler de mutlaka mahkeme önünde hesap vereceklerdir. Biz haber yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
HDP Milletvekili Tülay Hatimoğulları, İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik de konuşmalar yaparken, MKGP adına konuşan Öznur Değer de elindeki fotoğraf makinasını göstererek, “Bu fotoğraf makinası sadece bizim mesleğimizi icra etiğimiz bir araç değil. Hakikatimizi yansıtan ve varlık gerekçemiz olan bir alet. Bu bize Kürdistan gazetesinin kurulduğu tarihten bu yana miras bırakılan bir makine. Bu bize Apê Musalardan, Gurbeteli Ersözlerden bırakılan bir miras. Biz bugün bize bırakılan bu mirasa, emanete sahip çıkmak için bir araya gelmek istedik. Ancak karşımızda öyle faşizan bir zihniyet vardı ki. Çetelerin orada basın açıklaması yapacağı iddiasıyla işkenceyle alandan uzaklaştırdık. Biz dayanışma beklemiyoruz. Gazetecilik mesleğine başta meslektaşlarımız olmak üzere, herkesi haber alma hakkına sahip çıkmaya çağırıyoruz. Hep birlikte sahip çıkalım” dedi.
Gazetecilerin açıklaması “Özgür Basın Susturulamaz” sloganıyla son buldu.